“Günümüze bir ışık”
Bir gün Eskişehir Hapishanesi ürpertici bir haberle dalgalandı:
-İdamlıklar geliyor.
Heyecan ve merakla beklerken Bediüzzaman ve talebelerinin hapishaneye getirildiklerini gördüler.
Kâmil, Eskişehir’de Jandarma eri olarak askerliğini yapıyordu. Acemilik sonrası dağıtımı hapishaneye düşmüştü. Bediüzzaman’ın gelişiyle ona özel bir görev verdiler:-Bir mahkûm gibi içeriye girecek, Nurcuların koğuşunda kalacaksın. Onların neler yaptığını, gayelerini ve neler yapmak istediklerini öğrenip bize rapor vereceksin.
Adam öldürmek suçundan sabıkası vardı ve bir süre içeride yatmıştı. Diğer mahkûmlar onu tanımışlardı:
-Ooo, Kâmil! Yine ne yaptın da buralara düştün, diyerek karşıladılar onu; bazıları da şüpheli gözlerle süzdüler.
Bediüzzaman’ın ve Nur Talebelerinin gelmesiyle hapishanenin havası bir anda değişivermişti. Koğuşta hep birlikte namazlar kılınıyor, Kur’ân’lar okunuyor, dersler yapılıyordu.
Bu havadan ister istemez Kâmil de etkilenmiş, onlara eşlik etmeye başlamıştı. Ama bir çelişki yaşıyordu. İçeriye girerken ona Bediüzzaman ve talebeleri aleyhinde asılsız bir sürü şeyler söylemişlerdi.
“Bu insanların kimseye zararı yok. Namaz kılmaktan ve Kur’ân okumaktan başka bir şey yapmıyorlar” diye içinden geçirdi.
“Birbirleriyle çok iyi geçiniyorlar. Diğer mahkûmları da kendilerine uydurdular. Artık kimse birbiriyle kavga etmiyor. Peki o zaman bunlar hakkında bana niye kötü şeyler söylediler?”
Düşüncelerinden sıyrıldı ve Bediüzzaman’ın yanına gitmeye karar verdi. Bediüzzaman için başka bir koğuşu boşaltmış ve tek başına oraya koymuşlardı.
Kâmil, Bediüzzaman’ın koğuşuna girdi ve ellerine sarılarak öptü. Bediüzzaman da onu kucaklarayarak bağrına bastı.
Bu samimiyet ve sıcaklıktan dolayı duygulanmış ve ağlamaya başlamıştı. Bediüzzaman ona yaşadığı bazı olayları anlattı ve şöyle dedi: Ben bütün varlığımı insanlığın kurtuluşuna adadım ve Kur’ân’ın tefsiri olan Risale-i Nurlar’ı yazdım. Bu eserleri okuyanlar kendi imanlarını kurtardıkları gibi başkalarınında imanının kurtulmasına vesile oluyorlar. Hem bu dünyayı hem de öbür dünyayı kazanıyorlar.
Bir ara iki parmağıyla Kâmil’in alnını sildi ve: Tövbe et, 60 kişiye yemek yedir ve diyetini öde, dedi.
Kâmil hayretler içinde kaldı. Adam öldürdüğünü söylememişti.
Bu görüşmeden sonra Nur Talebelerine daha da yakınlaştı. Sohbetlerine katıldı. Onlardan bilmediklerini öğrendi. Namazlarını düzenli olarak kılmaya başladı. Not defterine de Risale’i Nur’dan parçalar ve duâlar yazdı.
Mahkemeye verdiği raporda ise şunlar yazılıydı: Bu masum insanların devletle, devleti yıkmakla ve kötü meselelerle alâkaları yok. Hepsi pırıl pırıl, samimî Müslümanlar. Tek meseleleri Allah’ın huzuruna tertemiz ve pak çıkmak ve dünya da yaptıklarının hesaplarını verebilmek. Başka bir şeyin derdinde ve korkusunda değiller.
(Son Şahitler’den)
RAMAZAN KİTAP PAKETİ çalışmalarımız devam ediyor. Paketleri yerlerine ulaştırmaya devam ediyoruz. Destekleriniz için teşekkür eder, yeni desteklerinizi bekleriz.
