Risale-i Nur, cehennemden koruyan bir kafes gibi

Edebiyatçı-yazar İslam Yaşar, Bediüzzaman Said Nursî’nin öne çıkan özelliklerinden birinin de merhamet olduğunu belirterek, “Cehennem ve insanların arasına Risale-i Nur gibi nuranî kafes örmüştür” dedi.

Mersİn Yeni Asya İlim-Kültür Derneği ve GençYorum Mersin Temsilciliği’nin işbirliği ile düzenlenen konferansta konuşan edebiyatçı-yazar İslâm Yaşar, Bediüzzaman ve Risale-i Nur konulu bir konferans verdi.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu’nda “Bediüzzaman Haftası” dolayısıyla düzenlenen konferansın açış konuşmasını Veysi Dede, sunuculuğunu ise Hayrettin Özden yaptı. Kur’ân-ı Kerîm tilâveti ile başlayan programda İhsan Yıldırım da ilâhîler söyledi. Ardından “Bediüzzaman Said Nursî’ye Göre Birarada Yaşama Prensipleri, Müsbet Hareket ve Hürriyet” konulu konuşması için kürsüye gelen Yaşar, müsbet hareket tarzının Bediüzzaman’ın çocukluğundan beri var olduğunu anlattı.

MERHAMETİ ÂLEMİ KUŞATIYOR

Üstadın merhametinin insanlığı kuşattığını söyleyen Yaşar, Bediüzzaman’ın çocukken yaşadığı bir hatırasını şöyle aktardı: “Çocukken hocalardan ders almaya giden Üstad geceleri yakılan idare lambasına gelen kelebeklerin yanmalarından rahatsız olur. Eve geldiğinde anne ve babasına durumu anlatır. Bunun üzerine Üstad, ‘lambaların etrafına yaş ağaç dallarından küçük kafesler örelim, kelebekler gelsinler konsunlar. Nurdan istifade etsinler, ayrılsınlar, ama yanmasınlar’ der. Kelebeklerin dahi ateşte yanmasından yüreği rahatsız olan Said Nursî, gelecekte insanlar, Cehennem ateşinde yanmasınlar diye çareler aramaya başlar. Peygamber-i Zişan’a (asm) müracaat eder. Kur’ân-ı Kerîm’e iltica eder. Cehennem ve insanların arasına Risale-i Nur gibi nuranî kafes örer.”

EHL-İ İNSAF OLANLAR NURA TAKILDI

”Şu anda insanlar mütemadiyen, menfi ve süfli hareketlerle cehenneme doğru akıyor” diyen Yaşar, şöyle devam etti: “Ehl-i insaf olanlar, aklını ve şuurunu kaybetmeyenler, bu kafeslere takılıyor. Cehenneme gitmekten kurtuluyorlar. Ben de o kafeslere takılanlardan biriyim. Dolayısıyla Said Nursî’ye o çocukluk yıllarındaki tecessüsünü, hayat tecessüsü haline getirerek, bizi cehennemden kurtarmak adına, dünyada cehennem azabı yaşatılmasına rağmen, müsbet hareketten zerrece taviz vermedi. Bizi cehennem ateşinden kurtardığı için müteşekkiriz. Bu müteşekkirlik bize; müsbet hareket etme mükellefiyeti yüklüyor. Biz de buna uyduğumuzda inanıyorum ki, Peygamberimize (asm) ve Kur’ân’a ittiba etmiş oluruz. Bediüzzaman’a ve diğer bütün müçtehidlere, mücedditlere ittiba  etmiş oluruz. Müsbet hareketi bu çizgi içerisinde değerlendirdiğimizde birlikte yaşayabiliriz.”  Nur Talebelerinin, tekrar müsbet hareket noktasına gelmesinin zaruretini vurgulayan Yaşar, “Dalâleti temsil eden şahs-ı mânevinin karşısında, ittihadı ve birliği temsil eden, İslâmı ve imanı temsil eden şahs-ı manevinin içinde yer almalıdırlar” dedi.

AYASOFYA AÇILMALI

Bugüne kadar, gelen iktidarların kimisinin ihtilâlle, kimisinin zehirlenerek, kimisinin de post modern darbelere maruz kalarak Ayasofya’yı açamadığını vurgulayan İslâm Yaşar, Başbakan Erdoğan’ın da elinde güç varken, Ayasofya’yı açması gerektiğini söyledi. Yaşar, “Ayasofya’yı açamaz ise, o da korkarım bir ihtilâlle gider. Dolayısıyla derhal Ayasofya’yı açmalıdır” dedi.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*