Sakarya-Geyve Külliyat Bitirme Programına katılanlarla yapılan röportaj

alt

Amacımız, Risale-i Nur okuyan ve Risale-i Nur’ca düşünen bir gençlik

Ankara Yeni Asya Temsilciği tarafından düzenlenen “5. Liseliler Külliyat Bitirme  Programı” geçtiğimiz günlerde Sakarya Geyve’de yapıldı. Uzun zamandır bu programın mahiyetini ve muhtevasını bizler de merak ediyorduk. Hem programı yakından görmek hem de yaz aylarının gafletinden birkaç gün de olsa uzak kalmak için programa dahil olduk. Programdaki sistem, kardeşlerin okuma azmi, mevcudatın zikri ve tezahür eden şevk; bizi gördüklerimizi, hissettiklerimizi paylaşmaya sevk etti. Buradaki kardeşlerin şevklerine ve hissiyatlarına tercüman olup, neler yaşadıklarını öğrenmek için onlarla röportajlar yaptık. Şevke medar olması dilek ve temennisi ile bu röportajları Yeni Asya okuyucuları ile paylaşmak istedik.

Bu program, Ankara hizmet mahallinden İbrahim Said Ergenekon ve Muhiddin Aslan tarafından organize edildiğinden, öncelikle onları tanımak ve düşüncelerini almak istedik.

Sizleri tanıyabilir miyiz?

İsmim İbrahim Said Ergenekon. Ispartalıyım. Tokat Gazi Osman Paşa Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Matematik bölümünden mezunum. Beş senedir Ankara Sincan’da hizmetlerle iştigal ediyorum.

Ya siz?

İsmim Muhiddin Aslan. Diyarbakırlıyım. 2002 yılında Risale-i Nurları tanıdım. 2003’den beri Ankara’da hizmetlerle meşgulüm. Sosyoloji mezunuyum.

25 günde Risale-i Nur Külliyatı bitirme fikri nereden çıktı? Programın işleyişi ile ilgili bilgi verebilir misiniz?

Muhiddin Aslan: Amacımız; 25 günde Risale-i Nur Külliyatını bitirmek ve okuma alışkanlığı kazandırmak. Aynı zamanda Risale-i Nur okuyan ve Risale-i Nurca düşünen bir gençlik yetişmesine vesile olmak. Programdaki her şeyi bu iki amaç için oluşturduk. Günlük 10-12 saat civarında şahsî okuma yapıyoruz.

Belirlediğiniz bir okuma yöntemi var mı?

İbrahim Said Ergenekon:  Evet. Külliyat içerisinde tekrar eden bölümleri belirleyerek bir defa okuyoruz. Bir büyük bir küçük kitap; imanî bahisler, lâhikalar şeklinde okumaya uygun bir kitap sıralamamız oluyor. Anlaşılmayacak derecede hızlı okunmamasını, aralarda muhabbet ederek zihinlerin dinlendirilmesini tavsiye ediyoruz. Kitabı bitiren kişi kitabıyla beraber yanımıza geliyor. Kitaba “5. Liseliler Külliyat Programı” yazılı ve katran ağaçlı resimli kaşeyi bastıktan sonra kitap o kişinin oluyor. Böylece bütün Risaleleri okuyanlara programın sonunda okuduğu Külliyatı hediye ediyoruz. Bu da ayrı bir şevke sebep oluyor.

Programa kimler katılabiliyor?

İbrahim Said Ergenekon: Kontenjanımız yaklaşık 40 kişi. Programa katılmak için her ilden liseli kardeşler başvurabilir. Fakat programda yoğun bir okuma olduğu için; katılımcıya su-i tesir etmemesi ve katılımcıyı okumadan soğutmaması için en temel prensibimiz katılımcının istekli, gönüllü ve ihtiyaç hissetmiş olması. Bu şartlara uygun, özellikle 10, 11. ve 12. sınıfa giden kardeşlerimiz (0507) 217 00 68/69 numaralarından bizimle irtibata geçebilirler.

Daha önce programa katılan kardeşlerden programla ilgili nasıl bir geri dönüş oldu?

Muhiddin Aslan: Katılanlar oldukça memnun. Üst üste 3. Kez, 4. kez programa katılan kardeşlerimiz oluyor. Katılan kardeşlerimizden birçoğu kendi mahallerindeki dersanelerde müdebbirlik yapıyor. Gezdiğimiz mahallerde programa katılan kardeşlerle karşılaşıyoruz. Program günlerini heyecanla zikrediyorlar. Kardeşlerimizin aileleriyle görüşüyoruz. Çocuklarının Külliyatı bitirmelerinden ve hayatındaki olumlu değişikliklerden çok memnunlar…

İleriye dönük gerçekleştirmeyi planladığınız hedefler var mı?

İbrahim Said Ergenekon: Evet. Güzel bir soru. Öncelikle her türlü ihtiyacımıza cevap veren bize has, daha geniş ve donanımlı bir Külliyat bitirme yeri yapmak istiyoruz. Bunun için çalışmalarımız sürüyor. Sonra Türkiye’nin bir çok bölgesinde bu tarz programları organize ederek yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Özellikle Nurs, Van, Barla, Çamdağı gibi yerlerin manevî havasından istifade etmeyi istiyoruz.

