Leyle-i Berat

Üç Ayların ikincisi olan Şaban Ayı ve onun on beşinci gecesi (21 Mayıs 2016 Cumartesi gecesi) beraat kandilidir. Ülkemiz, insanımız ve bütün insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyoruz.

Kelime olarak berat, borçtan kurtulma, temize çıkıp aklanma, ceza veya sorumluluktan kurtulma, kişinin sorumluluklarının affedilmesi gibi mânalara gelir.

Bu gecede, kulların geleceği ile ilgili levh-i mahfuzda tesbit edilmiş olan kararlar, meleklere verilmek üzere çoğaltılmaya başlanır. Allah’ın ilmi geleceği de kuşattığı için kullarının neler yapıp neler yapmayacağını bilmektedir. Bu bilgiye uygun olarak levh-i mahfuzda tesbitler yapılmaktadır. Kulların işlerine ait olanları onların davranışlarına uygun şekilde, Allah’ın takdirleri ise onun iradesi doğrultasında yapılmaktadır. Gelecek Berata kadar, mahlûkatın bir yıllık rızıkları, amelleri ve emellerinin tesbiti yapılmakta ve meleklere bu bilgiler verilmektedir.

Rızıklarla alâkalı defter Mikail’e (as); harpler, zelzeleler, saikalar, çöküntülerle ilgili defter Cebrail’e (as); amellerle alâkalı defter, dünya göğünün sahibi ve büyük melek olan İsrafil’e (as); musîbetlere ait nüsha da Azrail’e (as) teslim olunur. (Canan, Kütüb–ü Sitte, 3/287)

Kadir Gecesi’nden sonra en önemli gecelerden biridir Berat Gecesi. Kadir Gecesi’nde bire otuz bin sevap verilirken bu gecede bire yirmi bin verilmektedir. Elli senelik bir ömrü kazandıracak neticeler bu gecede elde edilebilir. (Nursî, Şuâlar, Sayfa: 434) “ Leyle-i Berat, bütün senede bir kudsî çekirdek hükmünde ve mukadderat-ı beşeriyenin programı nev’inden olması cihetiyle, Leyle-i Kadrin kudsiyetindedir. Herbir hasenenin Leyle-i Kadirde otuz bin olduğu gibi, bu Leyle-i Beratta herbir amel-i salihin ve herbir harf-i Kur’ân’ın sevabı yirmi bine çıkar. (Nursî, Şuâlar, Sayfa: 433)

Peygamber Efendimiz (asm) buyuruyor ki:

“Allah Teâlâ, Şaban ayının onbeşinci (Berâat) gecesinde –rahmetiyle– dünya semasına iner, orada tecelli eder ve Kelb Kabîlesi’nin koyunlarının tüyleri sayısından daha çok sayıda günahkârı affeder.” (Tirmizi, Savm, 39; İbn Mace, İkame, 191)

“Şaban ayının on beşinci gecesi geldiğinde geceyi namazla, gündüzü de oruçla ikame edin. O gece güneş battıktan sonra Yüce Allah rahmetiyle dünya semasına iner ve şöyle seslenir: ‘Tevbe eden yok mu? Af ve mağfiret edeyim! Rızık isteyen yok mu? Rızıklandırayım! Musîbetten kurtulmak isteyen yok mu? Selâmet ve âfiyet vereyim!’ Bu durum fecrin doğmasına kadar devam eder.” (İbn Mace, İkame, 191)

Kendine yürüyerek gelen kullarını, Allah’ın rahmeti koşarak karşılayacaktır. Çünkü o kullarını çok seviyor. Kulu kendine isyan etse de o sevmeye devam ediyor. Rızkını kesmiyor. Ömrünü kesmiyor. Sağlığını bitirmiyor. Eşin dostun seni bir seviyorsa o bin seviyor. Bu sevgiyi karşılıksız bırakmak olur mu? Yakışır mı?

Peygamberimiz (asm) Şaban ayının on üçüncü gecesi başını secdeye koyar ve ümmetinin bağışlanmasını ister. Allah üçte birini bağışlar. On dördüncü gecesi tekrar secdeye başını koyar ve ümmetinin bağışlanmasını ister. Allah üçte ikisini bağışlar. On beşinci gecesi tekrar başını secdeye koyar ve ümmetinin tamamının bağışlanmasını ister. Allah’tan yüz çevirenler hariç hepsinin bağışlandığı müjdesini alır. Böyle şefkatli bir peygambere ümmet olmanın hazzını yaşamak ve lâyık olmanın çabasını göstermek gereklidir.

Bu gece doğrudan Allah’a yönelip bütün isteklerimizi O’na arz edip, O’nun merhametini istemek zamanıdır. Bu gecede Allah’ın rahmeti coşacak. Allah’ın, Kelp kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca insanı affedeceğini Peygamberimiz Efendimiz (asm) haber vermektedir. Bağışlananların arasına girmeye çalışmak lâzım.

Kendimiz, aile efradımız, dostlarımız ve İslâm dünyasının huzur ve selâmeti için duâ edelim. İnsanlık için duâ edelim. Ahirete göçen dostlarımızı da unutmayalım.

Leyle-i Beratınız mübarek olsun.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*