Obama’nın izlediği dizi

ABD Başkanı Barack Obama’nın yatmadan önce izlediği dizi filmin “Homeland” olduğunu biliyor muydunuz?

CIA içerisindeki entrikaları ve bir ajanın maceralarını anlatan bu diziyi Obama neden izliyor dersiniz?

Buna değinmeden önce dizi ile ilgili bir kaç noktayı aktaralım.

Emmy ödüllü dizinin yapımcısı Showtime İsrail sermayeli.

İsrail sermayeli bu yapımın ise “çok masum” konuları işleyeceği düşünülemez.

Dizinin ilk birkaç bölümünü izledikten sonra bu fikre kapılıyorsunuz zaten.

Teröristlerce (!) Afganistan’da hapsedilmiş olan bir er, özel bir operasyonla kurtarılır, ülkesine geri döner. Uzun yıllar kendisinden haber alınamadığı için hem fizikî, hem de psikolojik olarak fazlaca yıpranmıştır. Eski hayatına alışmaya çalışırken, bir CIA ajanı evine yerleştirdiği minik kameralarla onu izlemeye başlar.

CIA bir yanda “terörist” diye damgaladığı Ebu Nazir’i deşifre etmeye çalışırken, bir yandan da “psikolojisi” bozulan eri takip eder ve sonunda bir ipucu yakalar. Adam gizlice girdiği odada “namaz” kılar!

Dizi, “terörizm-ABD” ekseninde yoğunlaşmaya başlayınca konunun “İslâm karşıtı” olduğunu anlıyorsunuz.

Dizi, aksiyonu olmayan, ama psikolojik gerilimin hayli yüksek dozda olduğu bir yapım… İzleyenlere “yedire-yedire” İslâm eşittir terörist düşüncesini bilinçaltına işliyor.

İsrailli yapımcılar, 11 Eylül sonrası dünyada özel önem taşıyan bir psikolojik gerilim dizisi ortaya koyarak ilgiyi arttırmak derdindeler.

Tıpkı diğer dizi ve filmlerdeki karakterler gibi.

Misal; bol ödüllü (!) komedi dizisi “30 Rock”ta bir bölümünde “Rashid” adlı bir Müslüman bir ihbar sonucu FBI tarafından tutuklanır ve “terörist” muamelesi görür. Rashid, Amerikan vatandaşı olmasına rağmen, dizinin finalinde niçin “işkence” gördüğünü anlamaz bile.

Dizi, “İslamofobi” üzerine mizahi bir eleştiri getiriyordu.

Yani bir yandan, “provokasyon filmi”ne tepki gösterilirken, bir yandan da Hollywood bol bol “Müslüman-terörist” filmleri üretmeye devam ediyor.

Aslında Hollywood, Müslümanları “11 Eylül” öncesi filmlerle zihinlerini hazırlamıştı.

Hatırlayın, Bruce Willis ve Denzel Washington’un başrollerini paylaştığı “Kuşatma” (The Siege, 1998) filmi “İslâm karşıtı” ögeler taşıyordu.

Arnold Schwarzenegger’in “Gerçek Yalanlar” (True Lies, 1994) filmi de benzer düşmanlık temaları üzerine kurulmuştu. Her iki film tepki çekti. Ama dinleyen kim?

Demek, o zamandan beri strateji belirlenmiş, zihinlere yavaş yavaş “İslamofobi” düşüncesi yerleştirilmeye başlanmış. Ne zamana kadar;

“11 Eylül provokasyonu”na kadar.

Dizi film takipçisi sevgili okurlarımıza bu dipnotu özellikle hatırlatalım, dedik.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*