Muhammed Merah’tan Nikolai Sarkozy’e…

Fransa’nın Toulouse şehrinin varoşlarında yaşayan Cezayir’li bir ailenin çocuğu bu şehirde doğmuş ve bu şehrin sokaklarında büyümüş. Fransız öğretmenlerinin terbiyeleriyle yetişmiş. Ne Cezayir’in geleneklerinden ve İslâmiyetin inançlarından habersizce yirmi üç yaşına kadar yaşamış bir maznun. Maznun diyoruz, zira fiilî isbat edilmeden polis tarafından öldürülüyor. Tutuklanıp yargılanması mümkün iken infaz ediliyor. Afganistan’da görev yapmış üç Fransız askerini dört gün ara ile öldürdüğü iddia ediliyor. Katil, bir Yahudî okulunu basıyor, üç yavruyu kurşunlayarak küçücük motorsikletiyle sırra kadem basıyor. Tam yedi kişiyi öldürdükten sonra emniyet kuvvetleriyle sıkıştırılarak infaz ediliyor.

Size de garip geldi değil mi? İsmi Muhammed… Arap asıllı… Afganistan ve Pakistan’a gidip gelmiş bu sefih sokak çocuğu Sarkozy’e bakarsanız radikal bir İslâmcı. Muhammed Merah’ın bütün bu bilgileri internetten aldığı iddia ediliyor. Bu hadiseyi analiz ettiğinizde 11 Eylül’ün motifleriyle karşılaşıyorsunuz. İnfazına yargısız hükmedilen zanlının konuşturulmaması ister istemez birçok şüpheyi beraberinde getiriyor. Daniel Pipes’in “Euroarabia” makalesini tedai ettiren hadiselerle karşı karşıya olduğunuzu hissediyorsunuz. Müslüman Arap orjinli olması ve Avrupa’da doğması ilginç bir irtibat. 11 Eylül yalnızca George Bush ve Amerikalı Neoconların önlerini açmamıştı. Avrupa’daki yoldaşlarının da yollarını açmıştı. 11 Eylül’ü tezgâhladıkları iddia edilenler yargı önüne çıkarılmadan infaz edilmişlerdi. Bir başka benzerlik ise Sarkozy’nin henüz başkanlığa niyet ettiği günlerdeki Yahudî düşmanlığını hatırlatıyor. Bitkisel hayattan bir türlü kurtulamayan eski İsrail Başbakanı Ariel Şaron ile Sarkozy karşılıklı dans ediyorlardı. Fransa’daki Yahudî düşmanlığını seslendiren Şaron göstermelik olarak Paris’teki Yahudîleri Telaviv’e taşıyordu. Bu hadise ile Nikola’nın önü iyice açılmıştı.

Yine Başkanlık seçimi, yine Yahudî düşmanlığı ve yine Fransa ve Sarkozy. Sarkozy’de ırkçılık karakteristik bir hastalık düzeyinde seyrediyor. İslâma şiddetli düşman. Veya Avrupa Neocon’ları AB iktidarını bırakmak istemiyorlar. Bu Troçkistlerin programında kaos, tedhiş, savaş, terör ve çatışma olmazsa olmazların arasında yer alır. Yeter ki global bankaları arkalarında sağlam dursunlar. Avrupa Emperyalizmine duyduğu tahassürle kıvranan Sarkozy’e göre Fransa’daki Afrikalılar bu güzel devletin siyah körleridir. Tazyikli bir su ile bunların tekrar kıtalarına sürülmeleri gerekiyor. Ta ki medenî Fransa ve Avrupa rahat edebilsin. Daniel Pipes, Rals Giordano ve Samuel Hunhington ile aynı düşünce dünyasında yaşayan Sarkozy… Önce senaryo, sonra tetikçi kahramanlar ve sonra ebediyyen susturmak neocon’ların metodu… Usame bin Laden ve Zerkavî menkibelerinde olduğu gibi… Veya Türkiye Hizbullahında Hüseyin Velioğlu’na yapılan infaz gibi.

Bizim için bu olayların çok da garipsenecek yönleri yok. Peygamberimiz (asm) ahirzamanda gelecek deccaliyetin hususiyetlerini de, ona zemin hazırlayan Ye’cüc ve Me’cüc teröristlerin özelliklerini de uzun uzadıya haber vermiş. İnsaniyetle savaş içindeki dinsiz cereyanı temsil eden Avrupalı siyasetçilerin mahiyetini umarızki Fransız ve Almanlar da bizim kadar öğrenirler… Hem ülkelerini, hem dinlerini ve hem de milletlerini kurtarırlar. Yoksa deccaliyetin sihri onları daha çok perişan edecek.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*