Listede olmak şereftir

Image

TARAF gazetesinin gündeme getirdiği ‘’Balyoz Güvenlik Harekatı Planı’’nda darbe sonrası tutuklanması planlanan gazeteciler, sert açıklamalarıyla duruma tepki gösterdi.

Tutuklanması planlanan gazetecilerden ‘Balyoz’ tepkisi:

Böyle bir listede ismlerinin yer almasına şaşırmayan gazeteciler, bunun bir “şeref listesi” olduğunu dile getirdiler.

36 kişilik listede ismi geçen Bugün gazetesi yazarı Nuh Gönültaş, bu listede yer almanın bir anlamda şeref olduğunu ifade ederek, “Listede yer alan diğer isimlere bakınca demokrat çizgide olmuş insanlar olduğunu, sivilleşmeyi, demokratikleşmeyi savunan kişiler olduğunu görüyoruz.” dedi. Böyle bir listede yer almanın bir anlamda da iyi olmadığını düşünen Gönültaş, “Devletin seni düşman listesine koymuş olması hoş değil. Ama temsil ettiğimiz düşünce açısından sevinilecek bir durum” diye konuştu.

Anadolu’da Vakit gazetesi yazarlarından Abdurrahman Dilipa ise listeyi ve darbe planlarını “Felâket, rezalet bir durum. Ne diyebilirim ki?” şeklinde değerlendirdi. Dilipak, “Ordunun beni koruması gerekir ama yargı dışında, kendi siyasî ve ideolojik hedefleri doğrultusunda birilerini tutuklamak istiyorlarsa bu felakettir. TSK’nın varlık ve meşruiyet temeline aykırı bir durum. Zaten darbe en ağır suç. Bu plana inanılması zor. Gerçekten vahim bir durum” dedi.

Sabah gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak da “Böyle bir darbe olursa, Allah korusun, ben hep kendimi tutuklanacaklar arasında görüyorum. Olmasam şaşırır, hatta üzülürdüm. Benim yazdığım yazılar ve pozisyonum herkesçe belli. İsmim olmasa ‘Bunlar bana değer vermiyorlar ya da beni ciddiye almıyorlar’ diye düşünürdüm” ifadelerini kullandı.

Balyoz Planı’nın bir senaryo olduğu yanıtını kabul etmeyen Ilıcak, “Bunu meşru zemine oturmak için, harp oyunu diyorlar. İktidarı hedef göstererek harp oyunu oynanmaz. Sadece gazeteciler değil ki bürokratlar da listelenmiş. Hangileri görevlerinden uzaklaştırılacak bunların fişlemesi yapılmış. Bu kadar isimlendirerek harp oyunu oynanmayacağı muhakkak. Bir zemin yoklamasıdır. Bir hazırlıktır.” dedi.

Anadolu’da Vakit gazetesi yazarı Sibel Eraslan da bu işin asıl korkutucu tarafının kendi halkını memleketindeki insanları düşman şeklinde göstermek olduğunu ifade ederek, “Bu çok açık bir sapkınlıktır. Faşizmden daha da kötü. Hastalık ve sapkınlık derecesinde bir şey. Kendi halkını, insanını bu şekilde düşman görebilmek. İnsan inanmak istemiyor. Bu kadar saçma bu kadar açık pervasız bir saldırı olabilir mi?” dedi. Eraslan, konuyla ilgili muhatapların iddialara cevap vermesi gerektiğini söyledi.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*