Kıtalara yayılan Nur dâvâsındaki bir durak noktası: Avustralya

alt

AVUSTRALYA, MELBOURNE – Evet, çoğunuz olmasa da bir kısmınız yukarıdaki İngilizce ifadelere âşinâdır.

Mükemmel spor takımlarına “Dream Team”, “rüya takım” deniliyor. Olağanüstü mânâsında.

“Dream line” Amerikan teknolojisinin son model “777 tipi” süper kalite uçaklarının adı. Katar’dan Avustralya’ya gerçekten böyle süper teknolojik donanımlı, konforlu mükemmel bir uçakla uçtuk. Uçak değil, sanki otel ve ev gibi.

“Dream Project” de içinde bulunduğumuz “sahabe mesleği”, “Nur Dâvâsının” İngilizce karşılığı olan ve yerli Amerikalı Nur talebelerinin kullandığı bir terminoloji.

Hayal ve hayal ötesi “dâvâ projelerinin” fikrî temelleri doğunun yalçın kayalıklarından İstanbul ufuklarında tûlû eden Bediüzzaman’ın ruh, kalp, akıl, his ve beden dünyasında 19. asrın sonlarında, 20. asrın başlarında başlamıştı. 21. asrın başlarında ise “Dream Project”lerle “Rüya Dâvâ” gerçeğiyle asırları aşıp kıtalara ulaştı elhamdülillâh.

Cenâbı Hakk’a yüzbinler şükür olsun ki, şu anda Amerika Birleşik Devletleri ve Amerika kıtasının Yeni Asya Temsilcisi muhterem insan Prof. Dr. Süleyman Kurter, eşi Havva hanım, torunu Ayşe Nur ile birlikte, Avustralya Nur Vakfı’nın (Australia The Light Foundation) daveti üzerine konferanslar vermek üzere dünyanın en doğusunda, güneşin doğduğu yerdeyiz. Avustralya kıtasında ve Avustralya Devleti sınırları içerisindeyiz.

1920’li yıllarda, kuş uçmaz kervan geçmez garip ve ıssız diyar Barla’da kimsesiz, yarım ümmî bir halde, insafsız memurların tarassudatında (baskısında) olan… 1940’lı yıllarda Kastamonu, Denizli, Afyon zindanlarında haksız ve insafsız bir şekilde çileye mahkûm edilen asrın manevî tabibinin gelecek asırları kucaklayan ve zaman tünelini çınlatan sesi ve fetvası:

“..Muhbir-i Sâdıkın ihbarını aynen tasdik etmiş ve vukuâtla ispat etmiş ve ediyor, inşaallah daha edecek. Ve öyle kökleşmiş ki, inşaallah hiçbir kuvvet Anadolu’nun sinesinden onu çıkaramaz. Tâ âhir zamanda, hayatın geniş dairesinde, asıl sahipleri, yani Mehdî ve şakirtleri Cenab-ı Hakk’ın izniyle gelir, o daireyi genişlettirir ve o tohumlar sümbüllenir. Bizler de kabrimizde seyredip Allah’a şükrederiz.” (Kastamonu Lâhikası, s. 77)

Anadolu’da doğan “Nur Dâvâsı” bütün çilelere, engellere, zorlamalara, tuzak ve oyunlara rağmen bu topraklarda yerleşti. Kur’ân’ın ahkâmını esas alan, Hz. Peygamber’i (asm) ve sünnetini rehber edinen tahkikî iman sahipleri şu anda bu kudsî hizmeti bütün arza ve kıtalar arasına taşıdılar.  

Mevlâ’ya sonsuz şükürler olsun ki, şimdi kıt’alar arası bir hizmette istihdam olunuyoruz. Ne büyük bir saadet, Rabbimize sonsuz şükürler olsun.

Dünyada başka bir örneği olmayan bir ülkede ve devletteyiz. Bu dev toprak parçasını, diğer kıtalardan farklı kılan bir özelliği var. Bu dev ada hem başlı başına bir kıta, aynı zamanda da tek başına bir devlet. Dünyada iki yüz civarındaki devlet dört kıtaya yayılırken, Avustralya tek kıta ve tek devlet.

