Risale-i Nur ve gençlik

alt

Çağımızın Kur’ân mu’cizesi ve bir nevi tefsiri olan Risale-i Nur, günümüzün bütün meselelerine ışık tutmuş, en müessir çareleri de istifadelere sunmuştur.

Üstad Bediüzzaman Hazretleri, Risale-i Nur yoluyla bütün beşere hitap ederek herkesin ve her kesimin nabzını tutmuştur. Gençlere Gençlik Rehberini, ihtiyarlara İhtiyarlar Risalesini, hanımlara Hanımlar Rehberini, hastalara Hastalar Risalesini, tabiatçı ve felsefecilere Tabiat Risalesini, âlimler için İşârâtü’l-İ’câz’ı, mahpuslar için Meyve Risalesini, İslâm kardeşliği için Uhuvvet Risalesini, siyasetçiler için Hutbe-i Şamiye ve Münâzarât’ı, ekonomist ve iktisatçılar için İktisat Risalesini ve hakiki manada mü’min olmak için İhlâs Risalesini ve daha birçok Risaleyi bütün insanlığın manevî dert ve yaraları için Kur’ân’ın cihanşümul eczanesinden derleyip telif etmiştir. Bu yazıda daha çok Risale-i Nur’un gençliğe bakışı üzerinde durmak istiyoruz.

Evet, gençlik insanlığın en kıymetli dönemi ve unsurudur. İnsanın en güzel devrelerinden biridir. Ve insana verilen büyük bir nimettir. Risale-i Nur, bilhassa gençliğin bu nimet cihetine dikkat çekmiş, istikamette sarf edildiğinde ebedî hayatta ebedî bir gençliği kazandıracağını müjdelemiştir. “Evet, o şirin güzel gençlik nimetine istikametle taatle şükretse, hem ziyadeleşir, hem bakileşir, hem lezzetlenir. Yoksa hem belâlı olur, hem elemli, gamlı, kâbuslu olur, gider; hem akrabasına, hem vatanına, hem milletine muzır bir serseri hükmüne geçirmeye sebebiyet verir.”1 “Eğer terbiye-i Kur’âniye ve nurun hakikatleriyle kendini muhafaza eylese, tam bir kahraman genç ve mükemmel bir insan ve mes’ud bir Müslüman ve sair zîhayatlara, hayvanlara bir nevi sultan olur.”2 “Gençlik damarı akıldan ziyade hissiyatı dinler, his ve heves ise kördür, akibeti görmez, bir dirhem hazır lezzeti, ileride bir batman lezzete tercih eder”3 hakikatine dikkat çeken Risale-i Nur’un şu çok manidar ifadeleri de mutlaka akıl ve kalplerde yerini almalıdır: “Sizdeki gençlik kat’iyyen gidecek. Eğer siz daire-i meşrûada kalmazsanız, o gençlik zâyi olup başınıza hem dünyada, hem kabirde, hem âhirette kendi lezzetinden çok ziyâde belâlar ve elemler getirecek. Eğer terbiye-i İslâmiye ile o gençlik nimetine karşı bir şükür olarak, iffet ve nâmusluluk ve tâatte sarf etseniz, o gençlik mânen bâkî kalacak ve ebedî bir gençlik kazanmasına sebep olacak.”4

Risale-i Nur, bir başka ifadesinde de; “gençlik, eğer ehl-i kalb, ehl-i huzur ve aklı başında ve kalbi yerinde bulunan mü’minlerde olsa, ibadete ve hayrâta ve ticaret-i uhreviyeye sarf edilse, en kuvvetli bir vesile-i ticaret ve güzel ve şirin bir vasıta-i hayrattır. Ve o gençlik, vazife-i diniyesini bilip sû-i istimal etmeyenlere, kıymettar, zevkli bir nimet-i İlâhiyedir. Eğer istikamet, iffet, takvâ beraber olmazsa, çok tehlikeleri var; taşkınlıklarıyla saadet-i ebediyesini ve hayat-ı uhreviyesini zedeler. Belki hayat-ı dünyeviyesini de berbat eder. Belki bir iki sene gençlik zevkine bedel, ihtiyarlıkta çok seneler gam ve keder çeker”5 der.

Birbirinden mühim mesajlar sunan Risale-i Nur’un Meyve Risalesindeki şu ifadeleri de gençlik için adeta mihenk taşı hükmündedir: “Eğer istikamet dairesinde gitse, gençlik gayet şirin ve güzel bir nimet-i İlâhiye ve tatlı ve kuvvetli bir vasıta-i hayrat olarak âhirette gayet parlak ve bâki bir gençlik netice vereceğini, başta Kur’ân olarak çok kat’î âyâtıyla bütün semâvî kitaplar ve fermanlar haber verip müjde ediyorlar. Madem hakikat budur. Ve madem helâl dairesi keyfe kâfidir. Ve madem haram dairesindeki bir saat lezzet, bazen bir sene ve on sene hapis cezasını çektirir. Elbette, gençlik nimetine bir şükür olarak, o tatlı nimeti iffetle, istikamette sarf etmek lâzım ve elzemdir.”6

Bu cihanşümul mesajlar ışığında gençliğin ne kadar şirin, kıymettar ve büyük bir nimet olduğunu ısrarla belirten Risale-i Nur, “ihtiyar gibi ölümü düşünüp âhiretine çalışarak, gençlik hevesâtına esir olmayıp gaflette boğulmayan”7 ve gençliği “Cenâb-ı Hakk’ın güzel bir nimeti görüp, onu ibadette sarf eden, sefahatte boğdurup öldürmeyen”8 genci en hayırlı ve istikametli genç olarak vasıflandırmaktadır.

Risale-i Nur, “Nev-i insanın üçten birisini teşkil eden gençler, hevesatları galeyanda, hissiyata mağlûp, cür’etkar akıllarını her vakit başına almayan o gençler, ahiret imanını kaybetseler ve Cehennem azabını tahattur etmezlerse, hayat-ı içtimaiyede ehl-i namusun malı ve ırzı ve zayıf ve ihtiyarların rahatı ve haysiyeti tehlikede kalır. Bazı bir dakika lezzeti için, bir mesud hanenin saadetini mahveder ve bu gibi hapiste dört beş sene azap çeker, canavar bir hayvan hükmüne geçer”9 hakikatini belirterek çare olarak iman hakikatlerini aklen, mantıken ispat ederek “Gençlere der: ‘Cehennem var, sarhoşluğu bırak.’ Aklı başlarına getirir”10, dine, vatana, millete ve insanlığa faydalı bir gençlik olmasına vesile olur.

Evet, “Bir milletin gençliği ne zaman Kur’ân ve ondan lemean eden ilimlerle teçhiz ve tahkim edilmiş ise, o vakit, o millet terakki ve teali etmeye başlamıştır”11 diyen Risale-i Nur yoluyla Müslümanları ve bilhassa gençleri imana dâvet eden ve insanlığın selâmeti için hayatını vakfeden Üstad Bediüzzaman Hazretlerine başta gençlik olarak bütün insanlık kulak vermelidir. Çünkü “Risale-i Nur, taklidi imanı tahkiki imana çeviriyor, insanı salabetli, kuvvetli bir Müslüman, ilmiyle amel eden bir mü’min-i kâmil olmaya doğru götürüyor. Menhus, pis zevklerden nefret ettirip vazgeçiriyor. Gençleri fena bir muhitin fena görenekleriyle ahlâksız hale düşmek felaketinden muhafaza ediyor.”12 Öyleyse, gençler gençlik nimetini, ihtiyarlar da ihtiyarlık nimetini Risale-i Nur’la nurlandırıp bakileştirmelidir. Fırsat kaçmış değil.

Dipnotlar:
1- Şuâlar 757,
2- age.758,
3- age.756,
4- Sözler 236,
5- Lem’alar 520,
6- Asa-yı Musa 39,
7- Mektubat 474,
8- Sözler 1052,
9- Asa-yı Musa 72,
10- age.75,
11- Şuâlar 860,
12- Gençlik Rehberi 237.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*