Risâle-i Nur´u okurken

www.SaidNursi.de
Risâle-i Nurlar yirminci asrın dalâlet vadilerine düşen insanlar için bir iman ve ilim hazinesidir. Her dikkatli okuyana bu hazineden istidadı ve iştiyakı nispetinde ilim ve iman dersi verir. Kur’ân-ı Kerim’in hazinesinden iman ve irfan dersi verdiği içindir ki, vahiy ve din dili ile yazılmıştır.

 
Risâle-i Nur’ları okuyanların şu hususları bilmesi gerekir:

Birincisi: Her ilmin, kendine has terminolojisi vardır. Terminolojiyi bilmeyen, o ilmi tam olarak anlayamaz. Bunun için, bir ilmi öğrenmek isteyen, onun terimlerini ve bu terimlerin ifade ettiği mânâları çok iyi öğrenmesi gerekir. Ayrıca terminoloji yanında o ilmin amacını ve hedefini de iyi tespit etmek gerekir.

İkincisi: Her risâle, bize İslâmî ve Kur’ânî bir hakikati ders vermektedir. Meselâ, “Birinci Söz”de Besmele’nin hakikati ders verilir. Her şeyden önce “Besmele”, âciz olan bir insanı kudreti sonsuz olan Allah’a bağlayan İlâhî bir bağdır. İnsan, dünya ve kâinat ile Rabbi arasında bağ kurar. Besmelenin tüm varlıkların zikri olduğu anlatılır. Aciz varlıklar için tükenmez bir kuvvet, bitmez bir bereket olduğu ifade edilir. “İkinci Söz”de imanın çok değerli bir hazine olduğu anlatılır. Bunun gibi her söz, bir hakikat-ı imaniyeyi izah eder.

Üçüncüsü: Her şey Allah’ın eseridir. Eser, ustasının bilgisini ve sanatını gösterir. Ustanın da eseri yapmasındaki amacı kendisini tanıtmaktır. Akıllı olanın da bundan yola çıkarak Allah’ın eserlerini görerek Allah’ı tanıması lâzımdır. Risâlelerin de amacı, okuyanlarının nazarlarını bu cihete yöneltmektir. Risâleleri okuyan, Allah’ı isim ve sıfatları ile tanır.

Dördüncüsü: Kur’ân-ı Kerîm’in ana temaları “Tevhid, Haşir, Nübüvvet ve İbadet ile Adalettir.” Risâle-i Nur’lar da Kur’ân-ı Kerim’in hakikatli bir tefsiri ve Kur’ân-ı Kerîm’e tam âyine olduğundan bu dört amacı takip etmektedir. Risâleler okunurken bu hususların da bilinmesi lâzımdır.

Beşincisi: Kur’ân-ı Kerîm’de her bir hadise-i cüz’iyenin arkasında bir kaide-i külliye vardır. Kur’ân-ı Kerîm kıyamete kadar tüm asırlara ve bütün insanların bütün tabakalarına hitap etmektedir. Bu asra hitabı “Risâle-i Nur” şeklinde zuhur etmiştir. Risâleleri okuyanlar, bu hususu da dikkate alarak okumalıdırlar. Risâle-i Nur’u, Bediüzzaman’ın görüşleri nedir kasdıyla değil, Kur’ân’ın mesajları nedir düşüncesiyle okumalıdır. “Meselâ, bir adam İbni Hacer’e nazar ettiği vakit, Kur’ân’ı anlamak ve Kur’ân’ın ne dediğini öğrenmek maksadıyla nazar etmeli. Yoksa İbni Hacer’in ne dediğini anlamak maksadıyla değil.” (Bediüzzaman, Sünuhât, s. 45) Bundan dolayı Bediüzzaman, defalarca “Risaleler Kur’ân’ın malıdır; benim malım değildir” deme ihtiyacını hissetmiştir.

