Kocaeli kitap fuarı büyük ilgi görüyor

İki günde 100 bin kişinin ziyaret ettiği fuardaki Yeni Asya Neşriyat standında imza günleri ve çeşitli faaliyetler gerçekleştiriliyor.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin bu yıl 6.’sını düzenlediği Kocaeli Kitap Fuarı’nda ziyaretçi sayısı ikinci günde 100 bin kişiye ulaştı. 350 yayınevi, 500 faaliyet ve Türkiye’nin ünlü yazarlarını kitapseverler ile buluşturan kitap fuarı, vatandaşların akınına uğruyor. Fuarda yerini alan Yeni Asya Neşriyat da A33 nolu standda çeşitli faaliyetler gerçekleştiriyor. Fuarın ilk gününde gazetemiz yazarlarından Mehmet Ali Kaya, ikinci gününde ise yine gazetemiz yazarlarından İslâm Yaşar verdikleri konferanslarla okuyucularla buluştu.

BEDİÜZZAMAN, AYASOFYA’NIN KORUNMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİ

Fuarın ikinci gününde ise İslâm Yaşar okuyucuları ile buluştu. Yaşar, “Fetih ve Ayasofya” konulu konferansında, “Ayasofya, Hıristiyanlığın İslâmiyete devir ve tesliminin bir abidesidir. Bunun için kilise iken cami olmuştur. Elbette tekrar camiye çevrilecektir. Konstantiniyye’yi fethederek senâ-i Peygamberiyeye (asm) mazhar olan Fatih Sultan Mehmed’in fetihten sonra yaptığı ilk iş, Ayasofya’nın mülkiyetini 55 bin duka altını vererek Konstantin Vakfı’ndan satın alıp hususî mülkü hâline getirmek olmuştu. Adını değiştirmeden camiye çevirdiği Ayasofya’da, 1 Haziran 1453 tarihine tekabül eden Cuma günü, kalabalık bir cemaatin refakatinde Cuma namazını kılarak fiilen gerçekleşen fethi mânen de gerçekleştirmiş, ardından kubbeye hilâlli alem taktırmış, güneydoğu köşesine tuğladan bir minare diktirmiş, avlusuna medrese yaptırmış; camiyi İslâm dinini tedai ettiren eserlerle donatmış ve mabede ‘fethin abidesi’ mânası kazandırmıştır” diye konuştu. Fatih’in bu şekilde mihrabı, minberi, kürsüsü, mahfeli, minaresi, alemi ile külliye müştemilatlı büyük bir İslâm mabedi hâline gelen kadim eserin kıyamete kadar yaşamasını sağlamak için de kendi adına bir vakıf kurduğunu, Ayasofya’yı bütün müştemilatı ve vakfettiği gelir kaynakları ile birlikte o vakfa bağışladığını söyleyen Yaşar, “Osmanlı’nın yıkılıp Cumhuriyetin kurulması hengâmında Ayasofya’nın mânevî vasıflarının kaldırılmasından endişe eden Said Nursî, M. Kemal’le mecliste yaptıkları görüşmede Müslüman bir devlet adamının nasıl olması, neler yapması gerektiğini anlatırken İslâm âlemini Ayasofya’ya benzeterek mabedin abide vasfına, şeair hususiyetine dikkat çekmiş ve korunması gerektiğini ima etmişti. M. Kemal, ‘fikirlerinin sarsılmasına’ sebep olan o görüşmeden bir süre sonra, yapmak istediği inkârcı inkılâplara inatla devam etmiş; pek çok millî- mânevî değeri, İslâmî şeairi değiştirmiş, 1934 yılında aldırdığı Bakanlar Kurulu kararı ile de Ayasofya’yı ibadete kapatıp müze yaparak mabedin abidelik vasfını ortadan kaldırmıştır” ifadelerini kullandı. Bediüzzaman’ın demokratların Arapça ezan okuma yasağını kaldırmalarını takdir ettiğini, bu vesile ile dini ile barışan devletin, Risale-i Nurları neşrederek dinin doğru kaynaklardan öğrenilmesini sağlamasını, Ayasofya’yı ibadete açarak da bunu dünyaya ilân etmesini söylediğini hatırlatan Yaşar, Said Nursî’nin vefatından sonra Nur Talebelerinin, ihtilâlcilerin ağır baskı ve zulümlerine rağmen, Risale-i Nur hizmetlerinin yanı sıra Ayasofya’nın ibadete açılması mücadelesine de devam ettiklerini, gazetelerinde ve dergilerinde sık sık Ayasofya’yı gündeme getirirken her vesile ile siyasetçilere hatırlatmayı da ihmal etmediklerini belirtti. Yaşar, ardından kitaplarını da imzaladı. Fuarın 3. gününde ise Nevin Alan, okuyucuları ile sohbet ederek kitaplarını imzaladı. 25 Mayıs Pazar gününe kadar açık olan fuarda Yeni Asya Neşriyat Standındaki faaliyetler devam edecek.

ALLAH’A İTAAT, PEYGAMBERİN (ASM) GÖSTERDİĞİ ŞEKİLDE OLMALI

Fuarın açılış gününde Mehmet Ali Kaya, “İki Cihan Güneşi Peygamberimiz (asm)” konulu bir konferans verdi. Konuşmasında, insanın dünyaya gönderilmesinin hikmetinin Yaratıcıyı tanımak, O’na iman ve itaat etmek olduğunu kaydeden Kaya, “Allah’a itaat, ancak Hz. Muhammed’in (asm) gösterdiği şekilde olmalıdır” dedi. Peygamberlerin tebliğ vazifesi içinde “beyan ve tatbik” gibi iki önemli görevinin olduğunu ifade eden Kaya, “muallim” olarak Peygamberimizin (asm) sünnetinin önemi üzerinde durdu. Yüce Allah’ın insanı dünya için değil, ahiret ve cennet için yarattığını, dünyaya hiçbir şey bilmeden gönderdiğini belirten Kaya, dünyanın ise ahirete ve cennete hazırlayan bir okul olduğunu belirtti. Kaya, “Bu okulun öğrencisi insan, öğretmeni peygamberler ve kitapları da mukaddes kitaplardır. Amacı ise ahirete hazırlıktır” diye konuştu. İnsanın, ahiret amacına yöneldiği takdirde, dünyasının da güzel olacağını ifade eden Kaya, bu hususu Peygamberimizin (asm) ‘Ahiret için çalışana Allah dünyayı verir, dünya için çalışana ahireti vermez’ hadis-i şerifi ile izah etti. Konferansın sonunda kitabını da imzalayan M. Ali Kaya, “İki Cihan Güneşi Hz. Muhammed (asm)” isimli kitabının Peygamberimizin (asm) sadece hayatını değil, iman dâvâsını ve ebedî mesajlarını muhteva ettiğini belirterek, lise seviyesinde her okuyanın anlayacağı bir dille ve akıcı bir üslûpla yazıldığını kaydetti.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*