Mânâ ve işarî tefsirin Kur’ânî delilleri

Kur’ân’ın işari tefsirleri de yapılmıştır. İmam-ı Gazzali, “Kur’ân kıyısız bir ummandır” diyerek buna işaret etmiştir.

İşarî tefsire delâlet eden birçok ayet mevcut iken, bunu görmezlikten gelmesi veya inkâr edilmesi garip bir çelişkidir.

Mesela, Hz. Yusuf (as), hadiseleri ve rüyaları tabir, yorumlama ilmini Allah’ın kendisine öğrettiğini beyan eder.

Rüyaların yorumu, “ta`bîrü’r-rü’yâ”, “te’vîlü’r-rü’yâ”, “te’vîlü’l-ahlâm”, “te’vîlü’l-ehâdîs/olayların te’vili” ve “iftâ” kelimesinin türevleri ile” ifade edilmektedir.

Hz. Yûsuf’a (as) rüyaların yorumunun öğretildiği”, Hz. İbrâhim, Hz. Ya’kub ve Hz. Yûsuf’un gördükleri rüyaları tabir ederek bu yorum ışığında hareket ettikleri bildirilmektedir.

Gözlerini kaybeden Hz. Yusuf’un (as) babasının gözlerinin, kendi gömleği ile açılacağını bildirmesi ve dediği gibi olması yine, işari tefsir, ilm-i ledünün çerçevesindedir. Onun bu ilmi kesinlik bildirir.

Keza Kur’ân’dan, Hz. Yakub’un, (as) Filistin’den, Mısır’da bulunan oğlu Yusuf’un (as) kokusunu almasını imkânsız olduğunu, “Allah’tan aldığım ilimle ben sizin bilmediğinizi bilirim”1 dediğini öğreniyoruz.

Keza, İslâmın temel kaynaklarında, Hz. Peygamber’in (asm) sabah namazından sonra “Rüya gören var mı?” diye sorduğu, varsa tabir ettiği yer almaktadır.2

Bunun yanında, aynı kaynaklarda, “bizzat kendisinin de gördüğü rüyalardan bazılarını anlattığı; ashaptan biri veya kendisinin tabir ettiği, görülen güzel rüyaları anlatıp tabir ettirilmesini hoş karşıladığı, kötü rüyaların anlatılması veya tabir ettirilmesini ise istemediği” belirtilir.

Sahâbe ve sonraki dönem âlimleri arasında isabetli rüya tabirleriyle meşhur olmuş birçok alim ve kişinin mevcudiyetini de biliyoruz.

Ve yine Kur’ân’da, “Hz. Hızır’ın, Hz. Musa’ya (as) verilenden başka bir bilgiye sahip olduğunu anlatan haber, Allah’ın bazı kullarına lütfettiği bir kavrayış ve ledünni bir ilim olduğunu”3 açıkça bildirmiyor mu?

Kehf Suresindeki bu kıssa/doğru olarak verilen haber, açık, net ve tatbikatlı olarak dünyada ve hayatta bilinen ve keşfedilenlerin ötesinde bilinmeyen pek çok şey olduğunu ispat eder.

Ayrıca Kur’ân müminleri, işaretten anlamayı açıkça teşvik etmektedir:

“Kesinlikle bunda işaretten anlayanlar için nice ibretler, ayetler vardır.”4

Dipnotlar:
1- Yûsuf Suresi, 12/43, 100, 44, 6, 21, 43, 46,
2- Buhârî, “Ta`bîr”, 47;
3- Kehf Suresi 78-82.
4- Hicr Suresi, 77

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*