Altıncısı: Risâle-i Nur eserleri, İman ve Küfür muvazeneleri ile, “imanda mânevî bir cennet, küfürde ise mânevî bir cehennemin bulunduğunu” ispat etmiştir. İmana ihtiyacı olan, Risâle-i Nurlarda aradığını bulabilir. Bunun için Bediüzzaman, “Risale-i Nurlar imana ait meseleleri halletmiştir. Daha başka eserlere ihtiyaç bırakmamıştır” der. Risâle-i Nurlarda iman, ihlâs, tefekkür ve imana, Kur’ân’a hizmet ile ilgili tüm hususlar vardır. Bu hususlara ihtiyacı olan Risâlelerden istifade eder.

Yedincisi: Yüce Allah, Kur’ân-ı Kerîm’de “Tefekkür edin” ve “Ey iman edenler, Allah’a ve Resûlüne iman edin” buyurur. Bu, imanı artırmak ve güçlendirmek için mânevî bir emirdir. Risâle-i Nur, bunun nasıl olacağını anlatmaktadır. Peygamberimiz (sav) “Bir saat tefekkür bir sene ibadetten hayırlıdır” buyurur. Risâle-i Nurlar bu “ibadet-i tefekküriyenin” nasıl yapılacağını göstermektedir.

Bütün bu hususlara ihtiyaç duyanlara Risâle-i Nurlar bir hazinedir. Bu mânevî hazineden istifade etmek için Risâle-i Nurlar okunursa, okuyana büyük fayda verir.

Benzer konuda makaleler:

2 Yorum

  1. Risale-i Nur en eslem metodu ifade ederken ve dersini talim ettirirken?Dört ana esas üzere hareket etmektedir..Acz fakr şefkat tefekkür?Dünya dört anasırı esasiyeden mürekkep?Kur?an dört hedefle malemal..tevhid haşir nübüvvet ve adalet?Kitap dört?İlaahir?

    Risale-i Nur?un Kainat ve İnsan münasebetinde kullandığı uslup itibariyle..İmanı meyle hizmet eden iradenin İnayet ve hidayetle kavuşmasındaki acz ve fakr gibi hakiki ve ebedi ihtiyaçlar eşiğiyle rahmeti ilahiyenin kapısına dakk-ı bab ettiriyor?

    Dünya kapılarının kapanmasıyla..Üstad Bediüzzamanın ukba kapılarını çalmasıyla Rahmeti ilahiyenin açtığı Vücud alemlerinin marifet kapıları..Hilkat-ı kainat muktezası ve Rabbimizin istediği ve emrettiği meseleler muhteviyatı ile Risale-i Nurda Mevcuttur?

    Eserlerde kainatın hikmet lisanı ve kavanin cihetiyle talim ettiği esma-i ilahiye ve o isimlerin tecellisi ile ..yaratılana hakim kudret ve irade ve yaratılanda görünen sanat ve ilim tedbir tenasüp gibi cilveleriyle,Sanii alemi gösterirken..Aynı levha içerisinde..Nefse akla kalbe ruha ve sair letaife manevi ders hayattar yoğunluğu ile verilmek usulu ile derc edilmiştir?

    Müteaddit Risalelerde..Aklı müheyya seviyesine getirip kalbi hazır hale yaklaştırıp..ruhun mas ettiği hakikatler..ders uygulama mertebesiyle gösterilmektedir..Okumak ve tekrar okumak..Nurları bir manayı külliyle ?amel defterine ?yazdırmak ile ..İmtihan içinde yaşarken ve hatta ölürken O nurların muaveneti muhakkaktır..

    Kaderi remizler musibet ve beliyelere..Ve hayat-ı içtimaiyatı ve sulhu tesis ve emreden İslamiyet hükümlerine itaat ve inkıyada zorlanan asrın İnsanı..Sorumluluklarını ağırlık olarak değerlendirirken..Ruhsat dairesinde istimali özel şartlara bağlanmış meseleleri tevillerle Azamet gibi amale tabi tutarken..İnkişafı İmaniyeye hizmet eden fıtratı fıtratla buluşturan fatırının akrebiyetini yakınlığını ihsas eden?İhsanı İhsan eden ve sebeb olan bu eserlerden başını kaldırmadan dalmaktan başka asıl gaye ve itminanın sağlayacak başka yoktur?

