Kargı Yaylasından Şaban Döğen’e duâ…

Kargı Yaylası pikniğinde bir araya gelen gazetemiz okuyucuları, daha önce çeşitli bölgeler tarafından okunan hatim duâsına amin diyerek, gazetemiz yazarı Döğen’in ruhuna Fatihalar gönderdiler.

GEÇTİĞİMİZ Kasım ayında ahiret âlemlerine yolcu ettiğimiz eğitimci-yazar Şaban Döğen, memleketi Kargı’da yad edildi.

Her Ağustos’un ilk Pazar’ı tertip edilen Kargı Yaylası pikniğinde bir araya gelen gazetemiz okuyucuları, daha önce çeşitli bölgeler tarafından okunan hatim duasına amin diyerek, gazetemiz yazarı Döğen’in ruhuna Fatihalar gönderdiler.

Pikniğin davetlilerinden olan İslâm Yaşar, yaptığı tefekkür dersinde dinleyenlere duygulu anlar yaşattı. Ağaçlar altında, mahlûkatın kendine mahsus zikirleri eşliğinde yapılan derste Yaşar, dersi dinleyenler arasında ruhlar âleminden varlıkların da bulunduğunu belirterek, “Hususan Şaban Döğen’in bizle birlikte bu dersi dinlediğine eminim” dedi. Romancı-yazar İslâm Yaşar, tefekkürün engin deryasına sevk eden dersinin ardından pikniğe katılanların sorularını cevaplandırdı. Yazı ve romanları konusunda sorulara muhatap olan Yaşar, yazı serüvenini ve araştırma safahatını dinleyicilerle paylaştı.

Yemek ve namazın ardından söz alan, araştırmacı-yazar Halil Uslu ise Şaban Döğen’le ilgili hatıralarını anlattı. Uslu, yüzünden eksik etmediği tebessümüyle hatırlayacağımız Döğen’i rahmetle anarak başladığı konuşmasında, aynı silsilede yer alan rahmetli Ahmet Özkan ve emsali zatları da zikretti. Konferans ve panellerde aynı kürsüyü paylaştığı Döğen’le ilgili hatıralarını kendine has bir üslûpla dile getiren Uslu, konuşmasında İslâmiyete ait müjdelere de yer verdi.

Piknik, yapılan hatim duası ve son şahitlerin anlattığı hatıraların ardından gelecek yıl buluşma dilekleri ile son buldu.

GELİNİZ DOSTLAR

Ağustos ayının ilk Pazar günü.

Kargı Yaylasının elbet var ünü.

Nura müştakların sanki düğünü.

Şevk alıp vermeye geliniz dostlar.

Maksat yemek içmek değildir elbet.

Bunlar vesiledir daima hizmet.

Nurlarla nurlanmak ne büyük nimet.

Nurla boyanmaya geliniz dostlar.

Tefekkür, tenezzüh, açıyor ufku.

Kalp kulağıyla duy ilâhî nutku.

Kâinatı okumak olmalı tutku

Sikke-i tevhidi görünüz dostlar.

Yeşilin her tonu gözler önünde.

Ruh sükûn buluyor renk cümbüşünde.

Nebatat, hayvanat her bir türünde,

İlâhî nağmeyi duyunuz dostlar.

Göğün mavisiyle yerin yeşili.

Uyanık ruhları okşayan yeli.

Ülfeti yok eder yaylanın hali.

Şükrü hakikiye haydi a dostlar

Yaylaya gelenler tullabun nurdur.

Burada halleşmek elbet sürurdur.

Şahs-ı maneviyse elbet onurdur.

Nurun naşirleri, geliniz dostlar.

Üstada talebe olanlar gelsin.

Nurun dâvâsını bulanlar gelsin.

Asrın sahibine uyanlar gelsin.

Gidelim yaylaya haydi a dostlar

MEHMET KOVANCI

( Geleneksel Kargı Pikniğine davet şiiri)