Manevi cihad ve müsbet hareket

Bediüzzaman Said Nursi, Müslümanlara İslam’ı tatbik etmede çok etkili bir hayat modeli ve prensipler silsilesi sunmuş ve karşılaştıkları sorunların üstesinden gelmede, “manevi cihad” adını verdiği ve “sözle cihat” yahut “fiziksel olmayan cihad” veya “müsbet hareket” olarak tanımlayabileceğimiz bir yöntemle mücadele vermeyi öğretmiştir.

Bediüzzaman çok iyi biliyordu ki, bu ahirzamanda, İslam’ın, aklın ve medeniyetin gerçek düşmanları, materyalizm ve ateizmdir ve onların da kaynakları serbest piyasadır. Onun bu bozulmuş anonim fikirlere karşı, Risale-i Nur’un mantıksal delilleriyle hitabı ve onları mağlup etme yeteneği, Müslümanlara da çok güçlü bir entelektüel zırh temin etmiş ve bu da Batı’nın serbest piyasa mantalitesi sebebiyle ortaya çıkan toplumun bozulmasına karşı etkili bir koruma sağlamıştır.

Bu söz ile cihadı yapabilmek için, Bediüzzaman talebelerine her türlü şiddet ve yıkıcı faaliyetten uzak durmalarını salık vermiştir. Müsbet hareket ile ve halk düzenini ve emniyetini sağlamakla, İslam’ın düşmanların tarafından üretilen kaos, Kur’an’ın iyileştirici hakikatleri vasıtasıyla düzeltilecek ve yatıştırılacaktır. İşte bu Said Nursi’nin ortaya koyduğu yöntemdir ki, Müslümanlar bu yöntemle Müslüman topraklardan hükümranlık ve kontrol için birbiriyle yarışan inkarcı ve Siyonist ittifakına karşı galebe çalacaklardır.

Risale-i Nur bizlere akılcı argümanlar sunar ve mantığa hitap eder. Bu Kur’an’dan ilham alınan ve Risale-i Nur ile ortaya koyulan hakikatler karşısında hatta düşmanlar bile bu hakikatleri kavrıyor ve derinliğine şahadet ediyor.

Said Nursi bizlere Allah’ın gerçek kulları olmayı öğretmiştir, öyle kullar ki, kılıcın değil aklın gücünü kullanan ve böylece dünyada barışın yok olmasını engelleyen onlardır…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*