Nur Talebelerinin ittifak ve ittihadı

Günümüzde Risale-i Nur’dan beslenen çok sayıda Nur grubu vardır. Her grubun on binlerce müntesibi vardır.

Bu grupların hepsi hâlisane iman ve Kur’ân hizmeti yapmakla birlikte, ayrı ayrı hareket ettikleri için güçleri dağılmakta, din ve millet aleyhine kurulan tuzakların bozulmasında tam etkili olamamaktadırlar. Eğer bu gruplar, 1980 öncesinde olduğu gibi istişare sistemiyle Risale-i Nur’un siyasî ve sosyal ölçülerinde ittihat ve ittifak etseler, Türkiye’nin manevî, siyasî ve sosyal manzarası şimdiki kötü durumundan çok iyi olurdu.

GEÇMİŞTE NUR TALEBELERİN İTTİHADI KOMÜNİZM’İ ÖNLEMİŞTİ

Az bir kısmı hariç, 1960-70’lerde Merhum Zübeyir Gündüzalp’in diğer ağabeylerle birlikte tesis ettiği meşveret sistemi ile Nur’un ölçülerinde ittihat ve ittifak eden Nur Talebeleri, Türkiye’nin bir çok badirelerden kurtulmasına vesile olmuşlardı. Onlar, o zamanlarda merkez sağı bölüp sola iktidar yolunu açmaya çalışan dindar kimlikli siyasetin oyununu bozup, Ahrarlar / Demokrat siyasî güçlere nokta-i istinat oldukları için, 1977’de ülkeyi büyük bir faciadan kurtarmışlardı. O tarihte Halk Partisi, Nur Talebelerinin çalışması sebebiyle kıl payı iktidarı kaybetmişti. O, iktidara gelseydi, onun kanatları altında Komünist kuvveti bu vatana hakim olacaktı.

O zamanlar arkalarında büyük bir güç olan Nur Talebelerinin nokta-ı istinadını gören iktidardaki Demokrat iktidarlar, 1965-1980 arasındaki süreçte yaptıkları hizmetlerle Türkiye’ye maddî manevî alanda büyük sıçrama yaptırdılar.

Demokrat iktidarlar, dinî siyasete alet etmeden yüzlerce İHL lisesi, Kur’ân Kursu ve onlarca ilahiyat Fakültesi açarak dine samimane hizmet ettiler. Dinî cemaat ve Tarikatlara Demokrasi gereği müdahale etmeden, onları politika dışında tutarak dine hizmet etmelerini sağladılar.

12 EYLÜL DARBECİLERİ NUR TALEBELERİNİ PARÇALADI

12 Eylül 1980 darbecileri, ülkenin idare sistemini tarumar ettikleri gibi, dinî cemaat ve tarikatların bazılarını korkutarak, bazılarını da devlet imkân ve makamlarıyla aldatarak, Kemalizm ile barıştırıp kendilerine biat ettirdiler ve ihlâslarını bozdular.

Yeni Asya haricindeki Nur Talebeleri de bu işten nasibini aldı. Darbeciler aralarına fitne fesat sokarak onları kendilerine biat ettirdiler ve Yeni Asya’dan kopmalarını sağladılar. Büyük bir güç oluşturup din, vatan ve milletin aleyhindeki tuzakları bozmasınlar diye onları onlarca parçaya ayırdılar. Ne yazık ki o gruplar, daha sonraki merhalede oyuna gelip Risalelerdeki siyasî ve sosyal ölçüleri bir tarafa bırakarak Demokratlardan desteklerini çektiler, Demokrat olmayan, dini siyasete alet eden dindar kimlikli siyasî cereyanın peşine takıldılar.

GÜNÜMÜZDE NUR TALEBELERİ İTTİHAD ETSEYDİ

Sayıları birkaç milyon’u bulan ve ayrı ayrı hareket eden Nur grupları bir araya gelerek Risale-i Nur’un meslek ve meşrebinde sebat eden Yeni Asya Camiasıyla Nurun ölçülerinde birleşip ittihat etselerdi, Türkiye şimdiki gibi siyasî ve sosyal kaos ve gerilim havasına girmezdi; siyaset kurumu ve devlet, Üstad Bediüzzaman ve Risale-i Nur’a şimdiki gibi bigane ve müstağniyane kalamazdı.

Bu ittihadın yolu halâ açıktır. Yeter ki, her grup benmerkezliği bırakıp diğer Nur Talebesi kardeşleriyle diyalog kurup, birlikte istişare edip şahıslarda değil Nur’un meslek ölçülerinde birleşmeyi kabul etsin.

İbrahim Ersoylu

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*