Ramazanın ilk kapısı; terâvih namazı

Mübarek Ramazan sarayına girmeye başladığımızda, önümüze açılan ilk kapı terâvih namazıdır. Yani, bizler o mubarek aya, bu faziletli ibadetle gireriz. Artık Ramazan başlamıştır.

Gerek islâm âleminde, gerekse memleketimizde, umumî bir sevinç havasıyla îfa edilen terâvih namazının her şeyi hoştur. Bir defa, senede yapılan namaz ibadetlerinin en uzunudur. On üç rek’ât yatsı namazıyla beraber, otuz üç rek’âttır. Bazı, nefsin arzusuna tabi olanların dediği gibi, sekiz rek’ât filân değildir. Şu yakın zamanlardaki fetva eminleri türeyene kadar, hiç kimse terâvih namazının sayısıyla uğraşmaz, onun genleriyle oynamazdı. Bu nevzuhurlar çıktı da, namazın tadını kaçırmaya başladılar. Yoksa ne güzel, aziz milletimiz namazını seve seve, şevkle kılardı.

Ama mühim değil. Zaten onlara da aldanan ve aldıran pek yok. Onlar zaten zayıf rivayetlerle, bazı özel durumlardaki hâllerle amel etmeyi pek severler. Hani, daha ziyade Hac’da yapılan namazları cem etme meselesini bunlar, çoğu zaman yaparlar. Peygamber’in (asm) az terk edip, çok îfa ettiği ikindi ve yatsı namazlarının ilk sünnetini, çoğu zaman terk ettikleri gibi…

Terâvih namazı yirmi rekâttır. Siz öylece bildiğiniz gibi kılmaya çalışın. Ve öyle, jet imam filân da aramaya gerek yok. Normal bir şekilde kıldıran imanlraın peşinde kılmaya çalışın.adam gibi namaz kıldıran imamların peşinde kılmaya çalışın.

Çocukluğumuzdan beri, öyle severdik terâvih namazlarını. Hele aradaki salâvatları söylemek, bizim çok hoşumuza giderdi. Gençliğimizde, çok soğuk havalarda, bazen evde terâvih namazlarını kıldırırdım. Tabii cemaatte, annem ve kardeşlerim olurdu. Rahmetli annemin o gevrek sesiyle, bizimle beraber aradaki salâvatları okuması öyle hoşuma giderdi ki…

Yine, çocukluğumuzdaki kıldığımız terâvih namazlarını hiç unutmuyorum. 60 lı yılların ilk yarısında olan o namazların hâli bir başkaydı. O zamanlar genellikle iki imamla kılınırdı. Yatsının farzını bir imam, terâvihi başka imam kıldırırdı. Genellikle kısa sureleri okudukları için, ben o zaman o sureleri de ezbere bildiğimden, hep takip ederdim. Vitir namazının son rek’atında genellikle birçok kişi şaşırır, Kunut duasından önceki tekbirle rükûa gider. Kısa sureleri okuyarak kıldıran  imamları takip edenler, namazın tamamında üç ihlas okunduğunu, son ihlasın vitir namazında okunduğunu bilirler ve şaşırmazlardı. Bir de bazı tez canlı amcalar, ön saflara geçmek isteyen çocukları kolundan tuttuğu gibi arka saflara atarlardı. O da bizim zorumuza giderdi. Çok şükür artık çocuklara öyle davranan büyükleri şimdi pek rastlanmıyor.

Beş vakit namaz kılmayan insanların dahi teravihe verdikleri ehemmiyet çok güzel bir şeydir. Onları, tenkid etmeyip teşvik etmek lâzım. Cenab-ı Hakk, Ramazanın bütün ibadetlerini olduğu gibi, terâvih namazlarımızı da kabul etsin inşâallah! 

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*