Kısa yoldan başarılı çocuk eğitimi

Anne ve babalar, dedeler ve babaanneler artık bir kalemde çocuklarıyla; torunlarıyla övünüyorlar…

Maşallah bizim evlâdımız, bizim torunumuz “cambaz gibi cep telefonu kullanıyor! Her şeyini biliyor! Bizim giremediğimiz, kullanamadığımız yerlere bile girip kullanıyor!..” Esasında ve her çocuk için içler acısı bir övünme ki; sonu daima dövünme olacak şekilde…

Terbiyeyi ve çocuk eğitimini hemen hemen bütün anneler, babalar, torunlar; kısaca ve kestirmeden şu şekilde anlıyorlar: O an için sustur… İsteklerini hemen yerine getir… İtirazlarına itiraz etme… Ne kadar, ne lâzımsa fazlasıyla karşıla ve bir iş yapmış gibi ol!..

“Çocukla çocuk olma” diye bir de güzel deyimi tersinden kullanıyorlar… Çocuğu eğitmek için illa ki ve muhakkak çocuk olacaksın… Onun aklına, zihnine, hayallerine kadar gireceksin!.. Sadece isteklerine değil… Onun kabiliyeti, yetenekleri, zekâsı, çalışkanlığı, tembelliği, sevmesi, kızması; ve hakeza bir ton vasıflarıyla, özellikleriyle, sıfatlarıyla tartıp ölçeceksin ve benim evlâdım, benim torunum budur diye tam olarak tanımlayacaksın…

Yoksa hep susturma ve erteleme, kapatma ve cezalandırma veya hediyelerle, vaadlerle mükâfatlandırma hiçbir çocuk terbiyesi ve çocuk eğitiminde yer almamaktadır… Eğer çocuk eğitimi, terbiyesi, yetiştirmesi bilinmiyorsa; muhakkak öğrenilmeli ve bu yola öylece çıkılmalıdır…

Dinî ve ahlâkî objeler de çocuklarımızın terbiyesinde çok dikkatli, tedbirli olarak kullanılmalıdır… “Namazını kıl, Kur’ân’ını oku, Allah de!..” Şunu yapacağım, şunu vereceğim, şöyle böyle mükâfatlandıracağım terbiye kuralları içerisinde zorlama ve ileride unutularak terk edilme ahlâkından başka bir şey değildir…

Beraber abdest almak, camiye gitmek, bir dinî objeyi birlikte yapmaya çalışmak… Yaşıtları veya büyükleri arasında bunları tatbik ederek: “takdir ve minnet” bakışlarına mazhar olabilmek gibi eğitim yol ve yordamlarını yerine getirmek ve uygulamak daha yerinde olur kanaatindeyim…

Anneler hep ilk muallimdir. Zira Üstad Hazretleri “Ben dini terbiyemi annemden, düzen ve içtimaî hayat dersini ise babamdan aldım” ifadesi bize rehber olmalı. Ama şimdiki asırda; hem anneye hem çocuklara muhatap olabilen, onları anlayan ve onlarla hemhal olabilen babalara daha çok ihtiyaç var ve onlara daha fazla vazifeler düşmektedir.

Önce çocuk eğitimi konusunda kendimizi; sonra çocuklarımızı dini, ahlâkî bir terbiye ile muhatap etme gayreti ve çalışması duâsıyla…

Rifat Okyay

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*