Mevlid günü doğan güneş…

Her senenin 23 Mart’ında bizi bir heyecan sarar. Çünkü bugün, büyük İslâm âlimi Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin vefat yıldönümüdür. Ve bugünün içinde olduğu hafta, bütün Türkiye’de, hattâ dünyanın bazı yerlerinde de Üstad Hazretlerini yâd etme merasimleri yapılır, programlar tertip edilir.

Üstadın vefatından sonraki yıllarda başlayan ve onun yaşadığı üç menzili olan Van, Urfa ve Isparta’da yapılan mutad mevlidlerin dışında, en rağbet edilenlerinden biri, Ankara Kocatepe Camii’nde yapılan mevliddi. Buraya teveccühün en büyük sebebi de, hem cami ve sahasının geniş olması, hem de yurdun dört bir tarafından ulaşımın kolay olmasıydı. Tabiî şer kuvvetlerince on küsur senedir inkıtaa uğrayan bu Kocatepe Mevlidi, bütün müracaat ve gayretlere rağmen, ne hikmetse bir türlü yapılamıyor…

Neyse, artık Nur Talebeleri çeşitli vilayetlerde de bu mevlid âdetini ikame etmeye başlamış, özellikle de Üstadın mekânları olan vilayetler bunu yapar hâle gelmişti. Biz de Bursa olarak, her ne kadar Üstadın doğrudan gelip yaşamadığı, bulunmadığı (1952 Gençlik Rehberi Mahkemesine gidip gelirken, Bursa’nın etrafından; İnegöl, İznik yoluyla İstanbul’a gitmiş. Bazı Bursalı Ağabeylere de, Bursa’nın Osmanlı’nın ilk başşehri ve ecdad yadigârı olduğu için gelmek isteğini belirtmiş, ama mümkün olmamıştı) bir yer olsa da, ilk defa 2009 senesinde, Bursa Ulu Cami’de Üstad Hazretleri için bir mevlid tertip etmiş ve bugüne değin bunu an’anevî bir hale getirmiştik.

Bizim bu mevlidlerimizde hep dikkat ettiğim bir husus vardı. Bahar ayının rahmeti olan yağmur, Mevlid’den bir gün önce yağarken, Mevlid günü hikmet-i İlâhî havayı günlük güneşlik yapıyordu. Bunu en son gerçekleşen 24 Mart 2013 tarihli Mevlid’de de müşahede ettik. Bir gün evvel acaib bir yağmur yağarken, mevlid sabahı pencereden baktığımızda, sanki mevlid gününe özel güneşin doğduğunu, havanın açtığını gördük ve Rabbimize şükrettik.

Orada enteresan bir manzarayla da karşılaştık. Türkiye üzerinden umre ziyaretine gitmek için Bursa’yı ziyarete gelen Malezyalı Müslümanları gördük, onlarla kucaklaştık, onlara Üstadı anlattık. Tabiî bu arada sağolsun, onların rehberi olan Ensar İslamoğlu Beyefendi de, bize tercümanlık yaparak Üstadı anlattı.

Evet, Bursa Ulu Cami’ye Bediüzzaman’ın nuru, açan güneşle beraber doğmuştu. Yine malûm manzaraları gördük. Yıllardır birbirini görmeyen kardeşlerin kucaklaşmalarını seyrettik, sevindik, mütehassis olduk. Ve maşaallah, kalabalık bir cemaatin iştirakiyle mevlidimiz yapıldı. Organizeyi yapan ve idare eden, hizmet eden, Yeni Asya Vakfı’mızdaki arkadaşların hepsine teşekkür ederiz.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*