Risale-i Nur referansı açılım için çok önemli

Image

“Said Nursî ve Demokratik Açılım” panelinde konuşan Prof. Dr. Mithat Sancar, demokratik çözüm için Risâle-i Nur’un referans gösterilmesini “gerçek açılım” olarak nitelendirdi.

Sancar “Farklı referanslarla ortak noktaları savunabilecek duruma gelmemiz demokrasiyi yerleştirmek için en büyük umut kaynağımızdır” dedi.

Cumhuriyetin, vesayet rejimi üstüne kurulduğunu anlatan Sancar, “Halkın kendi adına karar veremeyeceği düşünüldü. Küçükler vesayet altına alınır. Toplumu da yeni doğmuş hale getirmenin ilk yolu, hafızasız kılmaktır. Cumhuriyet kendisiyle başlayan bir Kemalist proje üzerine kuruldu. Bunun da ön şartı öncesini yok saymaktı. Hafızasız bir toplum yaratılmak istendi” diyerek toplumun nasıl hafızasızlaştırıldığını şöyle açıkladı “Harf devrimi olarak yapılan icraat bence hafızasızlaştırmanın ilk şartıdır. Hem fikrî, hem tarihî ve içtimaî tecrübelerle toplumun sonraki şartlarının bağını kesti. Bugün ben dâhil Said Nursî gibi değerleri öğrenemediysek bu sadece bizim kusurumuz değildir. Hafızasızlaştırma politikasının başarısı olmuştur. Bunun gibi başka değerler de var. Ahmed-i Hani’nin adını sadece televizyondaki Başbakan’dan duyduysanız bu cumhuriyetin hafızasızlaştırma politikasının sonucudur. Hafızasız bir toplum, başkalarının acılarına bakmayı beceremez. Bu zemin üzerinde insanların birbirini anlayabilecekleri vicdan temelini de Kemalist proje çok zayıflattı.”

Toplum kesimlerinden muhafazakârların milliyetçilik düşüncesi, solcuları ise laiklik ve devletçilik düşünceleriyle başkasının acısını görmediklerini vurgulayan Prof. Dr. Sancar “Her bir toplum kesimi kendi yaşadığı acıdan sonra diğerlerinin acısına bakmayı öğrenerek şimdi bu vesayet rejimini çökertmeye başlamıştır… Muhafazakâr kitlenin mağduriyetleri bizzat yaşamasından sonra başlayan acıların buluştuğu ortak vicdan nehri, Türkiye’yi gerçekten büyük bir demokratik noktaya sürükleyebilecek bir akıştır” dedi.

Anayasanın değiştirilmesine karşı çıkanları “Vesayetçi yapının, oligarşik yargı bürokrasisinin hâkimiyeti büyük ölçüde sona erecektir, bunun için korkuyorlar” diyerek eleştiren Mithat Sancar, “Bu paketin esası bir dönüşümün yolunu açma hedefidir. Eğer bugüne kadar anayasa değişiklikleri paketleri yargı engeline takılmışsa önce bu engeli kaldırmak gerekir. Eğer 411 parlamenterin oyuyla bir anayasa değişikliği kabul edildiğinde mevcut anayasaya aykırı olduğunu bile bile Anayasa Mahkemesi bunu iptal ediyorsa, Anayasa Mahkemesinin böyle bir karar vermesinin önünü tıkayacak reform yapılmalıdır.” diyerek yetkileri kısıtlayan reformlar yapılması gerektiğine dikkati çekti.

Sancar konuşmasını şu sözlerle tamamladı “Birbirimizi tanıdıkça bu ülkenin vicdan temelinde demokratik dönüşümünü sağlayacağı görülecektir. Biz 85 yıldır bir yalan iktidarı sisteminde yaşıyoruz. Yalan üzerine kurulmuş bir sistem içinde yaşıyoruz. Bu sistem; sadece siyaseten, sadece sosyal açıdan tahribat yaratmakla kalmadı. Ahlâken de çöküntü yarattı. Bir sistem yalan üzerine kurulmuşsa o sistem hayatla kavga eder. Türkiye bu dönüşümü başarılı bir şekilde gerçekleştirirse, dünyaya model bir ülke olacaktır. Bütün kalbimle inanıyorum.”

MİTHAT SANCAR KİMDİR?

1963 Nusaybin doğumlu. Diyarbakır Öğretmen Lisesi ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. “Temel Hakların Yorumu” konulu teziyle 1995’te doktor, başka çalışmalar yanında “Hukuk Devleti” konulu teziyle de 1999’da doçent oldu. Başta Birikim olmak üzere çeşitli dergilerde çok sayıda yazısı yayımlandı. Halen Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde öğretim üyesi.

Mithat Sancar’ın kitapları: “Devlet Aklı” Kıskacında Hukuk Devleti, Şehrin Zulası.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*