Mi’rac

Şu Kâinat Sahibi yaptığı her şeyi bilerek yapıyor. Bütün kâinatı bilerek tedbir ve tedvir ediyor. Görerek terbiye ediyor.

Her şeyde maslahatları, hikmetleri görerek irade ediyor. Bir san’atın ustası, o san’atı ilgilendiren konular hakkında en güzel ve en doğru bilgiyi O verir. Mademki yapan bilir, olması gereken en iyi yol bilenin konuşmasıdır. Mademki yapan bilir ve o da konuşacaktır, peki kiminle konuşacaktır? Elbette akıl sahibi, şuur sahibi, fikir sahibi, idrak sahibi, konuşmasını bilen biri ile konuşacaktır.

Şuur sahiplerinin içerisinde en geniş ve küllî şuuru olan insanla konuşacaktır. Onların içerisinden kabil-i hitap ve mükemmel olanla konuşacaktır. “Madem en mükemmel ve istidadı en yüksek ve ahlâkı ulvî ve nev-i beşere muktedâ olacak olanlarla konuşacaktır. Elbette, dost ve düşmanın ittifakıyla, en yüksek istidatta ve en âli ahlâkta ve nev-î beşerin humsu (beşte biri) ona iktidâ etmiş ve nısf-ı arz (dünyanın yarısı) onun hükm-ü mânevîsi altına girmiş ve istikbal onun getirdiği nurun ziyasıyla bin üç yüz sene ışıklanmış ve beşerin nuranî kısmı ve ehl-i imanı mütemadiyen günde beş defa onunla tecdid-i biat edip ona duâyı rahmet ve saadet edip ona medih ve muhabbet etmiş olan Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm ile konuşacak ve konuşmuş; ve resul yapacak ve yapmış; ve sair nev-i beşere rehber yapacak ve yapmıştır.” (Mektubat, Sayfa 91)

Peygamber Efendimizin (asm) en büyük mu’cizelerinden biri de mi’racdır. Mi’racda zaman ve mekândan münezzeh olarak Allah’ı görmüş ve O’nunla konuşmuştur. Vahiy ve ilhamlar, Allah’ın kullarından bir kısmı ile bir çeşit konuşmasıdır. Mi’racda bu farklı bir tarzda gerçekleşmiştir. Doğrudan peygamberi ile konuşmuştur.

“O ancak kendisine vahyolunanı söyler. O’nu muazzam kuvvetlere, üstün bir akıl ve dirâyete sahip Cebrâil öğretti ki, kendisine gerçek sûretiyle görünmüştür. O, ufkun en yukarısında idi. Sonra indi ve yaklaştı. Nihayet kendisine iki yay kadar, hattâ daha da yakın oldu. Sonra da vahyolunacak şeyi kuluna vahyetti. Onun gördüğünü kalbi yalanlamadı. Şimdi onun gördüğü hakkında onunla mücâdele mi edeceksiniz? And olsun ki onu bir kere daha hakikî sûretinde gördü. Sidre-i Müntehâda gördü. Ki, onun yanında Me’vâ Cenneti vardır. O zaman Sidre’yi Allah’ın nuru kaplamıştı. Göz ne şaştı, ne de başka bir şeye baktı. And olsun ki Rabbinin âyetlerinden en büyüklerini gördü.” (Necm Sûresi: 4-18.)

Peygamber Efendimizin (asm) peygamberliğini yeryüzündekilere tasdik ettirmek için binlerle ifade edilen mu’cizeler vuku bulmuştur. Mi’rac ise, onun nübüvvetinin göktekilere gösterilmesidir. Bütün melek ve ruhanilere gösterilen bir mu’cizedir. “Muhammed (asm) Allah’ın resulüdür.” Hakikatinin, tevhidin ikinci cümlesindeki hakikatin, dünyanın dışındaki bütün varlıklara ilân edilmesidir. Peygamber Efendimiz (asm) gerçi bir tek kuldur. Ancak onun elinde bütün kâinatı, hatta ahireti ilgilendiren bir emanet vardır. Bütün kâinata şamil, bütün varlıkları içine alan ve kuşatan bir emanet bu. Bu emanetin hikmetlerinin bütün kâinata gösterilmesi gerekiyordu. Mi’racda bu gerçekleşmiştir.

Hem de dünya ve ahireti görüp bunu insanlığa ders vermesi gerekiyordu. “And olsun ki Rabbinin âyetlerinden en büyüklerini gördü.” (Necm Sûresi: 18.) âyetinin de açıkladığı gibi, mi’racla bunu gerçekleştirmiştir. Bunun için Allah, O’na (asm) ahiret âlemlerini de gösterdi ve o da gelip bizlere oraların ahvalini anlattı. Ne söyledi ise görerek söyledi. Yani ahireti gören var mı? sorusuna, evet var, Peygamber Efendimiz (asm) oraları görmüştür diyoruz ve bize de gördüklerini bizim anlayacağımız biçimde aktarmıştır.

Beş vakit namaz, Mi’racın hediyesidir. Namaz, mü’minin mi’racıdır. Namazda, özellikle secde hali kulun Allah’a en yakın olduğu zamandır.

Mi’rac Kandilinizi tebrik ediyoruz. Bu gecenin kutsiyeti hürmetine Cenâb-ı Hakk’ın bizleri bağışlamasını, Soma’da maden kazasında vefat eden madencilerimize rahmet etmesini, geride kalan yakınlarına sabr-ı cemil vermesini, zulme uğrayan Müslümanlara bir çıkış yolu ihsan etmesini diliyoruz.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*