İnşallah yeterli alt yapıyı sağlayabilirsek dünyadaki yerli yabancı Risaleleri tanıyan kardeşlerimizi de bu programlara dâhil edeceğiz. Bu konuda maddî ve manevî desteklere ihtiyacımız var.

Geyve Külliyat Bitirme Programına katılanlarla  yapılan röportajlar:

Bize kendini tanıtır mısın?

İsmim Hüseyin Nazlıgül. Konya- Seydişehirliyim. Konya Karatay Üniversitesi Elektrik – Elektronik Mühendisliğinde okuyorum. İkinci sınıfa geçtim.

Buraya gelmeden önce Külliyat Bitirme Programı hakkında ne düşünüyorsun?

Buraya gelmeden önce Risale-i Nur okuyordum; fakat dünyevî meşguliyetlerden kopamadığım için yeterli olmuyordu. İlk sene geldiğimde burada ilk kez Külliyatı bitirmiştim. Gerçekten Risale-i Nur öyle mükemmel bir eser ki bir kere bitirdikten sonra insan bir kere daha okumak istiyor. İki senedir dershanede kalıyorum ve çok eksik yönlerim olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden bir kere daha Külliyat Bitirme Programına gelmek benim için vazgeçilmezdi.

Külliyat Bitirme Programı hakkında ne söylemek istersin?

Öncelikle yer seçiminin gayet güzel olduğunu düşünüyorum. Ormanlık bir alanda, bizden başka kimsenin olmadığı, okumayı ve tefekkürü ayrı bir şekilde yapabileceğimiz bir yer. Programda abisinden, kardeşine, ziyarete gelen misafir abilerimizden aşçı abimize kadar herkes çok istifade ediyor. Burada vakıf olmayı düşünen kardeşlerimiz oluyor. Bu da bizleri çok sevindiriyor. Böyle manevî huzurla dolu geçirilen yirmi beş gün.  Bu da programı düzenleyen tecrübeli abilerimiz sayesinde olsa gerek.

Burada dert yok tasa yok. Nurlarla meşgul oldukça insanda sıkıntı kalmıyor. İnsan öyle ferahlıyor ki gerçekten adeta dünyaya karşı bütün istek ve arzuları kırılıyor.

Bu programın Risale-i Nur’u okumak ve anlamak konusunda faydalı olduğunu düşünüyor musun ?

Okumak konusunda kesinlikle çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Burada okuma alışkanlığı kazanıyor insan. Derslerde, sohbetlerde anlamamız istifadeli oluyor; ama okuyarak insan hem daha çok feyz alıyor ve okuyarak anladığını kolay kolay unutamıyor. Her kitap bittiğinde diğer kitabı daha iyi anlıyorsunuz. Her okuyuşta farklı hakikatler açılıyor insana. Her meseleyi tam olarak anlamasak ta ruhumuz, kalbimiz ve diğer lâtifelerimizin istifade ettiğini hissediyoruz. Ne kadar anlasak o kadar kârdır, deyip devam ediyoruz okumaya.

Programla ilgili bir hatıranı paylaşmak ister misin?

Kaldığımız yerin biraz üstünde küçük bir gölet var. Programdan ufak bir kaçamak yaparak akşama doğru balık tutmaya gittik. Tuttuğumuz balıkları insaniyet mertebesine çıkardık. Oradaki muhabbet herşeye değerdi.

Seni tanıyabilir miyiz?

İsmim Kerem Sönmez. Ailem Bursa Orhangazi’de oturuyor.  Bursa/İnegöl Mediha-Hayri Çelik Fen Lisesinde okuyorum. Lise 3’e geçtim.

Programı nasıl buldun?

Program, Külliyat bitirmeyi çok kolaylaştırıyor. Yani uzun süre okuyabilmemiz için bize lâzım olan şey dikkat. Programda yemeklerden ayrı olarak ikramlar, ilâhiler oluyor. Sürekli çayımız hazır. Bunlar gerçekten insanı yeniliyor. Abiler program hakkında çok tecrübeli. 5 yıldır aynı program onlarca insanın Külliyatı bitirmesine vesile oluyor. Tabi bunlarla beraber yatsı namazından sonra programın meşhurlarından tanışma faslı, Risaleleri nasıl tanıdınız faslı hayatımız boyunca aklımızdan çıkmayacak anlar.

Risale-i Nur’u okumak ve anlamak noktasında faydalı olduğunu düşünüyor musun?

Risale-i Nur Külliyatını bitirmek, insanların imanını kurtaran kitapları anlamak açısından en önemli şey. Çünkü sözlerdeki ya da başka bir kitaptaki bahisleri anlamak için başka kitaplardaki bazı bahisleri de okumuş olmak gerek. Bütün Külliyat birbiriyle bağlantılı. Bir kitapta anlayamadığınız bir yeri diğer kitapta anlamak ya da anlamışsak bunu pekiştirmek mümkün.

Programın sana neler kattığını düşünüyorsun?

Programın bana kattığı şeyi; hayatımı versem tüm arzularımı versem ödeyemem. Çünkü benim en büyük isteğimi, ihtiyacımı karşılayan ebedî hayatımın anahtarı imanımı kaybetmekten kurtarıyor. Buraya gelmeden önce Allah’ın varlığına dair kafamda şüpheler vardı. “Kâinatta bir kanun var, her şey akıp gidiyor, (Haşa) