Nasıl bir bakış açısı

Şimdilerde bakış açısı olmuş, ayine-i misal. Hem dışarıya, hem de kendimize; müsbet, menfî her halimizde bir ayna misal bakabilmek. Öyle bir bakış ki hem içimizi, hem dışımızı düşünce ve fikir noktalarından, ümit ve hayal noktalarından, amâl ve harekâtımız noktalarından eksiksiz gösterecek.

Ayinemiz aydınlık, nurlu, açık ve net ise bakış açımız da gayet parlak, müsbet ve iyi olacaktır. Ayinemiz karanlık, nursuz, kapalı ve karmaşık ise bakış açımız da gayet menfi ve kötü olacaktır. Önemli olan aydınlık ve karanlık ayinelerin mahiyetini bilmek ve ona göre değerlendirme yaparak amâle, fiiliyata dökebilmektir.

İman, ayinemizin değerlendirme terazisinde asıl, değişmez ölçü olmalıdır. Eğer iman yoksa külliyen yanlıştayız demektir. Eğer iman zayıf ve noksansa; doğruyu, istikameti yakalama noktasından en çabuk, en acil, en hızlı bir şekilde imanımızı kuvvetlendirmek, tamamlamak için imanî malûmatları, bilgileri elde edebilmeliyiz.
İşte bizim bakış açımızın, penceremizin, kapımızın ismi: İmanî bakış açısıdır. Biz sahip olduğumuz imanî bakış açımızın değerlendirmesini başkalara bırakmadan kendimiz en kısa zamanda yapabilmeliyiz. Eğer imanî bakış açımızda eksiklik, noksanlık varsa en kısa zamanda tamamlamaya çalışmalıyız. Eğer imanî bakış açımız tam ve tamamsa kendimizce, biz daha mükemmelin ve daha fazla terakkinin peşine düşmeliyiz.

Böyle bizim hem dünyamızı, hem ahiretimizi alâkadar eden bir bakış açımız olması gerekirken; bu bakış açısını dünyevî, küçük ve basit meselelerle kıymetsiz bir meşguliyete dönüştürmemeliyiz. Çünkü en kıymetli manalar bile kıymetsiz, basit ve zayıf manalara bulaştırıldığında kıymetsizleşir, basitleşir ve zayıf düşer.

İmanî bakış açımızın güçlü ve noksansız olabilmesi için öğrenmeye, imanî, Kur’ânî bilgileri elde etmeye ve bunları hayatımızda uygulamaya daima zihnen, fikren, aklen, kalben ve ruhen hazır olmalıyız. Hazırlıksız bir imanî bakış açısı daima dünyevî ve uhrevî her türlü mesele karşısında zayıf kalır ve mağlûp düşer…

Eğer imanlı, Kur’ânlı bir bakış açısını bir insan, bir mü’min, bir Müslüman elde edebilse, onun için her şey gayet müsbet, doğru, hidayete vesile ve yardımcı olacaktır. Ama elde edemezse çok menfîliklerle karşılaşacağı gibi, hem de Allah muhafaza dalâlete ve küfre vesile olan bir bakış açısının kurbanı olacaktır.

Rabbim bizlere imanlı, Kur’ânlı, İslâmiyetli, cemaatli, müsbet ve güzel bir imanî bakış açısını nasip etsin inşaallah… a

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*