Noel ve Kurban´da Savaş

Ne cephelerdeki bomba, roket ve mermiden, ne de masum insanları hedef almış terörden bahsediyoruz. İki önemli cephede mütenasipçe devam eden savaşın mermilerle değil; kelimeler, ifadeler, imajlar ve resimlerle olduğunu önce belirtmiş olalım. Hitabet ve Kitabetin belâğatla bütünleştiği bu çetin savaşta, cephelerin mahiyetini iyi anlayabilmek için, kanaatimizce önce Bediüzzaman Said Nursî Hz.lerinin Mektubât isimli

eserinin 15. Mektub´undaki 4. Sualinizin Mali´ni okumak gerekiyor. Zira Allah´a inanan hristiyanlarla, bilhassa Anadolu´daki müslümanların bu sene eşzamanlı verdikleri mücadeledeki karşı tarafın özelliklerini öğrenmeden savaşın kimler arasında ve cereyan şeklini anlamak cidden zor.

Bildiğíniz gibi hristiyanlık dünyası Hz. İsa (a.s)´ın doğum günü olan “Kutsal Noel”i kutlarken (24. Aralık), İslam Âlemi bir taraftan Mekke-i Mükerreme´deki meşhur senelik kongresine, diğer taraftan her İslam coğrafyası ve müslüman halklar “Kurban Bayramına” hazırlanıyorlar. Çatışma sesleri evvelâ Batıdan geldi. Amerikanın meşhur TV-Proğramcısı Bill O´Reilly solcuların ve ateistlerin Noel´e karşı savaş başlattıklarını proğramlarında ifade etti. Daha önceleri noel münasebetiyle vitrinlere, şirketlerin girişlerine, resmî daire ve okullara konulan çam ağaçlarına “Noel´iniz kutlu olsun” ifadesi yerine birçok yerde “Mutlu tatiller” yazılarının yazılması hristiyanları harekete geçirmiş. TV´lerden, İnternet sayfalarından ve gazetelerden ateist ve din karşıtı solculara karşı bir kampanya başlatmışlar. Hatta, siyah sayfalara “Mutlu Tatiller”i noele tercih eden işyerlerinin listeleri yazılmış. Hristiyanların, dinleriyle alay eden ve noelin içini boşaltmak isteyen mağza ve ticarethanelerden alış – veriş yapılmaması ilân edilmiş. Paniğe kapılan birçok firma, meselâ Macy´s mağzası, inşaat malzemeleri devi Love gibileri hemen – hemencecik reklamlarını ve yayınlarını değiştirerek özür dilemişler.

Amerikalı hristiyanlar, hadiseyi sıradan, genel uyum veya Moda şeklinde kabul etmiyorlar. George Soros başta olmak üzere hristiyan dininin sembolleriyle savaşların planlı bir hareketi olarak kabul ediyorlar. Eğer hadise yalnızca teknolojinin tetiklediği “dünyevîleşme” olarak nitelendirilirse bile, bu plânı şuurlu bir şekilde yürüten noel karşıtlarının varlığından bahsediyorlar. Yine burada George Soros finanse ettiği “Amerikan Hürriyetler Birliği Teşkilâtı”nın ismi öne geçiyor. Bildiğiniz gibi bu kuruluş “Hürriyet” adı altında ahlâksızlık; kaos ve anarşi üreten bir sivil toplum örgütüdür. Katolik Kilisesi yetkilileri işi bir adım ileriye götürerek başkan Bush´un tebrik kartındaki “Mutlu tatiller” sözüyle Amerika kültürüne en büyük kötülüğü yaptığını söylüyorlar. Amerika ve Avrupa cephesindeki çatışma haberleri o kadar çok ki… Papa 16. Benedikt hristiyanların “Yılbaşını” kutlamamalarını ve buradaki harcamaları daha lüzümlu yerlere yönlendirmelerini istedi. Bazı çevreler de Yılbaşı Gecesindeki kirliliğin dünyanın yükünü ağırlaştırdığını ifade ede dursunlar…

Semavî dinlerin bayramlarıyla çatışmayı esas alan Avrupa ve Türkiye basınındaki paralel çizgiler de bu ara dikkati çekiyor. 16. Benedikt´e kulak verilmemesini tavsiye eden batı medyasının yanı sıra, Milliyet Gazetesinin yönetmeninin okuyucularını Diyanet´i yılbaşı hususunda dinlememe çağrıları da ortak cephe noktasında ilginçtir. Hem Ramazan´da ve hem de Kurban bayramlarında islâmî sembollere, uygulamalara ve hatta Kur´ân´a hücûm eden Türkiye´deki “gizli din karşıtlarının” taarruzlarını çok yaşamış biri ister – istemez çatışmanın bizim cepheye de sıçrayacağı beklentisi içine girebilir. Geçmişteki hücûmlarında kullandıkları argümanların, amerikalı ateistlerin istimal ettikleriyle örtüşmesi, cephe karşıtları arasındaki ittifak ve uyumu da ele veriyor. Yarına kalmaz hayvanseverler yollara dökülecek, kanlı kurban resimleri hanedana yakın gazetelerin birinci sayfalarını ürkünç ürkünç görünmeye başlayacak. Dinî bayramlar öncesinden sonrasına kadar belli TV kanalı ve gazeteleri taakibedenler; semavî dinleri tesirsiz hâle getirmek isteyen dış dairedeki dinsizlerle, İslâmiyeti din dışı icad yapay fetva ve bid´alarla tahrib etmeye çalışan meşhur nifak hareket´ininin metod ortaklıklarını da müşahede edebilir. Ramazan Bayramını inadına “şeker bayramına” indirgemek isteyen laikçilerimizin yine Amerika´dan ithal ettikleri; cadılar bayramı, sevgililer bayramı, kadınlar ve daha nice yapay bayramları tekellerindeki ekran ve gazete sayfalarında çocuklarımıza empoze etmelerini de aynı çerçeveye dahil ettiğimizde; bay Soros´un Türkiye´deki ekibi de kendiliğinden ortaya çıkmış oluyor. Kamuoyunu ellerindeki imkânlarla aldatan dünün komunist ve masonlarının uzun süre Türkiye ve Batı efkâr-ı ammesini kandırması artık mümkün olmuyor. İrtibatlar, münasebetler, fikir, icraat ve ittifaklar, islam ve hristiyan düşmanlarını ele veriyor.

Dinin hayatın bir çok alanını bayram münasebetiyle işgal etmesini hazmedemeyen karşıtlarının; reklam adı altında panolarla teşhir ettikleri ahlâksız resimler bir çok ekranı kirleten filimler ve dini alaya alan proğramlardaki işbirlikleri de çok önemlidir. Hatta bu giderlerin kaynaklarını taakib ettiğimizde, genellikle aynı adreslere kavuşmamız, dünyanın ne kadar küçüldüğünü de gösteriyor. Dünyayı tehdit eden bu iki dehşetli dinsizlik cereyanları saldırganlıklarını devam ettirdikleri müddetçe, hristiyan ve müslümanların ağız tadıyla bayram yapmaları zor gibi görünüyor. Dinsizlik cereyanlarının mahiyetini gösteren bu nevî tablolar bize ufuk verecek; şevk ve gayretle hedefimize yürümemizi sağlayacak. Bu vesile ile alemi islamın mukaddes kongresine katılan hacılarımızın hacclarını ve müslümanların da Kurban Bayramını tebrik ediyoruz.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*