Risale-i Nur, barış ve kardeşliği temin eder

altKonferans’tan:

Risale-i Nur, nifak ve şikakı, tefrikayı, fitne ve fesadı kaldırıp, kardeşliği, uhuvvet-i diniyeyi, tesanüd ve teâvünü yerleştirir. Risale-i Nur mesleğinin bir esası da budur.

Risale-i Nur, gurur ve kibir ve hodfüruşluk ve zillet gibi, ahlâk-ı seyyieden kurtararak, tevazu ve mahviyet ve izzet ve vakar gibi güzel ahlâklara sahip kılar.

Risale-i Nur, insan olan bir insana, acz ve fakrını derk ettirir.

Bediüzzaman der ki: “İnsan, acz ve fakrını anlamakla, tam Müslüman ve abd olur.”

Bu dinsizleri mağlub etmek için, yeni tahsili de yapalım diyenler veya yapanlar, Nur Risalelerini devam ve sebatla mütalâa ederek, bu hedeflerine vâsıl olurlar ve çare-i yegâne de budur. Hem böylelikle mektep malûmatları da maarif-i İlâhiyeye inkılâb eder.

Ey bin seneden beri İslâmiyet’in bayraktarlığını yapan bir milletin torunları olan cengâver ruhlu kardeşlerim! Bu zamanın ve gelecek asırların Müslümanları ve bizler, Kur’ân-ı Azîmüşşan’ın tefsiri olan öyle bir rehbere muhtacız ki, tahkikî iman dersleriyle, iman mertebelerinde terakki ve teâlî ettirsin. Hem, korkak değil, bilâkis Risale-i Nur Talebeleri gibi cesur ve kahraman ve faal ve amel-i salih sahibi, mütedeyyin, müttakî ve bununla beraber şahsî rahatlık ve menfaatlerini iman ve İslâmiyet’in kurtuluşu uğrunda feda eden, fedaî ve mücahid Müslümanlar yetiştirsin, neme lâzımcılıktan kurtarsın. Hem, taarruz ve işkenceler ve ölüm ihtimalleri karşısında, tahkikî iman kuvvetinden gelen bir cesaretle, Kur’ân ve İslâmiyet cephesinden asla çekilmeyen, “Ölürsem şehidim, kalırsam Kur’ân’ın hizmetkârıyım” diyen ve yılgınlık hâline düşmeyen sâdık ve ihlâslı, yalnız Allah rızası için hizmet eden, Nur Talebeleri gibi İslâmiyet hâdimleri yetiştirsin, böyle muazzez Müslümanlar meydana getirsin.

Evet, bu asra öyle bir Kur’ân tefsiri lâzım ve elzemdir ki, Risale-i Nur gibi, akıl, fikir ve mantığı çalıştırsın, ruh ve kalp ve vicdanı tenvir etsin. Müslümanları, beşeri uyandırsın, intibah versin, gafletten kurtarsın, sırat-ı müstakim olan Kur’ân yolunu göstersin. Sünnet-i Seniyeye ve İslâmiyet’in şeairine muhalif olarak yaptırılan ve yapılan şeyleri fark ettirip sünnet-i Peygamberîye (aleyhissalâtü vesselâm) ittibaı ders versin ve ihya etmek cehdini uyandırsın.

Sözler, Konferans, s. 853

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*