Kurban mıyız?

İbrahim Aleyhisselâm en sevdiği yavrusunu kurban edecekti…

Bu fedakârlığın imtihanını iyi veren İbrahim Aleyhisselâm’dan sonra anladık kurbanı.

Kurban ettiklerimiz kadar insanız.

Şark insanının iki kelimesinden biri “kurban”dır.

“He kurban, söyle kurban”

Bu sözün daha ötesi var mı bilemiyorum?

Annelerin üstün fedakârlıklarında görürüz bu halleri….

Yavrusunu kurtarmak için ite saldıran tavuk milleti…

Bu bir kurban olma hallerinin tezahürleridir.

Kahraman ve bahadır ruhlu, hamiyetli insanların hayatları hep böyledir.

Kurbanlık mertlik ister.

Fedakârlık alâmetidir.

Bu zamanda öyle fedakâr insanlara ihtiyaç vardır ki her şeyini feda edebilecek bir iradeye sahip olması gerekir.

Aslında her insanın kurban ettiği şeyler vardır.

Hayatını boş yere heder eden insan…

Bu halleri ile hayatını murdar hale getirir.

Öyle hayatların tarihte hiçbir yeri olmadı.

Zalimlerin kurban ettiği masumları andık hep.

Firavun meşrepler hep nefretler ile anıldı.

“Ben cemiyetin iman selâmeti yolunda ahiretimi de feda ettim. Gözümde ne cennet sevdası var, ne cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmi beş milyon (1952’de nüfusumuz bu kadar idi) Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur’ân’ımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa, Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmânını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmaya râzıyım. Çünkü vücudum yanarken, gönlüm gül gülistân olur.”
İşte son asrı müceddidi Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin feryadı böyle idi.

Bir anne ve baba şefkati ile canavarlara meydan okuyan bir iman kahramanı…

“Kimin himmeti milleti ise, o kimse tek başıyla küçük bir millettir. Kimin himmeti yalnız nefsi ise, o insan değil.”

İşte kurban günleri bunları hatırlatır bize…

Ne yapıyoruz, neleri feda ediyoruz?

“Vücudunu Mucidine feda et; mukabilinde büyük bir fiyat alacaksın” sözleri bunun devamıdır.

Kurbanın kanları Allah’a ulaşmaz. Ancak niyetimiz ve fiilî hallerimiz ve ihlasımız ulaşır.

Bayramı bu haz ve feyiz için de yapmanın mana ve önemi bir başkadır.

Kurban, şeytanın bütün istibdadından bir kurtuluştur.

“Karşımda müthiş bir yangın var, içinde evlâdım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor. Ben o yangını söndürmeye, imanımı kurtarmaya koşuyorum” sözleri Bediüzzaman’ın hayatı ile imzaladığı müstesna bir haldir.

Her hayat halini bir kurban farz ettik.

İşte o hayırlı kurban ettiğimiz şeyler ve ihlâsımız bizi kurtaracaktır.

Bu vesile ile Kurban Bayramınızı ruhu canım ile tebrik eder, daha nice böyle güzel günlere sağlık, sıhhat ve istikamet üzere, nice yıllara erişmenizi Cenab-ı Rabb-i Rahim’imden niyaz ederim.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*