Keşke Ona Kulak Verseydik…

Eğitim-Bir-Sen Midyat Temsilciliğinin düzenlediği “Demokrasi ve Eğitim” konulu konferansta konuşan Gazeteci-Yazar Altan Tan, Kürt sorununun çözümünde Bediüzzaman Said Nursî’nin dile getirmiş olduğu tesbitlere işaret ederek, “Keşke 100 yıl önce Bediüzzaman’ın nasihatlerini dikkate alsaydık. O zaman bugün bu girift sorunlarla karşı karşıya kalmazdık” dedi.

MEDRESETÜ’Z-ZEHRA PROJESİ

Tan, Said Nursi’nin 100 yıl önce “Kürtlerin üç büyük sorunu var; fakirlik, cahillik ve birbirleriyle kavga etmeleri’ dediğini hatırlatarak, şöyle konuştu: “O, Van’da Medresetü’z-Zehra üniversitesini kurmak istedi. ‘Burada hem İslâmî ilimleri, hem de müsbet ilimleri okutalım. Arapça vacip, Türkçe lâzım, Kürtçe caiz olsun. Eğitimi Arapça, Kürtçe, Türkçe yapalım’ dedi.”

Bediüzzaman’ı keşke dinleseydik

GAZETECİ-yazar Altan Tan, Kürt sorunun çözümünde Bediüzzaman Said Nursi’nin tespitlerine işaret ederek, “Keşke 100 yıl önce Bediüzzaman’ın nasihatlerini dikkate alsaydık. O zaman bugün bu girift sorunlarla karşı karşıya kalmazdık” dedi.

Eğitim-Bir-Sen Midyat Temsilciliği’nin düzenlediği “Demokrasi ve Eğitim” konulu konferansta konuşan gazeteci-yazar Tan, Kürt sorununun çözümünde Bediüzzaman Said Nursi’nin tespitlerine dikkat çekti. Tan, “Keşke 100 yıl önce Bediüzzaman’ın nasihatlerini dikkate alsaydık. O zaman bugün bu grift sorunlarla karşı karşıya kalmazdık” diye konuştu. Tan, Said Nursi’nin 100 yıl önce “Kürtlerin üç büyük sorunu var, fakirlik, cahillik ve birbirleri ile kavga etmeleri” dediğini hatırlatarak, şöyle konuştu: “Van’da ismini bile koyduğu Medreset-üz Zehra üniversitesini kurmak, burda hem İslâmi bilimleri okutalım, hem de müspet ilimleri okutalım. Burada Arapça, Kürtçe, Türkçe eğitimi yapalım. Arapça vacip, Türkçe lâzım, Kürtçe caizdir. Öneriler sonunda Bediüzzaman’ı tımarhaneye attılar. Türkiye, bugün sorunu çözmek için İslâm ve Kürtler ile barışacak. Bu dünyayı artık eskisi gibi yönetemezsiniz.”

Herkesin demokrasi istediğini, ancak demokrasinin bir türlü gelmediğini söyleyen Altan Tan, sorunların ancak, “herkes için demokrasi” ve “kendi içinde demokrasi” ile çözülebileceğini ifade etti.

Yeni bir anayasa için sistemden rahatsız olan herkesin birlikte hareket etmesi gerektiğine dikkat çeken Altan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Herkes için demokrasi dediğimizde, kendimiz için ne istiyorsak başkası için de aynısını istememiz lâzım. Kendi içinde demokrasi diyorsak evimizde, partimizde, cemaatimizde de demokrasiyi uygulamamız gerekir. Bu nedenle yeni bir anayasa istiyorsak tüm muhalifler anlaşmalı birlikte hareket etmeli.”

Dinleyiciler ile soru cevap şeklinde devam eden konferansın sonunda Altan Tan, ‘Kürt Sorunu’ ‘Ya Tam Kardeşlik Ya Hep Birlikte Kölelik’ isimli kitabını imzaladı.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*