Hatırlayın…
Man adası…
Zarrab davası üzerine strese giren Reis cephesi için,
“Şu an ülke için en tehlikeli durum köşeye sıkışmış bir Erdoğan figürüdür” demiştik bir önceki yazımızda.
Bu tespitin doğruluğu daha şu geçen bir kaç gün içinde görüldü.
Zira tehditler, toplu infaz fikirleri, ihanet suçlamaları ard arda geliyor iktidar sözcülerinden.
Daha ilerideki tehlikeleri hesaba katmıyoruz.
Ülkemizde durum böyle…
Günden güne ağırlaşıyor…
Peki ya dünya?
Dünya için en tehlikeli durum ne?
Tabi ki “köşeye sıkışmış bir ABD başkanıdır.”
Tıpkı Trump gibi…
Kudüs’ün İsrail başkenti olarak tanınması tam böyle bir durum.
Yani,
Tam bir köşeye sıkışmışlık hali.
Çünkü,
Başkanın koltuğu tehlikede.
İç ve dış kamuoyundan gelen baskılar iyice arttı.
Peki bu durumda ne yapacak?
Ya dünyayı karıştıracak…
Ya da Müslümanları ateşe atacak…
O ikincisini seçti.
Kudüs’ü başkent olarak tanıdığını ilan etti.
Bu ise tam bir yangın hali.
Zaten bölgede sönmeyen bir ateş vardı.
Trump geldi bir bidon benzin daha döktü.
Bu da yanan ateşi daha da şiddetlendirecektir kuşkusuz.
Peki bu durum sıcak çatışmaya dönüşür mü?
Yani bir İsrail – Arap savaşı çıkar mı?
Zannetmiyoruz…
Geniş manada bir şey olmaz.
Ancak sınırlı çerçevede bazı gelişmeler yaşanabilir.
Şöyle ki.
İsrail şu an için İran’dan fevkalade rahatsız.
Bölgede etkin olmasını istemiyor.
Bu da sınırlı bazı hareketlere neden olabilir.
İran’ın etki alanlarını daraltmak için…
Ama yine de belli olmaz.
Bir bakarsınız iş çığırından çıkmış olur.
Çünkü,
Bu durum tüm İslam dünyasını ayağa kaldırdı. Tepkiler çığ gibi büyüyor.
Zaten öteden beri büyük bir Yahudi-Müslüman çatışması şuur altında bil kuvve duruyordu. Belki böyle bir olay bu şuuraltı hadiseyi açığa çıkabilir.
Bu noktada ciddi bir tehlike daha var.
Şayet sıcak bir çatışma olursa belki bir ucundan ülkemiz de müdahil olabilir.
Bu durumda çok yakınımızda olan silahlı gruplara dikkat etmek gerekiyor.
Zira ABD binlerce YPG militanını silahlandırdı.
Hem de ağır silahlarla.
Bir karışıklık anında bu kesimin hangi tarafta yer alacağını tahmin etmek zor olmasa gerek.
Umarız ülkeyi yönetenler bu meseleyi iç politikada bazı meselelerin üzerini örtmek için kullanmak yerine ciddi tedbirler alırlar.
Çünkü Suriye’nin kuzeyi ciddi bir tehlike olarak orada duruyor.
Benzer konuda makaleler:
- 2020 Erken seçim yılı mı?
- Yeni Bir Muhalefet Hareketi mi?
- Baskın bir erken seçim hamlesi mi?
- ABD seçimlerinin dünya demokrasilerine etkisi nasıl olacak?
- Olmaz öyle!
- AB mi, OB mi?
- Davutoğlu ve Babacan hareketi
- İttihad vesilesi olsun
- Cüz-ü ihtiyari nasıl seyyiata merci olur?
- ABD, Saddam, Zarrab ve Erdoğan
İlk yorum yapan olun