Maddî cinayetler, manevî cinayetlerin sonucudur

Cinayet deyince önce bedeni ortadan kaldırmaya dönük kastetme faaliyeti akla geliyor. Nitekim herkes maddî cinayetin derin etkisi üzerinde durur. Onu konuşur, onu tartışır.
Maddî etki apaçık ortada olduğu için konuşmak daha kolaydır. Bir varolan şeyin yok olması anlamı taşıdığından etki daha belirgindir.

Oysa maddî etkiden çok daha önemli ve hatta maddî etkiyi de tetikleyen manevi etken nedense çok da konuşma ve itiraz gibi gündem konusu yapılmaz.
Maddî cinayetler, manevî cinayetlerin sonucudur.

**

Durum, aileler içinde veya anne baba ve evlâtlar arasındaki ilişkilerde de geçerlidir.
Evet, hiçbir anne baba çocuklarına karşı ya da hiçbir çocuk anne babaya karşı maddî bir cinayet hali içerisinde olmak istemez. İstememesi de normaldir.
Dünyaya gelmeye vesile olduğu çocuğu veya genci için, onun varlığını tehdit eden veya varlığını ortadan kaldırmaya dönük eylemler içerisinde olmak düşünülesi değildir. Ya da evlâtların kendilerinin dünyaya gelmesine vesile olan anne babalarına karşı böyle bir tutum içerisinde olmaları düşünülemeyecek bir sükût halidir.

**

Özellikle ebeveynler, ‘Çocuklarımız kimselere muhtaç olmasınlar, kimsenin eline bakmasınlar’ düşüncesinden hareketle, onların haklı olarak her türlü maddî ihtiyaçlarına makul ölçüler içerisinde cevap veriyorlar.
Yani yemeyip yedirmek, içmeyip içirmek, giymeyip giydirmek gibi çocuklara olan bu ebeveyn ilgisi oldukça dikkat çekicidir. Bu hakikaten de böyledir.
Bu maddî bağ öyledir ki, kişi evlenip, ev bark sahibi olsa da devam eder.
Tabiî maddî bağ manevî bağdan bağımsız değildir.

**

Ama benim asıl dikkat çekmek istediğim şey ise, anne babalar çocuklarının bütün maddî ihtiyaçlarına cevap verdiği halde, manevî ihtiyaçlar pek de gündem konusu olmaz. Olsa da çoğu kez geçiştirme kabilinden, cılız adımlar olarak kendini gösterebilecektir.

Çocuğun veya gencin dünyevî ihtiyaçları için her türlü fedakârlıktan kaçınmayan ebeveyn, manevî ihtiyaçlar söz konusu olduğunda çok da dikkate almamak, asıl iç yıkımı oluşturmaktadır.
Hatta denilebilir ki, maddî cinayetlerin sebebi de, manevî cinayetlerdir. Yani ihmal ve ilgisizlik içerisinde olduğumuz gencin veya çocukların, elbette ilgiye daha yakın olacağı kaçınılmazdır. O zaman kim ilgi gösterirse, onun yanında yer alacağı ve onun düşüncesini yaşayacağı beklenen bir sonuçtur.

O zaman ne oluyor, dünya şampiyonu yapıyoruz, alanı ile ilgili bütün bilgi ve becerileri kazandırıyoruz. Ama o bilgiyi taşıyacak ve o beceriyi hayata dönüştürecek duygu eğitimini işlemiyoruz.
Sonuçta, dünya şampiyonu, hislerine esir oluyor.

Avrupalarda yaşıyor, imkânlar buluyor, hatta haclara gidiyor, muhtemeldir ki namazlar kılıyor, ama hayatı yönetemeyen bir iman taşıdığı için, küçük bir aile anlaşmazlığında ipin ucunu kaçırıyor ve kör hissiyatının esiri olarak, ‘bir dakika intikam lezzetiyle seksen bin saat hapis elemini’ göze alıyor.
Sonuçta bir alanda profesör olan kişi, sadece ‘prof’ oluyor, ama duygularını idare edecek donanıma sahip olmadığı için, kendi ve sevdiklerinin hayatına son verebiliyor.

Konuya daha özelde, anne baba ve genç ilişkileri zaviyesinden baktığımızda, çocuğunun bütün eğitim yatırımlarını yapıp, maddi ihtiyaçları için gerekli adımları atıp, eğer onun duygu ve vicdan gelişimine çalışmadığımız takdirde, işte o zaman babasını boğazlayan oğullar, kardeşini, yeğenlerini, akrabalarını kurşunlayan, eğitimli, ama cinayete teşebbüsler olabilmektedir.

Onun için bütün maddî cinayetlerin temeli incelendiğinde, altında mutlaka manevî cinayetler anlamında ihmaller, terk etmeler, dışlamalar, sevgisizlikler, ilgisizlikler, yalnızlığa terk edilmişlikler vardır.
Bu durum bu asrın tam bir kalp hastalığıdır.
Onun da tedavisi, ibadetler, duâ, istiğfar, zikir ve takvadır.

Hasılı maddî cinayet işlenmesin arzusu içerisinde isek, manevî cinayetler işlemememiz gerekiyor.
Not: Babası, annesi, kız kardeşleri menfur bir cinayete maruz kalan Metin Yıldız kardeşime baş sağlığı diliyor, ölenlere rahmet, geride kalanlara da sabır temenni ediyorum.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*