Nurs mevlidine dâvet

Nurs’a dâvet var.

Doğu Anadolu insanının nezdinde “Seyda”…
İstiklâl Harbi’nin kayıtlarında “keçe külahlı gönüllü alay komutanı”…
Adalet mahkemelerinin zabıtlarında; “mazlûm ve mahzun mahkûm” …

Modern dünyanın insaflı ve vicdanlı gönüllü insanının yanında; “asrın manevî tabibi, gönüller sultanı” payesini hakkıyla almış olan Hz. Bediüzzaman Said Nursî…

Doğduğu karye (köyü) mübarek Nurs’ta bu Pazar günü (1 Eylül 2013) başta manevî evlâtları Nur Talebeleri olmak üzere bütün mü’minleri ve ilgi duyanları mevlidine dâvet edip, bekliyor.

Bir zamanların çok garip ve tenha köyü olan Nurs, son yıllarda ziyaretçi akınına uğruyor. Doğudan, batıdan, sevdalısı, meraklısı, ilim adamı, araştırmacı, talebe, öğretmen, esnaf, sanatkâr bir merak ve sevdayla bu mübarek beldeye koşuyor.

Nurs; ismine bile tahammül edemeyen; “Kepirli” diye acube bir nam veren malûm ve menhus zihniyeti sessizce püskürterek gerçek kimliğine kavuşuyor.

Bu, İlâhîliğe inanmış, Kur’ân’ı kendisine rehber ittihaz etmiş, Sünnet’e kesin bağlılığın, Peygamber (asm) varisliğinde deccalizm ve süfyanizme müsbet hareketle galip gelmenin ve tahribat yapmadan mukaddes dâvânın üstünlüğünün tarihî vesikası ve simgesidir.

Bu, Küllî İrade’ye ve kadere imana bağlılığın unutulmaz tarihî bir belgesi ve gerçeğidir.

Bu, bir halk efsanesi değil, gerçeğin ta kendisi ve tecellisidir.

Bu, akıllara gem vurmaya çalışan, manevî gözleri kapamayı hedefleyen menhus zihniyete karşı kazanılan anlamlı bir zaferdir.

Bu; kararlılığın, vakarın, azmin, sistemin, enerjinin, gayretin, ihlâsın neticesi olarak Cenâb-ı Hakk’ın bu topraklara, bu insanlara, bu kudsî dâvâya bir armağanıdır.

Bu, bu asil milletin, bu cennet vatanın tarihine, kudsî ve mukaddes değerlerine yapılan çok değerli ve önemli bir katkıdır.

Dünyaya yayılan ve her ırktan, kültürden, inançtan insanların gönüllerini manen kuşatan Nur Dâvâsının ve Nur Hakikatinin, bu vatan, bu millet ve insanlık için çok kıymetli, çok mübarek, çok farklı bir belde olan Nurs’ta 1 Eylül 2013 Pazar günü bir muhabbet sofrası ve güçlü, kuvvetli bir ilânatla hareketliliğin adıdır.

Evet, NURS BEDİÜZZAMAN MEVLİDİ, 1 EYLÜL 2013 PAZAR GÜNÜ.

Barış için, kardeşlik için, fitnenin susturulması için, kanın durması için, kardeşliğin pekiştirilmesi, doğu-batı kaynaşması için ve insanlığa ömrünü adamış bir dâvâ adamı Hz. Bediüzzaman için Pazar günü Nurs’ta buluşmaya Nurs karyesinden (köyünden) herkese dâvet var!

Asrın manevî tabibi Hz. Bediüzzaman Said Nursî’nin dört büyük hayali ve gayesi olan;

• Risale-i Nur’un yayılması ve neşri.
• Medresetüzzehra projesi.
• İstanbul’daki Ayasofya Camii’nin yeniden ibadete açılması.
• Ve ittihad-ı İslâm.

Bunlardan şu anda gerçekleşen ve tatbikata geçen tek maddesi; Risale-i Nur’un serbestçe okunup, yayınlanması görünüyor. Belki sırada; “İttihad-ı İslâm” var! Bilemiyoruz.

İslâm âlemi çok dağınık, belâ ve musîbetlerle, savaş, ölüm, zulüm, kan ve bombalarla başı dertte. Risale-i Nur’un merkezi ve neşir merkezi olmasından kaynaklanan ve dünyanın tek Müslüman demokratik ülkesi olan Türkiye terör ve kafa karışıklığıyla, her gün değişen gündem ve olaylarla başı dertte.

İnsanlık; kâbuslarla ve maddî-manevî hastalıklarla, zulüm ve belâlarla âlûde.

