Mevlid yolunda kaza

Image
Geçtiğimiz 9 Ekim günü Isparta’da yapılan “Bediüzzaman Mevlidi”ne gitmeyi nasip eylemişti Cenâb-ı Hak, çok şükür. Bununla alâkalı intibalarımızı, gazetemiz Yeni Asya’da yazmıştık. Dönüş yolunda, gazetemiz yazarlarından Bâki Çimiç kardeşimizin de içinde bulunduğu, Samsunlu bir grup cemaatimizin kaza yaptıklarını duyduk ve üzüldük. Nitekim bu hadiseyi dile getiren bir yazı da yazdı Bâki kardeşimiz. Kendilerini arayıp “geçmiş olsun” temennisinde bulunduk. Tabiî aklımıza maziden, yine bir mevlid yolundaki trafik kazası geldi.

1976 senesi Ağustos ayında, Van’da Bediüzzaman Mevlidi yapılacağının bir ilânı vardı Yeni Asya gazetemizde. Mevlid tertip komitesi olarak da üç isim zikrediliyordu. O zaman hafızamıza kazınan bu isimler, Vanlı üç kahraman ağabeyimiz “Erol Kuralkan, Raif Zernekli ve Selahaddin Akyıl” idi.
Erol Ağabey rahmetli olmuştu. Ama, Raif ve Selahaddin Ağabeyler halâ hayattadırlar ve 80 küsûr yaşlarında olmalarına rağmen, Üstadla alâkalı her faaliyete, hassaten de mevlidlere iştirak eden ağabeylerimizdir. Son Isparta Mevlidi’nde Raif Ağabey vardı ve çoktandır görmediğimizden kucaklaşıp, halleşmiştik. Mevlid öncesi Selahaddin Ağabeyle de görüşmüştük, fakat o gelemedi.
Neyse, işte o 1976 senesinde yapılacak olan Van Mevlidi’ne—ki o, 12 Mart’ta inkıtaya uğradıktan sonra yapılan ilk mevliddi zannederim—gitmeyi çok arzu ediyorduk, (ilk defa 1974 senesinde Urfa Mevlidi’ne gitmiştik. Eğer buna da gitme imkânı bulursak, bu bizim iştirak edeceğimiz ikinci mevlidimiz olacaktı.) Talebe olduğumuzdan dolayı da biraz imkân bulamıyorduk. İşte o yılın Ağustos başlarında bir gün, Ankara Tandoğan’da bulunan dershanemizde otururken oraya iki ağabeyimiz geldi. Kendilerini tanıttılar, bunlar Erzincanlı ve oradan Ankara’ya bir iş için gelen ve enişte-kayınbirader olan Selahaddin Sert ve Ahmed Canpolat Ağabeylerdi. Bir tane kaplumbağa tipli volkswagen arabaları varmış, onunla gelirken yolda bir kaza da yapmışlar. Neyse sohbet ilerledikçe, Van Mevlidi gündeme geldi ve biz de gitme arzumuzdan bahsedince, o ağabeylerimiz “Seni Erzincan’a kadar götürelim oradan zaten çok uzak değil, gidersin” dediler. Biz de doğu bölgesine ilk defa gideceğimizden, “olur” dedik ve o ağabeylerimizle yola koyulup, Erzincan ve Erzurum’da da birer-ikişer gün mola vererek Van’a vâsıl olduk elhamdülillah.
Yani, 23 yaşın içinde ilk defa gittiğimiz bu yerlerde cemaatimizin, ağabey ve kardeşlerimizin bizi sıcak bir şekilde karşılayıp misafir etmelerini unutmuş değiliz. Van’da mevlid yapılan cami bahçesinde gezinip arkadaşlarımızla görüşürken, müessif bir kaza haberi geldi ve herkes üzüldü. Muhterem Mehmed Fırıncı Ağabeyin de içinde olduğu bir araba ile mevlide gelirken yolda kaza yapmışlar, (Mehmed Emin’di zannedersem ismi) bir öğretmen ağabeyimiz de bu kazada vefat ederek şehid olmuş, Fırıncı Ağabey ve diğerleri de yaralanmıştı.
Cenazeyi caminin avlusuna getirdiler. Rahmetli Osman Demirci Hoca’nın kıldırdığı cenaze namazını ve herkesi ağlatarak yaptığı konuşma ve duâyı halâ hatırlıyoruz. Şu son Isparta Mevlidi’nden dönüşte kaza yaparak, Allah yolunda, Kur’ân yolunda yaralanan kardeşlerimizi duyunca hatırladığımız bu hatırada belirttiğimiz şehid ağabeyimize rahmet ve yaralanan kardeşlerimize de tekrar şifalar diliyoruz. Büyük bir ihtimalle ölümden dönen o kardeşlerimizi muhafaza eden Cenâb-ı Hakk’a hamd ediyoruz.
 
 
Image  

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*