Köy-Kent Dengesi

Ülkemizde yıllardır süregelen iki büyük nüfus akımı var.

Birincisi: Doğudan batıya doğru.

İkincisi: Köyden kente doğru.

Bu iki hareket ülkenin dengesini bozuyor.

Hem nüfus, hem siyasi, hem ekonomik olarak.

Birinci nüfus hareketinin sebebi malum: Terör.

Seksenli yılların ortasından başlayan PKK terörü bölge halkını bıktırmış. Fırsatını bulan terk etmiş köyünü, yurdunu, beldesini. Gitmiş batı illerine. İstanbul, İzmit, İzmir, Bursa, Antalya, Mersin ve Adana ilk durakları olmuş.

Hem bu şehirlerin dengesi bozulmuş, hem de giden bizzat göç edenlerin.

Şimdi İstanbul 13 milyon nüfusa sahip.

Seksen yılında 3 milyon olan nüfus 13 milyona çıkmış.

Böyle bir şehir olur mu?

Böyle bir şehirde huzur bulunur mu?

Diğer bir denge bozucu hareket de köy ile kent arasında.

Son veriler açıklandı.

2008 yılında kent nüfusu %75 olmuş.

Yaklaşık 54 milyon nüfus şehirlerde yaşıyor, 17 milyon da köy ve beldelerde.

Bu yüzdeler şehir hesabına sürekli artıyor.

Bilhassa İç ve Orta Anadolu köyleri şehre akıyor.

Karadeniz ve Doğu köylerinde zaten öteden beri bir boşalma vardı.

Bilhassa genç nüfus şehirlere göçüyor.

Köyler yaşlılara kalmış durumda.

Bu tehlikeli bir gidiş.

Bu gidişle, zaman gelecek köyde tarım yapacak nüfus kalmayacak. Hatta bu durum köylerdeki üretimin kalitesini de düşürecek. Köylüler belki bir süre şehirlerden köyleri idare edecekler, ama zamanla köylerdeki tarlaları ekip sürecek vatandaş kalmayacak.

Koyunları güdecek çoban, inekleri sağacak insan bulunmayacak.

Mutlaka ki tedbir alınmalı.

Köylerdeki insanların hayat standartları yükseltilmeli.

Şehrin bir takım imkan ve hizmetleri köy ve beldelere götürülse; tarım kesimine ekonomik destek verilse; yol, su, elektrik, telefon gibi temel altyapı hizmetlerindeki eksiklikler giderilse, eğitim konusundaki aksaklıklara çözümler üretilse; temel sağlık hizmetleri vatandaşın ayağına götürülse hem o insanlar köylerinde huzurlu ve mutlu olurlar, hem de köy kent dengesi çok fazla bozulmamış olur.

Hatta devlet, köyde yaşayanlara bir miktar aylık bağlasa bile çok zarar etmez.

Düşünün bir kez.

Belediyeler şehirlerde temel hizmetler için kişi başı ne kadar harcıyor?

Köyden şehre göçle bu miktar sürekli artıyor.

Köye kent arasındaki nüfus hareketleri ekonomik olduğuna göre, köylüye verilecek az biraz destekle kente yapılan göçün önüne geçilebilir. Böylece yakın bir gelecekte stratejik bir öneme sahip olacak olan gıda üretimi için gerekli iş gücü temin edilmiş olur.

Umut ediyoruz ki, seksenli yıllardan sonra sürekli ihmal edilen köylü vatandaşlarımız gereken ilgi ve alakaya mazhar olurlar.

Siyasetin mühim bir görevi de bu olsa gerek.

 

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*