“Menderes ruhu”na doğru

Zannedersiniz ki mübarekler daha yeni iktidara geldiler.

Sanki yeni bir hükumet olarak iş başı yaptılar da…

“Yeni bir ekonomik kalkınmadan ve adalet tesisinden” bahsediyorlar.

En önemli bakanlarını feda ederek topluma gaz vermeye çalışıyorlar.

Ancak, kendi sözlerine kendileri bile itimat etmiyorlar.

Toplumun geniş kesiminde olduğu gibi.

Millet artık bunları inandırıcı bulmuyor.

Hem nasıl itimat edip inansınlar?

18 yıldır yapılamayan şimdi mi yapılacak?

Bunların durumu aynen 1946 sonrası “Ebedi Şef” dönemine benziyor.

İşte bu nedenle diyoruz ki, “Türkiye bir Menderes arıyor.”

Belki bir Menderes ruhu…

Güçlü bir demokrasi, hak ve hürriyetlerle donanmış bir toplum, güçlü bir meclis, hukukun üstünlüğü, bağımsız bir adalet, milletin maddi ve manevi kalkınmasına hizmet eden bir siyaset, ve diğer medeni kurallar ile tanımlanan bir ruh bu.

Şu an ülkenin bu ruha çok ihtiyacı var.

Zira millet çok bunaldı.

Gücü elinde tutanların keyfi baskıları altında inim inim inlemeye başladı.

Adaletsizlik ve haksızlık bir kural haline geldi.

İşsizlik ve ekonomik çöküntü ise gittikçe büyüyen bir problem.

İşte bu çıkmazdan ancak Menderes ruhu ile çıkılabilir.

Bir Demokrat düşünce ışığı ile yani.

Son zamanlardaki gelişmeler böyle bir ışığa işaret ediyor.

Merkez cephede yeni oluşumların kapısı aralanıyor.

“Türkiye yeni bir Menderes arayışında” adlı yazımızda, “Belki de bütün adaylar bir araya gelip bir Menderes ruhu oluşturabilirler.” demiştik ya..

Sayın Davutoğlu ile Akşener’in bir araya gelmesi bu yönde atılmış önemli bir adım.

Aynı zamanda umut verici bir gelişme.

Zira,

İki lider “güçlendirilmiş parlamento” konusunda beraber çalışma kararı almışlar.

Bu çalışmaya DEVA, Saadet ve Demokrat parti de dahil edilebilir.

O zaman yeni bir ittifak kapısı da açılabilir belki.

Demokrasi ittifakı…

Ya Demokratik ittifak…

Ya da Menderes ruhu ittifakı…

Adı her ne olursa olsun fark etmez.

Yeter ki şeffaf, hesap verebilir, milletin düşüncesini temsil edebilir, güçlü bir meclis temelinde, demokrasi ve hukuk tesis edilebilsin.

İşte bu husus iki parti lideri tarafınından tam olarak hissedilmiş olsa gerek ki kamuoyuna güçlü bir mesaj verildi.

“Güçlendirilmiş bir Meclis” fikri millette karşılığı olan bir fikir.

Daha ileri adımlar da atılmalı.

Daire daha geniş tutulmalı.

Bu noktada Sayın Akşener’in, “Etrafına dikkat etsin” diye nazik bir dille Sayın Soylu’yu ikaz etmesi de oldukça önemli idi.

Çünkü Sayın Soylu mevcut iktidar içinde Demokrat oyların tutucu kişisidir.

Şayet güçlü bir “Demokrat ittifak” kurulabilir ise…

O zaman iktidar cephesindeki Demokrat oylar da yeni ittifaka doğru kayabilir.

Çünkü bizim Demokratlar iktidar çok severler.

Siz eski Demokrat oyların Reise bu kadar nasıl tahammül ettiğini sanıyorsunuz?

Elbette iktidar hatırı için…

Şayet yeni bir iktidar yolu gözükürse, o oynak tabaka da çok kısa sürede dümeni o tarafa çevirir.

Kim bilir belki lider kadroları da bu yola girebilirler.

Evet Dostlar!..

Siyasette büyük değişimler oluyor.

Tüm bunlar ise iç bölgedeki olaylar.

Bir de dış bölge var.

Çünkü ABD’de esen yeni rüzgarın etkisi daha yeni yeni gelmeye başladı bize.

Bakalım yakın zamanlarda bu rüzgar hangi tozları kaldıracak.

 

 

 

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*