Mukaddes dert

-Zemin yüzünde çiçek açan genç Saidlerin mektubudur-

Aziz, sıddık, sarsılmaz, çekilmez, yorulmaz kardeşlerimiz,
Nurun fütuhatı bizleri sürura sevk etmeye devam ederken, Nurları tanımadan geçen günlerimizi kayıp ve karanlıklı yıllar olarak nitelendirmekteyiz. Biz gayet aciz, fakir ve miskin olduğumuz halde, tam ihtiyacımızın ziyadeleştiği vakitte Cenâb-ı Mevlâ bizleri büyük bir nimete gark etmiştir. Bu nimet Risâle-i Nur’dur. Nurlar âleme gelmiştir ki, âlemin yüzü nur ile gülsün. Ve bizim yüzümüz de nur ile gülmüştür. Gençlik darbesini bizler de yemekteyken, nefisle mücadelede galip olmak mümkün görünmüyordu. Gençliğimiz değersiz bir meta gibi bir köşeye atılmaktayken, bizi kurtaran Nurlar olmuştur.

Sahipsiz kalmış bu vatanın evlâdı Nurlar sayesinde yeniden şahlanışa geçmiştir. Bu şahlanış Allah’ın tevfikiyle olmaktadır. Bu şahlanış; küfre, zulme, ahlâksızlığa, haksızlığa karşıdır. Aziz Üstadımız bizleri de kabul ederse, canla, başla, sadakat ve ihlâsla, Kur’ân’ın, imanın hizmetinde koşmak istiyoruz. Bize yeniden hayat bahşeden ve bizi öz ve aslımıza döndüren, dünya ve ahiret saadetini kazandıran Risâle-i Nur’a ve Üstadımıza canımızı da feda etsek, borcumuzu ödemiş olamayız. Rabbimizden duâmız, bizleri bu hakikatlere fedaî eylesin. Kararan gecelerimizin sabahı Nurlarla olsun inşallah.

Ya Rabbi! Bu ne büyük bir ihsan ve müjdedir bizlere? Bizleri dünyevî dertlerle değil, mukaddes bir dertle dertlendirdin. Bu dert ki bizlere neşe, umut, heyecan, aşk, şevk ve büyük bir beşaret olmuştur. Ölüleri dirilten, işitmeyene işittiren, görmeyene gördüren Nurlar insaniyet lezzetini tattırmıştır bizlere. Dimağımızı dünyevî lezzetlere değil Risâle-i Nur’un yüksek hakikatlerine açtır. Bizlerin derdi fani olmasın, ulvî derdimiz Risâle-i Nur’umuz olsun inşallah.

Beşeriyetin baharı yakın olsun diye duâ ediyoruz. Baharlar Nurlarla gelecek ümidindeyiz. Bu ümidimiz kuru bir hülya değil, Risâle-i Nur’a teveccühün bir ispatıdır. Üstadımız “Bin senedir uyudunuz yeter” diyerek sesleniyor bizlere. Evet! Zaman uyuma zamanı değildir. Mücadele zamanında uyunmaz; uyumak, duyarsız kalmak, önce ben demek Nurun talebesinin fikrinde yoktur.

“Üstadımız razı olur mu bizlerden?” diyerek telâş içindeyiz. Nurun dellâllığını yapanlar ancak tevfik-i İlâhiye dayanırlar. Cereyanların kuvveti bizleri esir alamayacaktır inşaallah. Asrın dehşetiyle herkesin yaralar aldığı bir zamanda Nurun siperleri bizleri muhafaza etmektedir. Gayemiz ve harekâtımız bütün mü’minleri, hatta bütün insanlığı bu sipere çekmeye çalışmaktır. Dehşetli rahnelere maruz kalan insanlığı, Nurun şefkatli sinesine, imana ve tevhide çağırmaktayız.

Sevgili kardeşlerimiz; en büyük korkumuz ihlâsı kırmak, ihlâssızlıkla enaniyetin esiri olmaktır. Bizlere duâ edin ki nefs-i emmare bizi aldatmasın. Siz kardeşlerimize duâ ediyor, duâlarınızı bekliyoruz.

Not: Çanakkale üniversiteli Nur Talebesi kardeşlerimin gayret ve ihlâsla hizmette yarışmalarını tebrik ediyor, kardeşlerimizden desteklerini esirgemeyen değerli ağabeylerimizden Allah ebediyen razı olsun diyorum. H. K.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*