Not: İlgilenenler için tel: 0 (532) 471 53 52
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Öncelikle rahman ve rahim olan Rabbimizin rahmet ve merhameti, bereketi bütün ümmeti Muhammed’in ve bütün Müslüman din camiasının üzerine olsun. Allah’ımızın azabı bütün kâfirlerin üzerine olsun.
Sayın Hasan Abi. Göndermiş olduğunuz dergiyi aldım, inanın ki çok sevindim. Ne kadar bahtiyar olduğumu kelimelerle ifade edemem. Sizler gibi hizmetkârlardan Rabbim yar ve yardımcısı olsun…
Abi inan ki hiç beklemiyordum. Sizinle de daha önce tanışmışlığım yok. Umarım bundan sonra göndermiş olduğunuz dergi ve benim yazmış olduğum mektup tanışmamıza ve abi kardeş olmamıza vesile olur.
Abi anlayışına sığınıyorum. Yaptık bir cahillik geldik buraya Rabbim ve atmadı rahmetinden, 7 senedir yatıyorum, 5 senedir de namaz kılıyorum. Burada Rabbimin rahmetiyle tanıştım şüphesiz hamdolsun, çok şükür. Üstad Hazretlerinin de dediği gibi “anlayabilene medrese-i yusufiyedir buralar.” Lem’alar’ı, Asa-yı Musa ve Gençlik Rehberi’ni okudum. Böyle şüpheye yer bırakmayan bürhanlar ancak Rabbimin bir kalbe direkt olarak tecellisiyle ortaya çıkar. Bu da Üstad Hazretlerine nasip olmuş. Allah ondan razı olsun, sizlerden de.
Abi buradaki zamanımı en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyorum. Ara sıra sıkıntılarımız oluyor. Ama olsun Allah büyüktür. Genç Yorum’daki en çok Risale-i Nur Gençlik Kongresinin yapmış olduğu sohbet toplantısı hoşuma gitti. Çok güzel bir şey.
Efendim biz de buradaki mahkûm arkadaşlara namazı, Rabbimizin affının, merhametinin, bereketinin, rahmetinin azabını geçtiğini ve çok büyük sonsuz ikrama sahip olduğunu arkadaşlarımıza anlatmaya çalışıyoruz. Risale-i Nur’dan, arkadaşlarımızın eksik olan taraflarına göre konular bulup, onları aydınlatmaya, hatasını bulup düzeltmesi için yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bizlerin de çok eksiği var, kendi eksiklerimizi tamamlamaya çalışıyoruz.
İman yolunda başımızda bizleri aydınlatacak, bize yol gösterecek kimse yok. Bizler burada okuyarak ve radyo, tv dinleyerek yolumuzu bulmaya çalışıyoruz. Rabbim bizlere inşallah daha çok yardımcı olur, amin.
Efendim, az da olsa bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Sizin gibi ağabeylerimizin yanımızda olduğunu hissedince bizlere daha çok azim ve kuvvet geliyor. Sizlerden Allah razı olsun.
Efendim şimdilik müsaadenizle satırlarıma ara veriyorum. Sizinle tanışıp, yüz yüze aynı ortamda bulunmayı inan ki çok istedim. İnşaallah dışarı çıkınca bu da olur. Bu yolda hizmet etmek bizlerin boynunun borcudur.
Efendim bizleri unutmayın arada bir de olsa arayıp sorun. Allah, sizler gibileri başımızdan eksik etmesin. Rabbim yar ve yardımcınız olsun. Allah’a emanet olun.
Yolunuz pak, yoldaşınız hak olsun…
Sizleri seven kardeşiniz
Cemal Meşe
2 nolu T tipi Kapalı Cezaevi Aliağa – İZMİR
Benzer konuda makaleler:
- Gül kokulu Efendim (asm)
- Okuma programındaki güzellikler
- Peygamberim (asm)
- DOSTLARA DUÂLAR
- Ahirzamanın acib halleri
- Mehmet Gülırmak ve Turnam Türküsü
- Nur’lar bu kez Ege’yi süsledi
- İlim arayan kalbin pusulası Nurlar
- Hicrî yılın kutlu olsun
- Allah rızası için yarım ekmek!
İlk yorum yapan olun