Nur camiası da maalesef çeşitli gruplar ve hiziplerden oluşan bir manzarayla karşı karşıya kalmış durumda. Bütün bunları bir karamsar tablo olarak değil bir “tesbit” olarak yapıyor ve istikbale ümitle bakıyoruz. İslâmın bahtı ve geleceğine ümitle bakıyoruz. Farklılıkları husûmete değil, barış ve kardeşliğe, iş bölümü, ihtisas ve yardımlaşmaya yönlendirmek ve bu amaçla kullanmanın gayreti ve akl-ı selimini paylaşmak istiyoruz.

Buna en güzel bir örnek var. Bu yaz Nurs Köyünü bir grup halinde seyahat eden bölgemizden bir kardeşimizin anlattığına göre; Nurslu, Üstadımızın akrabası Hikmet Okur Ağabeye gruptan birisi; “Siz hangi cemaattensiniz Hikmet Abi?” diyor.

Hikmet Okur Ağabey özlü, ibretli, düşündürücü ve nükteli, gerçek mânâda bir cevap veriyor: “Biz Nurslular hiçbir Nur cemaatinden değiliz; her Nur cemaati bizden!”
Bu ibretli ifade ve söz inşaallah, Nur grupları arasında istenilen manada bir samimiyetin, gayretin, maksatta ve hedefte birlikte enerji ve gayret sarf etmenin önünü ve ufkunu açar. Nurs’tan başlayacak bu manevî rüzgâr; belli gaye ve güzel hizmetlerde Nur gruplarının birlikte buluşmalarını ve “İttihad-ı İslâm’a giden yolları açmaya kadar götürür. Rabbimizden halisane duâmız ve dileğimiz budur. Herşey Cenâb-ı Allah’ın takdirindendir ve hikmetinden de suâl sorulmaz. İttihad-ı İslâmın kuvvetli bir çekirdeği Nurs Köyünden başlayabilir, çünkü burası asırların manevî kavşağının temel taşlarından birisidir.

Başta Doğu ve Güneydoğu’daki illerde ikamet eden fedakâr Yeni Asya okuyucusu ağabey, kardeş, bacılarımız olmak üzere bütün bölgelerdeki ve illerdeki ehl-i hizmet hadimleri 1 Eylül 2013 Pazar günü Nurs’ta mevlidde buluşmaya dâvet ediyoruz.

Sırası gelmişken bir konuda bilgi verelim ve Yeni Asya camiası olarak bir farkımızı, tahdis-i nimet olarak da Üstadımıza ve ona bağlı manevî değerlere verdiğimiz önemi ve bize has bir özelliğimizi de samimiyetle ve yanlış anlamaya meydan vermeden belirtmiş olalım. O da şudur:

25 Temmuz 2013 Perşembe günü Yeni Asya’daki yazımızda Nurs’taki mevlid ve bayan külliye yeri için himmet ve gayrete ihtiyaç olduğunu nazara vermiştik. Son aldığımız habere göre bunun dörtte üçlük kısmı fedakâr Yeni Asya Nur camiası mensupları tarafından karşılanmış ve inşaat da başlamış durumda. Geri kalan dörtte birlik meblâğ ve mevlid masraflarına katkıda bulunmak isteyenler için, yine Hikmet Okur ağabeyin GSM telefonu ve banka hesap numarasını verelim. Yardım etmek isteyenler yine himmetlerine devam etsinler.
Hikmet Okur / HİZAN – GSM: (0532) 593 07 97
BANKA HES. NO: Ziraat Bankası, Hizan Şubesi, 4450 6210

NOT: Hikmet Ağabeyle son telefon konuşmamızda; Nurs Mevlidine karayolu veya havayoluyla gelecek misafirlerin; Van, Siirt, Muş, Bingöl, Batman havaalanlarını kullanarak, Cumartesi günü bu illerde konaklayarak, Pazar sabahı saat 10.00’da başlayacak “Nurs Bediüzzaman Mevlidi”ne buralardan gelmelerini istiyor. Zira “Nurs’ta kalabalıkları misafir edecek imkânlarımız henüz tam müsait değil” diyor. Bilgilerinize…

İttihad-ı İslâma giden yollardan birisinin kapısı ve bahtı Nurs’ta. Ya Rab! İslâm coğrafyasında akan kanı durduracak şuur, akıl, feraset ve basireti her mü’min ve Müslümanın kalbine ve ruhuna ancak senin inayetin koyar. Bizleri zalimlerin zulmünden ve nefsimizin şerrinden emin eyle. Âmin! İttihad-ı İslâm’a gidecek kapıların yollarını bulma şuur ve gayretini bize ver. Âmin!

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*