Kutlu Doğum üzerine

Image

Kutlu Doğum etkinliklerini izliyorum. Kalabalıkları gözlemliyorum. Kürsüde konuşmacılar O’nu anlatıyor, insanlar “bir an önce konuşma bitsin de gidelim” derdinde.

Salonlarda dağıtılan gülleri kapışıyor insanlar. Sevgili Peygamberimiz (a.s.v) hakkında yazılan eserler hediye ediliyor, kapış kapış gidiyor.

 

Düşünüyorum, kaçımız bu kitapları evimize götürdüğümüzde okuyoruz?

Zaten çoğunun evinde mutlaka Resulullah’ı anlatan eser veya çalışma var…

Hediyelere gösterdiğimiz ihtimamı, sevgili Peygamberimizi anlamak için gösteriyor muyuz?

Muamma!

Geçen sene özel bir kanal için söyleşi yapıyordum. Sokaktaki vatandaşa mikrofon tuttum. Sordum: “Şu an Peygamberimiz bu sokaktan geçiyor olsaydı, tavrınız ne olurdu?”

Mırın kırın edenler, “üstümü başımı düzeltirim” diyenler.

En önemlisi:

“Utanırım” diyenler.

“Neden” diye sorduğumda:

“Ne bileyim, sanki işlediğimiz günahlardan veya ona olan vazifemizi tam yapamıyor olamamızdan…” diyorlar.

Peygamberimizin sünnetine uygun yaşayanlar niye utansın ki?

O’nun hayatını rehber edinenler; yetimlerin başını okşayan, zenginlerle düşüp kalkmayan, fakirleri dost edinen….

Kimin emaneti varsa onu hemen sahibine veren… Ne zulmeden, ne zulme uğratan… Kadınların haklarını gözeten, örf ve adetlerine uygun yiyecek ve giyeceklerini gözeten…

Bıraktığı iki emaneti, özellikle Kur’an-ı Kerim ve Peygamber sünnetini ihya eden…

Daha sayalım mı?

Kimsenin kimseye üstünlüğünün olmadığını bilen… Arabın Araba üstünlüğü olmadığını bildiği gibi, siyahın da kırmızıya, kırmızının da siyah tenlinin üzerinde olmadığı gibi.

Üstünlüğün ancak takvada, Allah’tan korkmakta olduğunu bilen…

Değil mi ki Peygamberimiz, “Allah katında en kıymetli olanınız, O’ndan en çok korkanınızdır”  buyuruyor.

Ne mutlu sevgili Peygamberimizi (a.s.v) anlayan, anlatan ve yaşayana!

 

AMERİKAN HASTANESİNDE BİR KOMÜNİST

Sen yıllardır Amerikan emperyalizmine savaş aç…

80 küsür yaşında bile ölmüş bir ideolojinin yani kızıl komünizm bayrağını dalgalandırmaya devam et…

Ama gel gör ki, sağlığın bozulduğunda… Özellikle kritik bir süreçte, “yaşamsal desteğini” bir “Amerikan Hastanesi”ne emanet et.

Gel de komünizmin kemikleri sızlamasın!

İlhan Selçuk tehlikenin farkında mı?

 

GÜNÜN SÖZÜ:

“Hırs bir teknenin yelkenini şişiren rüzgara benzer. Fazlası tekneyi batırır. Azı da tekneyi olduğu yerde saydırır.”

Voltaire

Image

Benzer konuda makaleler:

2 Yorum

  1. [quote]Peygamberimizin sünnetine uygun yaşayanlar niye utansın ki?[/quote]
    [b]Sadakte, galiba aslında “utandığımız ” için utanmamız lazım ..[/b]

  2. [quote]Ama gel gör ki, sağlığın bozulduğunda… Özellikle kritik bir süreçte, “yaşamsal desteğini” bir “Amerikan Hastanesi”ne emanet et.[/quote]
    [b]Erdal İnönü de yıllarca ABD aleyhtarlığı yaptığı halde, son deminde canını onlara emanet etmedi mi?

    Demek ki burada esas mesele, bizim memleketimizin insanını yolundan şaşırtmakmış..

    Yoksa biliriz hani, Rusya yıkılmak üzereyken ABD’nin para desteğiyle ömrünü uzatmıştı..

    Kaleminize bereket Davud Abimiz..
    Baki selam ebeden…[/b]

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*