Keçiören’in Esentepe pikniği…

Keçiören, mutâd hâle getirdiği, fakat ne hikmetse birkaç senedir gerçekleştirmediği “Esentepe Pikniği”nde buluştu. Ankara’nın Keçiören İlçesi Sosyal Komisyonu tarafından tertip edilen piknik, cemaatimizin ailece, çoluk çocuğuyla iştirak ettiği güzel bir Pazar günü, bayram tadında gerçekleşti.

Kazanların kurulduğu, ikramların sunulduğu; namaz, niyaz ve… Risale-i Nur’dan derslerin okunduğu bu mutlu saatlere Gerede cemaatinin saff-ı evvellerinden Süleyman Mavigöz Ağabey de iştirak etti. Hatıralar anlattı, topluluğa tat kattı.

Bol oksijen, bol gıda; ihsan eyledi, Hüdâ.

Şükründen âciz bulunduğumuz güzellikleri temâşâ eden gözlerimizin, musika-i İlâhîyi işiten kulaklarımızın ve bunların santralı olan ruhumuzun hazzını kalbimiz de hissetti; hissimizi, tefekkürle massetti.

Şaka, şamata ve muhabbetler; kulaklarda çınlayacak sohbetler edildi küçücük bir tohum üzerine İlâhî Kudret tarafından inşâ edilen minare cesametindeki çam ağaçlarının gölgelerinde.

Bu güzel pikniğin organizatörü Mustafa kardeşimize; başyardımcısı Nurullah kardeşimize; “papatya” esprileriyle gülücükler üreten Fuat Ağabeyimize ve emeği geçen sair kardeşlerimize medyun-u şükranız.

“İnsan yemek için yaşamaz, yaşamak için yer” deyiminde olduğu gibi, piknik, işin dümeni. Asıl maksat, bir arada bulunmak, sevgi seliyle yunmak, bir parça hemhâl olmak; hiç olmazsa, birkaç mutlu saati beraberce paylaşmak.

Bu da, hizmetlerimizin sosyal yönü!
O gün, hazzımızı arttıran, lezzete lezzet katan bir kelâm geldi bana.
Eksikleri ikmal için şehre inen birkaç kardeşimiz ihtiyarca bir şahısla görüşmüşler, beş on dakika da olsa sohbetinde bulunmuşlar. Bu kısa mülâkattan parıldayan kelâm şu:

“Özüyle, sözüyle, gözüyle bir hidâyet rehberidir o.”
Bu söz, kendisi ziyaret edilen Gerede Aşağı Tekke Camii emekli imamı Yusuf Şengönül Hocaefendiye ait. Halveti Tarikatının Gerede vekili olarak bilinen hocaefendi Bediüzzaman’ı böyle görmüş, bu sözlerle de övmüş. Esasında övmemiş; hakkı teslim eylemiş.

Gönlümüze kelebek gibi konan bu hâl, mutlu güne oldu final.
Kalktık, çıktık yolumuza arkadaşlarla; ilâhiler, kasideler ve marşlarla…
Elhamdülillâh.
Gittiğimiz gibi döndük şen, şakrak ve coşkulu.
Yanaklarda tebessüm, gönüller, huzur dolu…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*