Karadeniz’in hizmet dalgaları

Dalgalar denince ilk akla gelen denizin dalgaları. Fakat “dalga” tâbir ve ifadesi her yerde kullanılır ve şiirlerde, sözlerde, kitaplarda velhâsıl her yerde lâzımdır. Dalganın olabilmesi için arkasında bir güç ve derya lâzımdır. Karadeniz’in sahillerine vuran dalgaların ardında koca Karadeniz var. Bir haftadan beri bulunduğum Trabzon, Gümüşhane, Giresun, Rize, Araklı ve emsâli ilçelerde de Nurlu hizmetlerin gönül ve kalplere vuran dalgaları var.

Bu muhteşem ve herkesi ve herkesimi kucaklayan hizmet, cehd ve gayret dalgalarının arkasında da Kur’ân’ın bu asırda, merhum Mehmed Âkif’in dediği gibi “çağın anlayışına” masadak olan ve çağı nuruyla saran, aziz Türkiye’de ve bütün dünyada yepyeni bir dalganın husûlüne vesile olan Risale-i Nur Külliyatı var. Hakikaten çok muhteşem bir derya, bu derya başka bir derya. İşte bu deryayı arkasına alan mümtaz şahsiyetler Karadeniz sahillerinin meskûn yerlerine bu manada dalgalar vurmaktadırlar.

Dâvetlere icabet malûm sünnettir. Hz. Allah’a hamd olsun, böyle bir Mevlid Kandilinin mukaddemesinde ve ahirinde bizlere can dostlarının dâvetleriyle bir menfez ve bir nurlu ufuk açtı. Bizler de iç dünyamızdaki bütün engel ve meşakkatlere rağmen, dâvetleri her dem ve şartta kabul etmişizdir. Konferans ve seminerlerimde de anlattığım gibi; ne zamanki gaflet, nefis ve şeytan karşıma çıksa, Hz. Halid bin Zeyd, yani Ebâ Eyyübe’l-Ensârî’yi (ra) manen karşımda buluyor ve ondan utanıyor ve yollara düşüyorum. O koca sultanın 85 yaşındaki cihad aşkı ve Konstantiniyye’ye doğru yürüyüşü karşısında bitap kalıyorum.

Gelip gördüklerimde de ayrı dalgaların olduğunu müşahede ediyorum. Onlar da ayrı bir dalga… O dalgalar bu sefer, vatanperver simaları ve kalpleri Nurla barışan Üniversite gençlerinin bir bahar çiçekleri mesabesinde karşımda bülbül gibi ötmeleridir. Bahusus Türkiye’nin başka başka şehirlerinden olup da Trabzon Üniversitesi’nde okuyan cengâver kardeşlerimizle Nur Külliyatının deryasına dalınca nasıl bir dalganın, onları ve beni coşturduğunu görmekteyiz. Meleklerin alkışladığı bu gençleri bizler de alkışlıyoruz.

Risale-i Nur’un derin satır ve manaları başka yorumlara ve şuradan buradan nakillere de ihtiyaç bırakmayan bir derya-i Kur’âniye. İmtihan dünyasındayız, şairin dediği gibi “Ol mahiler ki derya içre derya bilmezler.” Karadeniz’in balıkları kendilerinin deryada olduklarını hissetmezler, ağlara takılıp karaya çıkınca hayatlarının bittiklerini öğrenirler, fakat ne fayda olan olmuştur. Gençlere hep bunları anlattım, Gümüşhane’nin pırıl pırıl gençlerine de bunları anlattım. Ve dedim ki: “Ey cengâver kardeşlerim, bizler bu deryanın içindeki balıklar gibiyiz”, dikkat dikkat dikkat.

Her zaman zikretmişimdir. Elma elma olduğunu bilmez. Bazı kişiler de kendilerini okumadıklarından kendilerinin üzerindeki san’atları, yükleri ve sırları bilmiyorlar. Bazan da “Çıra dibine karanlık” yapmıştır ve yapmaktadır. Bazan “ülfet ateşi” zamanı ve yılları yakıp ve dönmemek üzere kavurmuştur. “Vâ esefâ, vâ hasretâ” demişiz, fakat Niyazî-i Mısrî’nin dediği gibi; “Yola geldim, lâkin göçmüş cümle kervan bîhaber” mısraları aklın ve nefsin önünde dalgalar vurmuştur. Bunlar da başka dalgalar…

Bu hizmetler sınırsızdır ve hizmet dalgaları daimîdir. Âdem Babamızdan (as) dâmen-i kıyamete kadar berdevam olacaktır. Cenâb-ı Hakk’ın bârigâh-ı rahmetinden tazarrumuz, bu hizmet dalgalarının bizleri sahil-i selâmete çıkarmasıdır. Bu dalgalar mazide bizleri haksız ve hukuksuz olarak yargılandığımız ve çileler çektiğimiz Medrese-i Yusufiyelere de götürmektedir. Av. Şahintürk kardeşimizin ve C. Savcı’mızın himmetleriyle Trabzon-Bahçecik Cezaevindeki tutuklu ve hükümlülerin de gönül tellerine vurduk.

Bu hizmetlerimizde emeği geçenleri ve bu dalgaların içinde kulaç atan, demir atan, nur saçan, yol açan aziz ağabey ve kardeşlerimizi, başta Temel kardeşimi, İntizam Seyda’yı, Adem Beyi, Şeref Ağabeyi, Mustafa ve Enver Ağabeyi, Rizeli, Gümüşhaneli, Giresunlu ağabey ve kardeşlerimizi, hasseten cıvıl cıvıl ötüşen genç kardeşlerimi gönülden tebrik ediyorum.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*