Rahmet ayına ilk yazıyla merhaba!

Bütün alemi İslâm’ın, Müslümanların ve değerli dostlarımızın mübarek Ramazan aylarını tebrik ederek yazıma başlamak istiyorum. Bu mübarek ay, hepimiz ve insanlık için hayırlara vesile olsun inşaallah. (Amin)

Başta Müslümanlar için bir rahmet ayı olan Ramazan ve o­nun en mübarek meyvesi olan oruç hadisesi, aslında bütün insanlığa ve kâinata Cenab-ı hakkın bir ikramı ve hediyesidir. Bu hediye ve rahmet çok iyi idrak edilmeli ve gereken önem ve değerde icra edilmelidir.

Sebebi ise; bir yıl boyunca dünya üzerindeki yapılan bunca zulüm, haksızlık, hunharlık ve her türlü manevî pisliğin temizlenmesine sebep olabilecek rahmet tecellileri ancak bu ay esnasında olabilir ve kısmen de olsa giderilebilir diye düşünüyorum.

Bu mübarek ayla birlikte, İslâm aleminde bir uyanış ve silkinişin olduğu herkesçe bilinen bir gerçek. Bilim ve teknolojinin gelişmesi, fenlerin ilerlemesi, insanların –özellikle de Müslümanların-kültür seviyelerinin gelişmesi neticesinde Kur’anî hakikatlerin bir çok özelliği kişi, aile, toplum ve insanlık ailesi için olmazsa olmaz şart haline geldi.

Doğruluk, dürüstlük, güvenilirlik, iktisat, her türlü varlığın haklarına saygı, diyalog…vb. daha bir çok şey çok net hale geldi.

Doğru İslâm’ı yaşayanlar kazançlı çıkıyor. Mutlu oluyor. Bunun da yolu her harekette işin orijinaline uygun hareket etmek olarak karşımıza çıkıyor.

Sözü daha fazla uzatmadan, çok değerli iki kaynaktan; (Sahih-i Buharî ve Camiü’sağir Hadis Külliyatları) elde ettiğimiz ve Ramazan ve Oruç ile ilgili hadisi şeriflere şöyle bir göz atalım ki:

Yaptığımız ve yapacağımız ibadet, hayır ve hasenatların hem kıymetlerini tam olarak idrak edelim, hem de doğrusunu öğrenip o­na göre hareket edelim ki gayret ve emeklerimiz hem boşa gitmesin, hem de hem kendi dünyamızda, hem de dış dünyada hüsn-ü tesir bıraksın inşaallah.

Bilhassa da yurt dışında, -ecnebi diyarında- bulunan Müslüman Kardeşlerimizin bu konuda çok daha hassas olmaları gerekmektedir diye düşünüyorum.

Onların İslam’a, Kur’an’a daha fazla uyma gayretleri, o ecnebi diyarlarda şahsî ve ailevî hayatları için vazgeçilmez birer hakikat olmakla birlikte, muhatapları olan gayr-i Müslimlere de halleriyle örnek olma sorumlulukları bir o kadar daha önemlidir.

Ayinadarlık vazifelerini tam olarak yapmaları çok gereklidir diye düşünüyorum.

Cenab-ı Hak dünyada her nimetin bedeline mutlaka bir “külfet” koymuştur. Nimet ne kadar büyükse, külfet de o kadar büyüktür.

Oruç gibi nefsin hiç hoşuna gitmeyen, hele de bu asır da hislerin, duyguların galeyanına set çeken böyle muhteşem bir ibadet ve harika bir kulluk borcuna katlanmak da mükafatını fazlasıyla almak da apayrı bir saadet ve şahane bir mutluluktur.

Bu müjdeleri ve sorumlulukları hatırlatan Allah Resülünün bu mübarek ay ve oruçla ilgili bazı hadisleri nazarlarınıza vermek istiyorum. Cenab-ı Hak ders almayı hepimize nasip etsin inşaallah. (Amin)

İlkönce Ramazan ayının orucu ile ilgili sevindirici ve teşvik edici hadislere bakalım.

Allahu Taâlâ şöyle buyurur: “Oruç benimdir, mükafatını verecek olan da benim. Oruçlu için iki sevinç vardır: İftar ettiğinde sevinir, Allah’ın huzuruna gidip Allah mükâfatlandırdığında sevinir. Muhammed’in nefsinin kudret elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, oruçlunun ağız kokusu Allah katında misk kokusundan daha hoştur. (Camiüssağir, 2. Cilt.Sh.515. 1101 Nolu hadis.)

