Niyetin mahiyeti, fiil ve duygularımıza etkisi

Niyet, “hedefin düşünce planında oluşmasıdır” şeklinde tarif edilir. Bir düşünceyi uygulamaya geçirmek, bir faaliyeti ve işi yapmak için zihnimizde hâsıl olan yönelme, meyil ve karar diye de anlayabiliriz.

Kalpten beslenen, zihnî bir faaliyet olan niyetlerimizin ruh, duygu, düşünce ve arzularımız üzerinde bir iksir, bir maya gibi etkisi vardır.

Psiko-biyo-fizyolojik yapımız üzerinde de önemli bir rolü olan niyetimiz; iç âlemimizde icra ettiği fonksiyonla dışa pozitif-negatif veya kesin-kararsız olarak yansıyabilir. Niyetlerimiz düşünce ve fiillerimizi formatladığından onu olumlu kullanamazsak fikrimiz ve hareketlerimiz çelişir. Niyetimiz düşüncelerimizi, düşüncelerimiz davranışlarımızı, onlar da hayatımızı etkilerler.
Niyet, her ne kadar şuur/bilinç ve irademiz dışında bulunan pek çok yansımalardan biri ise de; ruhumuza ve zihnimize komut veren, duygularımızı motive eden bir program gibidir. İyilik, yardım, hayır-hasenât gibi veya çirkin, kötü bütün davranış ve fiillerimizin hayatı, ruhu niyettir. Bitkilerin tohumu, kavunun kalbindeki çekirdeği onların niyeti gibidir. Bizim niyetlerimiz de çekirdekler gibi kalp ve beynimizin tarlasında sümbüllenirler.
Dimağ ve kalbimize arzu, istek, duâlarımızla olduğu gibi niyetlerimizle de “olumlu-olumsuz” mânâlar yükleriz. Farkına varmasak bile (şuuraltı diye de ifade edilebilir) beynimize verdiğimiz emirler, işler, niyetlerimiz istikametinde şekillenir. Çünkü niyet, bir maya, bir iksir ve kimyadır. Düşüncelerimizi reaksiyona sokar, hadiseleri değiştirir.
Hepimizin bu âlemde özel bir dünyası var ve onu istek, düşünce ve niyetlerimizle şekillendiririz. Tıpkı, evimizi istediğimiz renge boyamamız, dekorasyonunu ayarlamamız gibi. Düşüncelerimizi niyetlerimiz; niyetlerimizi de bilgi birikimi, duygu, şuur ve inançlarımız yönlendirir.
İşlerimiz, faaliyet ve davranışlarımız niyetlerimize göre şekillenir. Yani, niyetlerimizin sonuçları da sempati veya antipati prensibine göre lehte veya aleyhte oluşur. “Ameller/işler niyetlere göredir. Kişi için ancak niyetinin karşılığı vardır”  1 hadisi bunu ifade eder. Neye niyet edersek; karşımızda onu buluruz. Kültürümüzde bu, “Dervişin fikri ne ise, zikri de odur” veya “Niyetin ne ise kısmetin odur” tarzında formüle edilmiştir. Niyet konusuna yarın da devam edelim inşâallah.

Dipnot:

1- Buhârî, İman: 41; Müslim, İmâre: 155.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*