    Risale-i Nurların hiçbir kitabını bir diğerine tercih etmeden..haşiyelerini fihristlerini ihmal etmeden..Arabiyatını atlamadan..okuyamıyorsak bile gözümüzü gezdirerek..kalbi ve niyeti bir sadakati ilan ederek ..O güzide iman hakikatlerinin kapılarını ebed için,ebediyen bize açmasını, Üstadımız gibi Rahmeti ilahiyeden Niyaz ederiz?

    Mesele iki ana başlıkta kısaca ifade edilirse?Talep ve Edeptir?Aczin fakrın kanatlarıyla şuurlu bir şekilde hem şefkate mazhar olmak hep daireyi edepte şefkatli olmaktır..Ve daim huzurun ve hüşyarlığın ve terakkinin sebebi olan tefekkürle o müteyakkız latifeleri İmani tekamüle taşımaktır?

    Nur her şeye kafidir?dua ile ihtiyaç ile..Ve Kalbi fiili ve kavli ve hali..her dilde duayı tazammun eden..iman ve marifet ve muhabbet ve hizmet üzere hareket eden bu nurani alem sadıklarına kendini açar? Üstadımızın ifadesiyle hariçte nur aramaya ihtiyaç bırakmaz? Yine üstadımızın İfadesiyle kalb hem içerde hem dışarıda olmaz?

    İstikamet istihdamın neticesidir? İstifade edep ve ihtiyacın şuuri talebine terettüb eden ihsanat-ı ilahiyedir?O manada muhafaza ise sadakatin ve kanaatin ölçüsüyle tekrar ve tecdidin içinde İnayeti rabbaniyedir?

    Nuradan medet alan..Nur?a nurani yardım eden meseleler ayinedarlıkları nisbetinde..bir yoldaş bir hatıra bir anekdot hükmünde hasiyete haizdir..Ve bir ders mütalaası nevinden gönüllerde bir inşirah meydana getirir?

    Malumdur ki; Pınarın başı..kürgan ucu gibi olmaz?Hem gavvas dalgıçların hakikatin keşfine dalmakta göz kapamaları mümkün olduğu gibi..Kur?ani bir gözlükle marifetullah denizine dalan bir nazar-ı şahanenin anlattığı keşif ettiği hazinenin muhteviyatı dinleyene zarar vermez?Risale-i Nur?un hiçbir okuyucusuna zarar verdiği ve kanaat ve sadakat ölçüsüyle gayreti verimsiz kaldığı istifadesizliği mümkün değildir?

    Nurdan uzaklaştırıcı..nazar dağıtıcı..ihtiyacı tehir edici..hatıra ve mütalaa nevinden istifadeye arz edilen eserler ve fikirler Risale-i Nur?a müteveccih nazarı kendine celbe netice vermesi ve okuyucunun nazarını kaldırması zatında zarardır?

    Çünkü Risale-i Nur müşteri aramadığından..Üstadımızın İfadesiyle?kalp ve ruhları yaralı olanların arayıp bulduğu Kur?ani devadır.Meyanındaki ifadesiyle..Nazarın dağılması İstifadenin ve istifadenin devamıyla gelişme bir başka vade tehir edilmekle dolayısıyla zarardır?

    Risale-i Nur ;İnsanın kabiliyetini ihtiyaç ve iştiyak arzusu ve meyli ile tutup..fıtratını imanıbillah ve marifetullah ve muhabbetullah deryasına daldırıp..acz fakr şefkat tefekkür cihazatıyla yüzmesini öğretip..İnkişaf ve şevk matiyesiyle Hizmette istihdam edip..Rahmet-i İlahiyeye emanet eder?İnanıyoruz ki;Hiçbir müstefid bunun aksini iddia edemez?

  2. Hem yazi hem yorum cok güzel.

    Allah razi olsun insaallah.

    Rabbim istifade edenlerden etsin bizleri. Her derde deva, her hastaliga ilac…

    Risaleyle kalalim insaallah

zehracan için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*