Millî irade işte böyle tecelli etti!

Image
Diyorlar ki: “Bu seçim millî iradeyi yansıtmamıştır.”

Hayır! Millî irade, milletin iradesiyle oyun oynayanlara karşı, onları şaşkına çevirecek şekilde, işte böyle tecelli etmiştir!
Sandık sonuçları, Meclisi cezalandırmış, kaosa sürüklemiştir… Bu bir erken seçimdi. Bakalım bu sonuçlar, gelecek seçimi ne kadar erkene aldıracak!
Ama bu hata milletin hatası değil, Meclisin hatasıdır.

Yani Meclis kendi hatasıyla baş başa bırakılmıştır.
Millet; millî iradeyi yansıtamayacak olan bir seçim sistemiyle, köhnemiş siyasî partiler kanunuyla meclisi seçime götürmenin cezasını ve vebalini yine meclise yüklemiştir.
Millet; 12 Eylül’ün tortularıyla, 28 Şubat’ın vesayetiyle seçime gitmenin cezasını meclise yüklemek suretiyle kendi iradesini göstermiştir…
Kısacası millet; meclisi cezalandırmış, ırkçılık yapanları cezalandırmış, sivri dilli Silivri’yi cezalandırmıştır!
Millet, bir yandan; Ergenekon sanıklarını seçmek suretiyle “siyasallaştı” iddialarına hedef olan hukuku cezalandırırken; öbür yandan (yandaş ve ırkçı yaklaşımlarla) KCK’yı, Ergenekon’u ve Balyoz’u seçime sokanları da nasipsiz ve hissesiz bırakmamış, bir yönüyle onları kazandırırken, başka bir alanda onlara kaybettirmiştir…
Birincilik payesine lâyık gördüğü partiyi de hem mükâfatlandırmış, hem cezalandırmıştır. Büyük oy oranına rağmen, milletvekili sayısını, seçim öncesinin altına düşürmüştür…

«««

Kim ne derse desin, seçimler millî iradeyi acaip şekilde yansıtmıştır.
Herkes ve her kesim, kendi ameline göre payına düşeni almıştır!
Hele bakın, bu nasıl bir sonuç ki, herkes ve her kesim “millî irade”ye sığınır hale gelmiştir.
Hükümeti devirmek adına darbe planları yaptıkları gerekçesiyle yargılananlar bile, millî irade şemsiyesi altına sığınmak zorunda kalmışlardır..
Gözünü sevdiğim “millî irade”!..

«««

Millet; darbeler sonrasında güçlenip palazlanan ve stratejilerini, meclisteki yerlerini korumaya hasreden partilere, unutamayacakları dersler vermiştir. Bu partileri; sevinmek ile üzülmek, gülmek ile ağlamak arasında şaşkına çevirmiştir.
Hakkaniyet ölçülerinin, hukukun, adaletin ve dürüstlüğün dibe vurduğu bir siyaset anlayışında “çözümsüzlük” baş köşeye oturmaz mı hiç?
Hani “başına şu kadar taş düşsün” ifadesi var ya..
Şimdi Meclisin başına “Meclis” kadar taş, hatta “sandıklar” kadar taşlar düşmüştür.
Ayıklasınlar bakalım pirincin taşını..
Öyle Meclisten kaçmaya falan da yeltenmesinler! Zira millet onları, kozlarını mecliste paylaşmaya, uzlaşıncaya kadar tartışmaya mecbur etmiştir. Seçim meydanlarında mesnetsiz ve desteksiz konuşmaların neye mal olduğunu şimdi görsünler bakalım. Ya mecliste bir araya gelip, demokratikleşme ve sivil bir anayasa hususunda tam ittifak ederler, ya da giderler!..

«««

Halbuki seçime büyük ümitler bağlanmıştı. Seçim yapılacak, dertler bitecek zannedilmişti. Şimdi seçim sonrası, seçim öncesini aratır oldu!
Bakalım, bu işin içinden nasıl çıkılacak?

 

Image

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*