Issız mı? Sessiz mi? Kuytu mu? Hareketli mi? Medenî mi? Hür mü? Demokrat mı? Zengin mi? Fakir mi? Temiz mi? Sağlıklı mı? İnanca olan saygı ve mesafesi nedir? İslâmiyete olan mesafesi nedir? Artı ve eksileri ile kafamda belirli belirsiz bu tür çok sorular var. Hepsinin olmasa da bir kısmının cevaplarını burada kalacağımız on beş gün içersinde dostlarımızın da katkılarıyla öğrenmeye çalışacağız inşaallah.
Türkiye’den Avustralya’ya uçak yolculuğu oldukça uzak ve yorucu diye bilinir ve öyledir de. Ama ben şahsen bu yolculukta hiç sıkılmadım ve yorucu da gelmedi. İstanbul’dan Katar Havayollarıyla başlayan yolculuğumuz, Katar’ın başşehri Doha’daki aktarma ile Melbourne’da sona erdi. Toplam on sekiz saat sürdü. Kat edilen mesafe ise–kuş uçumu—on yedion sekiz bin kilometreyi buluyor. Cenab-ı Hakk’ın ilim sıfatının tecellisi çok modern uçaklarla havada on dört saat kalabiliyor ve çok konforlu uçuşlar yapabiliyorsunuz. Hülâsa bütün imkânlar ve nimetler biz insanlara Yaratıcının büyük bir lütfu ve ihsanı. Maharet bu sayısız nimetleri, onları Verenin yolunda kullanabilmekte.

Belki derinden derine beni sırlı âlemlere götüren bir sır vardı içimde: Uzak doğuya gidebilmek. Cenab-ı Hakk’a sonsuz şükürler olsun ki, bu istek ve sırrın bir ayağı da böylece çözülmüş oldu. Yaşadıkça ne arzu biter, ne de istek. Bu Uzakdoğu isteğimin içerisinde Japonya, Çin, Filipinler, Endonezya, v.b. bazı ülkeler de var. Ömrümüz ve imkânlarımız kâfi gelir mi bilmeyiz. Ya nasip deyip asıl konumuza dönelim.

Avustralya Nur Vakfı’nın daveti üzerine dünyanın beşinci kıt’asındayız. Cenab-ı Hakk’ın küllî iradesinin tecellisi, kader çizgisi ve istihdamı…

Âlemlerin Rahmet sembolü yüce Resûl’ün (asm) yolunun yolculuğundaki kum ve kıl misâli.
Aziz Üstadımın devam eden manevî tasarrufu…
Kudsî davam, halis “şahsı manevî”nin varlığı ve tesanüdü…
“Asya’nın bahtının miftahı”nı neşir yoluyla açmaya çalışan dâvânın susmaz ve susturulmaz savunucusu gazetem Yeni Asya’nın çizgisindeki çelik iradenin arkamda olması…

Dünyanın her köşesine “sahabe mesleği” yolundaki bu dâvâyı yaymaya çalışan fedakâr ve cefakâr “Nur hadimlerinin” dış ülkeler temsilcilerinin gayret ve teveccühleri…

Ve bu muhteşem ve kudsî davanın menbaı olan cennet vatan Anadolu’nun fedakâr, çileli, sarsılmaz kahramanları olan siz dâvâ arkadaş, kardeş, ağabey ve ablaların duâlarıyla dünyanın öbür ucunda can dostların sımsıcak mekânlarında ve aralarındayız.

Binlerce kilometre uzaklardan binler selâm sizlere.

Melbourne Havaalanındaki sıcak karşılama, yorgunluk olsa bile bütün her şeyi unutturacak bir muhabbet, hasbîlik, samimiyet, ciddiyet ve dâvâya ve insana verilen önemin göstergesiydi. Avustralya Light (Nur) Vakfı’nın cefakâr insanlarının hemen hemen hepsi havaalanının çıkış kapısına kümelenmişler, bir sevgi seli oluşturmuşlar. Binler teşekkür ve tebrikler.

İlk intibalar çok önemlidir. Bu kıtaya ayak basar basmaz, hava alanının temizliği, Avustralya polisi ve gümrük memurlarının nezaketli tavırları… Gecenin geç vakti olmasına rağmen, havaalanı çıkış kapısında Avustralya Yeni Asya Nur cemaatinin sımsıcak, candan, çok hoş, samimi karşılamaları… Tam bir cemaat şahsı manevîsini aksettiren bu muhteşem tablo tek kelimeyle harikaydı.

İlk intibalardan sonra gelen günlerde ve burada olduğumuz müddet zarfında hizmet ve gelişmeleri sizlerle bire bir önemli detaylarıyla paylaşmak ümidindeyiz.

Duâlarınızın devamı dilek ve temennisiyle kıt’alar ötesinden duâ, selâm ve saygılarımla.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*