Risale-i Nur fitne ve fesadı kaldırıp, kardeşliği yerleştirir

Risale-i Nur, nifak ve şikâkı, tefrikayı, fitne ve fesâdı kaldırıp, kardeşliği, uhuvvet-i diniyeyi, tesanüd ve teâvünü yerleştirir. Risale-i Nur mesleğinin bir esası da budur.

Zübeyir Gündüzalp’in ‘Konferans’ından:

Bediüzzaman, beşeri Risale-i Nur’la sefâhet ve dalâletten kurtarırken, korku ve dehşet vermek tarzını takip etmiyor. Gayr-i meşrû bir lezzetin içinde yüz elemi gösterip, hissi mağlûp ediyor. Kalp ve ruhu hissiyata mağlûp olmaktan muhafaza ediyor. Risale-i Nur’da muvazenelerle küfür ve dalâlette, bir zakkum-u Cehennem tohumu olduğunu ve dünyada dahi Cehennem azapları çektirdiğini ve iman ve İslâmiyet ve ibadette bir Cennet çekirdeği ve leziz lezzetler ve zevkler ve Cennet meyveleri bulunduğunu, dünyada dahi bir nevi mükâfata nail eylediğini ispat ediyor.

Risale-i Nur, nifak ve şikâkı, tefrikayı, fitne ve fesadı kaldırıp, kardeşliği, uhuvvet-i diniyeyi, tesanüd ve teavünü yerleştirir. Risale-i Nur mesleğinin bir esası da budur.

Risale-i Nur, gurur ve kibir ve hodfüruşluk ve zillet gibi, ahlâk-ı seyyieden kurtararak, tevazu ve mahviyet ve izzet ve vakar gibi güzel ahlâklara sahip kılar.

Risale-i Nur, insan olan bir insana, acz ve fakrını derk ettirir. Bediüzzaman der ki: “İnsan, acz ve fakrını anlamakla, tam Müslüman ve abd olur.”

Bu dinsizleri mağlûp etmek için, yeni tahsili de yapalım diyenler veya yapanlar, Nur Risalelerini devam ve sebatla mütalâa ederek, bu hedeflerine vasıl olurlar ve çare-i yegâne de budur. Hem böylelikle mektep malûmatları da maarif-i İlâhiyeye inkılâb eder.

Ey bin seneden beri İslâmiyet′in bayraktarlığını yapan bir milletin torunları olan cengâver ruhlu kardeşlerim! Bu zamanın ve gelecek asırların Müslümanları ve bizler, Kur’ân-ı Azîmüşşân′ın tefsiri olan öyle bir rehbere muhtacız ki, tahkikî iman dersleriyle, iman mertebelerinde terakki ve teâlî ettirsin. Hem, korkak değil, bilâkis Risale-i Nur Talebeleri gibi cesur ve kahraman ve faal ve amel-i salih sahibi, mütedeyyin, müttakî ve bununla beraber şahsî rahatlık ve menfaatlerini iman ve İslâmiyet′in kurtuluşu uğrunda fedâ eden, fedaî ve mücahid Müslümanlar yetiştirsin, neme lâzımcılıktan kurtarsın. Hem, taarruz ve işkenceler ve ölüm ihtimalleri karşısında, tahkikî iman kuvvetinden gelen bir cesaretle, Kur’ân ve İslâmiyet cephesinden aslâ çekilmeyen, “Ölürsem şehidim, kalırsam Kur’ân’ın hizmetkârıyım” diyen ve yılgınlık hâline düşmeyen sadık ve ihlâslı, yalnız Allah rızası için hizmet eden, Nur Talebeleri gibi İslâmiyet hâdimleri yetiştirsin, böyle muazzez Müslümanlar meydana getirsin.

Evet, bu asra öyle bir Kur’ân tefsiri lâzım ve elzemdir ki, Risale-i Nur gibi, akıl, fikir ve mantığı çalıştırsın, ruh ve kalb ve vicdanı tenvir etsin. Müslümanları, beşeri uyandırsın, intibah versin, gafletten kurtarsın, sırat-ı müstakîm olan Kur’ân yolunu göstersin. Sünnet-i Seniyyeye ve İslâmiyet′in şeâirine muhâlif olarak yaptırılan ve yapılan şeyleri fark ettirip sünnet-i Peygamberîye (Aleyhissalâtü Vesselâm) ittibâı ders versin ve ihyâ etmek cehdini uyandırsın.

İşte, Risale-i Nur’un böyle hâsiyetleri hâvi bir Kur’ân tefsiri olduğu, otuz seneden beri meydandadır ve ehl-i hakikatin tasdikiyle sabittir. Hem, amansız din düşmanlarının plânlarıyla mahkemelere sürüklenen Risale-i Nur Talebelerinin müdafaaları ve bu talebelerin İslâmiyet′e hizmetleri esnasında, gizli İslâmiyet düşmanı, insafsız, cebbar zalimlerin entrikalarıyla maruz kaldıkları işkencelerden yılmamak, şahıslarını düşünmeden, yani şahsî refahlarını İslâm′ın refah ve saadeti için feda ederek sıddıkıyetle sebat etmeleri ve eşedd-i zulme mukavemet etmeleri, aşikâr bir delil teşkil etmektedir.

Evet, hem yirmi beş seneden beri Risale-i Nur’la iman hizmetine bütün varlığını vakfeden ve şimdiye kadar “gaddar din düşmanlarının” çok defalar tecavüz ve taarruzuna ve taharriyata maruz kaldığı halde, yirmi beş senedir inziva içinde, Risale-i Nur’un naşirliğini yapan Nur kahramanları ağabeylerimiz, bizlere birer numûne-i imtisal olan iman ve İslâmiyet fedaîleridir.
Sözler, Konferans (Zübeyir Gündüzalp), s. 718

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*