Ramazan iman, duâ, zikir, şükür, fikir okuluydu

Ramazan-ı Şerif bir irfan mektebi, kudsî bir eğitim ve terbiye okulu idi. Bir aylık yoğun bir okuma, müzakere, mütalâa programı, eğitim merkezi idi. Bir antreman, bir alıştırma, bir etüd mekânı idi. Evet, Ramazan’da tevhid-i hakikiyi, Allah’a gerçek imanı öğrendik. Zira, Ramazanın sıyamı Allah’ın kendisi için tutulmasını istediği, riyasız bir şeair, ibadet, hüküm, sembol… O emrettiği için, O’nu razı etmek için, O’na tevekkül ederek, O’nun rızkıyla iftar açarak oruç tuttuk…

Allah’ın ahlâkıyla ahlâklanmaya çalıştık, Esmâ-i Hüsna’yı yaşayarak talim ettik. Tesbihatta Esmâyı zikrettik, Esma hakikatini Kur’ân ve kâinat kitabındaki tecellîlerinden müşahade ederek öğrenmeye yöneldik. Melekler gibi, yemeden-içmeden bekledik, melekleşmeye çalıştık. Kur’ân’ı, imanı talim ettik. Zikrettik, zikri mütalâa ettik. Kur’ân’ın bir adı Zikir’dir. Allah’ı tanıtan, Allah’ı anmanın yollarını gösteren bir ilim kitabıdır.

Kur’ân hem bir zikir ve duâ kitabıdır. Ramazan’da mukabele okuduk. Okuduğumuz mukabelenin mânâlarını anlamaya çalıştık, fikrettik.

Ebedî yurdumuz Ahiret’i, Mizan’ı, Sırat’ı, Cennet’i, Cehennem’i müşahade eder gibi ruh ve duygularımıza mâl etmeye çalıştık.

Ramazan bir psiko-sosyal mekteptir. Ramazan nefis terbiyesi okuludur. Aç kaldık, nefsimizi terbiye ettik. Aç kalanların halini anladık. Onlara şefkat ile yardım etmeyi, empatiyi, diğergamlığı dayanışmayı öğrendik. Zekât, sosyal hayatın sigortasıdır, belâ ve musîbetlere, nefret ve kinlere karşı kendimizi sigorta ettik…

Ramazan bir şükür fabrikasıdır. Envai çeşit nimetlerin kıymetini Ramazan orucundaki mahrumiyet ile idrak ettik ve nimetlerin çeşitleri ve kâinat bağlantıları adedince teşekkür ettik. Belki zikri ve şükrü lâyıkıyla yapamanın hakikatine inmeye çalıştık.

Ramazan-ı Şerif bir duâydı. İftarda duâların en halisini, en samimisini, en safisini yaptık. Sahurda da… Namazda da, tesbihatta da, öğlen sıcağında da… Dua duâ ayağa kalktık. Duâ duâ elleri semaya kaldırdık…

Ramazan bir yürüyüştü. İmanî hakikatlerin derununa, ibadete, zikre, şükre, fikre, duâya, bayrama bir yürüyüştü. Bu yürüyüş devam ediyor. Sen şimdi gittin Sultanım! Ruhunu, mananı gönlümüze tevdi ederek gittin… On bir ay sonra inşaallah tekrar buluşmak ümidiyle…

İşte Ramazan Bayramı, bu hakikatleri okumanın, öğrenmenin, müzakerenin, mütalâanın, anlamanın, yaşamanın, özümsemenin, benimsemenin bayramıdır. Bayramımız mübarek ola…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*