Ebu Hureyre (RA) dan rivayet: Resulullah (ASM) buyurdu ki: Her kim Ramazan’da imanı sebebiyle ve livechillah (ecrini yalnız Allah’tan umarak ), Ramazan orucunu tutar, teravih ve saire gibi namaz kılarsa geçmiş günahları mağfiret olur. (Sahihi Buharî Cilt. Sh.47)

Allah’ın en çok sevdiği oruç, Davut’un (AS) orucudur. Ki, o bir gün oruç tutar, bir gün tutmazdı. (Camiüssağir, 1. Cilt.Sh.84. 130 Nolu hadis.)

Arefe günü oruç tutmak, biri geçmişte, biri gelecekte olmak üzere iki senenin; aşure günü oruç tutmak ise geçmiş bir senenin günahlarının affettirir. (Camiüssağir, 3. Cilt.Sh.1128. 2499 Nolu hadis.)

Oruç tutun şüphesiz oruç Cehennem ateşine ve dünyanın kötülük ve musibetlerine karşı kalkandır. (Camiüssağir, 3. Cilt.Sh.1129. 2500 Nolu hadis.)

Oruç tutun ki sıhhat bulasınız. (Camiüssağir, 3. Cilt.Sh.1129. 2501 Nolu hadis.)

Ayın o­n üç, o­n dört, o­n beşinci. Günleri olan eyyam-ül bîdda oruç tutun. Bunlar zamanın hazineleridir. (Camiüssağir, 3. Cilt.Sh.1129. 2502 Nolu hadis.)

Oruç, kişi o­nu günahlarla delmedikçe bir kalkandır. (Camiüssağir, 3. Cilt.Sh.1143. 2542 Nolu hadis.)

Oruç, Cehennem ateşine karşı bir kalkandır. Oruç tutan kişi, o gün kimseye karşı sataşmada bulunmasın. Herhangi bir kimse kendisine sataşırsa o­na dil uzatıp sövmesin ve “Ben oruçluyum” desin. Muhammed’in canı kudreti elinde olan Allah’a yemin ederim ki oruçlunun ağız kokusu Allah katında misk kokusundan daha güzeldir. (Camiüssağir, 3. Cilt. Sh.1143. 2543 Nolu hadis.)

Oruç sabrın yarısıdır. her şeyin bir zekatı vardır. Bedenin zekatı da oruçtur. (Camiüssağir, 3. Cilt. Sh.1143. 2544 Nolu hadis.)

Oruçta riya yoktur. Yüce Allah şöyle buyuruyor: “O benim içindir. o­nun mükâfatını da ben veririm. Oruç tutan yemesinin, içmesini benim için terk etmiştir. (Camiüssağir, 3. Cilt. Sh.1144. 2545 Nolu hadis.)

Kıyamet günü oruç ve Kur’an, kula şefaat edecekler. Oruç şöyle diyecek: “Ey Rabbim! Ben o­nu gündüzleyin yemesinden ve nefsanî isteklerinden alıkoydum. Hakkında şefaatimi kabul eyle.” Kurân da şöyle diyecek: ““Ey Rabbim! Ben o­nu geceleyin uykusundan alıkoydum. Hakkında şefaatimi kabul eyle!” İkisinin de şefaati kabul edilir. (Camiüssağir, 3. Cilt.Sh.1144. 2546 Nolu hadis.)

Ramazan ayının bereketi ve fazileti ile ilgili bazı hadisler:

Benim şu mescidimde kılınan bir namaz Mescid-i Haram hariç o­nun dışındaki bir mescide kılınan biz namaz gibidir. Medine’de tutulan bir Ramazan ayının orucu o­nun dışındaki bir yerde tutulan bin Ramazan ayının orucu gibidir. (Camiüssağir, 3. Cilt. Sh.1133. 2510 Nolu hadis.)

Ramazan’ dan sonra oruç tutan kişi savaşta geri çekilip yeniden hücum eden kimseye benzer. (Camiüssağir, 3. Cilt. Sh.1133. 2513 Nolu hadis.)

Ramazan’ın yanında her ay üç gün oruç tutmak diğer Ramazan’a kadar olan yıl boyunca gündüzü oruçlu geçirip akşam iftar etmek karda sevaplıdır. (Camiüssağir, 3. Cilt. Sh.1127. 2497 Nolu hadis.)

Sabır ayı Ramazanla birlikte her aydan üç gün oruç tutmak, kalbin kin, haset, nifak gibi her türlü kirini giderir. (Camiüssağir, 3. Cilt. Sh.1127. 2498 Nolu hadis.)

Mekke’de geçirilen bir Ramazan, Mekke’den başka bir yerde geçirilen bin Ramazan’dan daha faziletlidir. . (Camiüüsağir, 3. Cilt.Sh.1048. 2280 Nolu hadis.)

Ramazan mübarek bir aydır. o­nda Cennet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır. Şeytan zincire vurulur. Her gece bir nida edici şöyle seslenir: “Ey hayrı arayan, hayra yönel. Ey, şerri arzulayan, vaz geç!” (Camiüssağir, 3. Cilt. Sh.1048. 2281 Nolu hadis.)

