Risâle-i Nur’da edebî sanatlar ve sadeleştirme

Risâle-i Nur, kalp, akıl, fikir ve duyguları zerre zerre, hücre hücre, uzuv uzuv, satır satır, sayfa sayfa, kitap kitap işlenen kâinattaki ince sanat ve nakışların tecellilerine yönlendirir.

Edebî sanat türlerinin bütününü kullanan muazzam bir edebî sanat galerisidir.
Risâle-i Nur’da yer alan edebî sanatlardan önemlileri şöyle sıralanır:

* Hüsn-ü ta’lil: Edebiyatta bir olayı görünür sebebinden daha güzel ve daha önemli bir sebeple açıklama sanatı.
* Mecâz: Bir sözün gerçek anlamından farklı kullanılması.
* Teşbih: Zayıf bir şeyi kuvvetli bir şeye benzetmek.
* Temsil: Teşbihin bir yönden değil, çok yönlü yapılması.
* Kinâye: Bir fikri, bir düşünceyi kapalı söylemek.
* İstiâre: Kısaltılmış teşbih.
* Ta’riz: Sözü doğrudan değil, dolaylı olarak dokundurmak.
* Tevriye: Bir kelimeyi, iki-üç mânâda kullanmak.
* İştikak: Aynı kökten gelmiş kelimeleri aynı cümlede kullanmak.
* Seci: Nesir içindeki kafiye.
* Tenâsüb: Aralarında mânâ bakımından münâsebet bulunan iki veya daha fazla kelimeyi kullanmak.
* Leff-ü neşir: İki veya daha fazla kelimeyi sıralayıp, sonra da onlarla ilgili şeyler söylemek.
* Tecahül-ü ârif: Bilen kimsenin bilmez gibi davranması.
* İktibas: Âyetten, hadîsten veya başka bir yerden alınan bir parça ile sözü süsleyip, mânâyı te’yid etmek.
* İrsal-i mürsel: Bir fikri anlatırken, bir vecîze veya atasözüyle o fikri doğrulamaktır.
* Teşhis ve intak: İnsandışı varlıkları insan gibi duygulandırmak ve konuşturmak.
* Telmih: Söz arasında meşhur bir olaya, bir söze, bir kıssaya, bir mânâya işâret etmek.
* Telvih: Söz arasında mânâlı söz söyleme.
* Tekrir: Sözü kuvvetlendirmek, ifâdeye güç ve şiddet vermek için yapılan tekrardır.

Risâle-i Nur’un, bunlar gibi edebî sanat türlerinin hepsini taşıdığı görülür. Bu yönüyle yüksek bir üslûba sahip, Türk edebiyatının şaheseridir. Onu sadeleştirmek demek, “kinâye” (bir fikri, bir düşünceyi kapalı söylemek); “ta’riz” (sözü doğrudan değil, dolaylı olarak dokundurmak); “tevriye” (bir kelimeyi, iki-üç mânâda kullanmak); “iştikak” (aynı kökten gelmiş kelimeleri aynı cümlede kullanmak); tenâsüb (aralarında mânâ bakımından münâsebet bulunan iki veya daha fazla kelimeyi kullanmak); “leff-ü neşir” (iki veya daha fazla kelimeyi sıralayıp, sonra da onlarla ilgili şeyler söylemek) gibi bütün sanatları yok etmek demektir!

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*