Latin Amerika’da Müslüman olmak

17. yüzyılda İspanya’nın Latin Amerika’daki kolonileri için Afrika’dan getirdiği Müslümanlar aracılığıyla İslamiyet’le tanışan Latin Amerikalılar, bir yandan köle olarak çalıştırılırken; diğer taraftan Kur’ân’ı ve İslam’ı yaşamayı, yaşatmayı ihmal etmediler.
Günümüzde 40’dan fazla ülkeden oluşan Latin Amerika’da yaşayan Müslümanların hiçbir İslami gelenek olmadan İslam’ı yaşamaya devam etmeleri onları diğer Müslümanlardan ayrılan en farklı özellikleri olarak öne çıkıyor. Latin Amerika’da İslam’ı araştırıp, bulup, kabul eden ama yaşadığı zorluklar sebebiyle eski dinine geri dönen insanlar olduğu gibi yaşanan bütün zorluklara direnen İslam’ın gereklerini yerine getirmeye çalışan Müslümanlar da var. Bu bölgeyi anlamadan oradaki Müslümanların durumuna dair bir şey söylemenin ise çok zor olduğunu söyleyebiliriz.

İslami geleneğin olmadığı tek bölge

Bölgenin birçok hususiyeti var diyen, bölgede Müslümanların sorunlarıyla ilgilenen Serdar Yıldırım , “Bu bölge bütün dünyada İslami geleneğin olmadığı tek bölgedir. İslami bir gelenek yok burada çünkü İslam hiç hâkim olamamış bu bölgelerde. Bizim faaliyet yaptığımız bazı sahalarda, diğer bölgelerde şunu görüyoruz. İslam var, biliniyor ama gücünü kaybetmiş veya Müslümanlar bir takım baskılar sonucunda zor durumlara düşmüşler, eğitim eksikliği olmuş. Ama bu bölge öyle değil” dedi.

Hür insanlar köleleştirildi

İslam, Güney Amerika’ya köleler vasıtasıyla yani köle ticareti başladığı zaman, özellikle 17. asırda ulaşmaya başladı diyen Yıldırım, “Afrika’dan, aslında hür olan insanları getirip köleleştirmişler. Bu insanlardan bahsederken hep ‘köle’ gözüyle bakıyoruz. Oysa bu insanlar, oraya gitmeden önce, ülkelerinde huzurlu bir şekilde yaşarlarken, bu insanları yakalayıp, gemilere dolduruyorlar ve oraya götürüp köle gibi kullanıyorlar. Böyle insanlık dışı bir sistemle bu bölgeye geliyorlar” şeklinde konuştu. Yıldırım’ın ifadelerine göre, “bu bölgede yakaladıkları insanların bir kısmı da Müslüman’dı. Hatta içlerinde bazı hocaların köle olarak götürüldüğü, orada köle olarak çalışırken geceleri de Kur’ân dersi verdiklerini biliniyor.

Toplum tarafından dışlanıyorlar

Müslüman grupların sosyal hayattaki durumlarının çok acıklı olduğunu İslam ve İhsan Dergisindeki röportajda belirten Yıldırım, “Zaten yardıma çok ihtiyaçları var. Bu manada bir kişi Müslüman olduğu zaman, bir kere ilk olarak Katolik okyanusundan tecrit edilir. Toplumdan tecrit edilir; iş bulamaz, eş bulamaz, arkadaşlarını kaybeder. Çünkü şöyle bir yaklaşım var; bir kişi Müslüman olduğu zaman kendi dinlerine, kültürlerine, medeniyetlerine ihanet etmiş gözüyle bakılır burada. Hiçbir zaman bu durum kabul görmez ve ‘Bu insan Müslüman oldu. Bunun da dini buymuş’ denmez” ifadelerini kullandı.

Güçlü bir Katolik etkisi var

Latin Amerika, İslam temelinin, geleneğinin olmadığı, bunlara ilaveten bugün dünya Katolik organizasyonunun, İtalya’dan bile güçlü olduğu bir bölge olduğunu belirten Yıldırım, “Aslında birçok yerdeki gibi kiliseye Pazar günleri gidip gelmenin dışında dinle çok fazla bir ilgileri yok. Ama sorduğunuz zaman “Ben Katoliğim’ diyor ve bundan vazgeçmesi de zor oluyor” ifadelerini kullandı.

İkinci nesil Müslüman yok

Bütün bu Latin Amerika âleminde toplasanız belki 1 milyon Müslüman nüfus çıkar diyen, Yıldırım, “İkinci nesil Müslüman yok gibidir. Bu çok mühim, yani sorduğunuz zaman birkaç sene önce Müslüman olmuştur ama çocuklarına bunu aktarma konusunda yetersizler. Sıkıntıları var yani çocukları okula gittiğinde Katolik bir eğitim alıyor. İslam’la ilgili bir şeyler öğreniyorsalar da yanlış şeyler öğreniyorlar genellikle. Dolayısıyla annesi ve babası Müslüman olsa bile çocukların Müslüman olarak yetişmeleri konusunda çok büyük zorluklar var” diye konuştu.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*