Gazetemiz yazarlarından Prof. Dr. Ahmet Battal, Samsun Terme’de Yeni Asya okuyucularıyla bir araya geldi. Geniş bir katılım ile gerçekleşen faaliyette Prof. Battal, güncel konulara değinerek, Bediüzzaman Hazretlerinin siyasî ve sosyal olayları nasıl değerlendirdiğini katılımcılarla paylaştı.
Prof. Dr. Ahmet Battal, Risale-i Nurlardan “On Üçüncü Mektubun Üçüncü Sualini” okuyarak Nurcuların ve Bediüzzaman Hazretlerinin kendisi için yeni Said dediği dönemde neden siyasete karşı lâkayt kaldığına değindi. Bediüzzaman’ın siyasete lâkayt kalmasının sebeplerinin korku olamayacağını çünkü Üstadın geçmiş hayatına bakıldığında korku nedir bilmediğini hak bildiği yolda pervasızca herşeyi söylediğini hatta ölümü bile bu yolda göze aldığını belirten Battal, “Bediüzzaman Hazretlerinin şöhreti de önemsemeyip, Eski Said döneminde sahip olduğu her şeyini terk etmiştir. Bunun gibi sebeplerdendir ki Bediüzzaman’ın siyasetten uzak durmasının tek sebebinin Kur’ân hizmetidir. Bu hizmet onu siyasetten uzak tutmuştur” şeklinde konuştu.
İnsanlık bir bataklıkta
İnsanlığın gittiği yola dair düşüncelerini anlatan Prof. Battal, “Bu zaman da insanlığın gittiği yol bir bataklığa girmiş ve bu bataklıkta düşe kalka gidiyor. Bir kısmı ise selâmetli yolda. Bataklıkta olanların bir kısmı çamurdan kurtulmak için bazı vasıtalar bulmuşlar. Bulamayanlar ise o karanlık içinde gidiyorlar ve selâmetli yolu göremiyorlar. Onları ayıltmak için iki seçenek var: Topuz veya nur göstermek. Sadece topuzun gösterilmesi sonuç vermez çünkü o insanların ayılmak için Nura ihtiyaçları vardır. Eğer ikisi de bir elde olsa o zaman o insanlar acaba Nurla beni celp edip, topuzla dövmek mi istiyor diye telâş edebilir, Nur da etkisiz kalır, uçar ve söner. Onun için bu zamanda da insanların ayılması için sadece Nura olan ihtiyaçlarını karşılamak için sadece Nur göstermek gerekir siyaset topuzu değil” diye konuştu.
İman-Hayat-Şeriat
Hakikî adalete nasıl ulaşılacağının tarifini de yapan Prof. Battal, şunları da kaydetti: “Adalete doğru sırayla ulaşmak önemlidir. Bazıları önce devlet mekanizmasını ele geçirip, toplumu dizayn etmek istiyor. Yani bu tepeden inmeci bir yaklaşımdır. Halbuki tersini benimseyenler var. İnsanların doğrudan kalp ve akıllarına hitap ederek onları adalete çağırmak yolunu benimsemişler. Devleti birinci araç olarak gören, inkılâpçı, devrimci zihniyetler hiçbir sonuca ulaşamamışlardır. Bu bakımdan Bediüzzaman’ın formülize ettiği haliyle, iman-hayat-şeriat daireleri derece derece kat edilmelidir. “İman” derken burada “bireyi”, “hayat” derken “toplumu” ve “şeriat” derken de “adalet devletini” anlıyoruz. İşte bu sıralamayla dönüşüm tamamlanacaktır.”
Daha sonra Yeni Asya okuyucularının, güncel ve Risale-i Nur hizmetleri ile ilgili sorularına da cevaplar veren Battal, gazetede çıkan yazılarının da eleştirel olarak değerlendirilmesini ve bizzat kendisine bu eleştirilerin iletmesini istedi.
Benzer konuda makaleler:
- Demokratlık Paneli Ahmet Battal
- Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal: Bediüzzaman kucaklayıcıdır
- Bediüzzaman ülkenin birliği için çalışmıştır
- Demokrasi paneli
- Demokratlık Paneli Atilla Yayla
- IV. Ulusal Risale-i Nur Kongresi (Fotoğraflı)
- Demokratlık Paneli Soru Cevap
- Demokratlık Paneli Bekir Berat Özipek
- Demokratlık Paneli Sonuç Bildirgeleri
- Şanlıurfa Bediüzzaman Said Nursî’yİ anmaya hazır
İlk yorum yapan olun