Oruçla yapılan bazı ihtarlar da vardır. İşte bir kaçı:

Evlenin, evlenmeye gücü yetmeyen ise oruç tutsun. Çünkü şehveti frenler. . (Camiüssağir, 3. Cilt. Sh.1193. 2680 Nolu hadis.)

Oruç tutmaya bakın. Çünkü o şehveti dizginler, taşkınlığı önler. (Camiüssağir, 3. Cilt. Sh.1198. 2693 Nolu hadis.)

Bizim orucumuzla ,ehli kitabın orucu arasındaki fark, sahura kalkmaktır. (Camiüssağir, 3. Cilt. Sh.1248. 2815 Nolu hadis.)

Nice gece kalkıp ibadet yapanlar vardır ki, bu kalkıştan nasipleri sadece uykusuz kalmaktır. Nice oruç tutanlar da vardır ki, bu oruçtan nasipleri sadece aç ve susuz kalmaktır. (Camiüssağir, 3. Cilt. Sh.1032. 2247 Nolu hadis.)

Yanımda benim adım anıldığı halde bana salavat getirmeyen kişinin burnu yere sürtülsün. Üzerinden Ramazan geçtiği halde günahları bağışlanmayan kişinin burnu yere sürtülsün. Anne ve babası yanında ihtiyarladığı halde o­nları razı ederek cennete giremeyen kimsenin burnu yere sürtülsün. (Camiüssağir, 3. Cilt. Sh.1044. 2271 Nolu hadis.)

Oruçlu yatağı üzerinde uykuda bile olsa ibadet halindedir .(Camiüssağir, 3. Cilt. Sh.1134. 2514 Nolu hadis.)

Kişinin Allah yolunda cihad ederken oruç tutması o­nu yetmiş yılda alınabilecek bir mesafe kadar Cehennemden uzaklaştırır. (Camiüssağir, 3. Cilt. Sh.1133. 2512 Nolu hadis.)

Oruçlu bir Müslüman’ı çekiştirmedikçe veya o­na sıkıntı vermedikçe ibadet halindedir. (Camiüssağir, 3. Cilt. Sh.1134. 2516 Nolu hadis.)

Kim ki, yalan söylemeyi ve yalanla amel etmeyi bırakmazsa , Cenab-hak o kimsenin yemesini, içmesini, bırakmasına hiç kıymet vermez, iltifat etmez. (Sahihi Buharî 6.Cilt. Sh.253.Hadis No. 902)

İftarda acele etmede acele ediniz. Sahuru da erteleyiniz. (Sahihi Buharî 6.Cilt. Sh.286.Hadis No. 929)

Ramazan’daki Cuma gününün diğer Cumalar üstünlüğü, Ramazan’ın diğer aylara olan üstünlüğü gibidir. (Camiüssağir, 3. Cilt. Sh.1248. 2816 Nolu hadis.)

Kim inanarak ve sevabını Allah’tan umarak Ramazan ayının gecelerini ibadetle ihya ederse geçmiş günahları affolunur. (Camiüssağir, 3. Cilt. Sh.1588. 3715 Nolu hadis.)

Ramazan ayı içersindeki çok önemli iki gün : Kadir gecesi Ve Arefe günleri ile ilgili hadisler:

Kim inanarak ve sevabını Allah’tan umarak Kadir gecesini ibadetle ihya ederse geçmiş günahları affolunur. (Camiüssağir, 3. Cilt. Sh.1588. 3716 Nolu hadis.)

Arefe günü oruç tutmak bin gün oruç tutmak gibidir. (Camiüssağir, 3. Cilt. Sh.1133. 2511 Nolu hadis.)

Ubade b. Es Samit (RA) dan rivayet. Resul Ekrem (ASM) Kadir gecesini haber vermek üzere hane-i saadetinden çıktı. Müslümanlardan iki kişi kavga ettiler. Buyurdular ki: Ben size Kadir Gecesini haber vermek üzere çıkmıştım. Filan ile filan kavga ettiler de o­na dair olan bilgi unutturuldu. İhtimal ki hakkınızda bu daha hayırlıdır. Artık siz, Kadir Gecesini yirmiden sonraki yedinci veya dokuzuncu veya beşinci gecelerde arayınız. (Sahihi Buhari. Sh. 57 H.No.46)

Cenab-ı Haktan niyazımız odur ki: Bizi bu sene de oruca ve Ramazan ayına kavuşturduğu gibi, bayramına da ağız tadıyla kavuştursun inşaallah. Orucunuz, sahurunuz, iftarınız, Teravihiniz ve bayramınız mübarek ola.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*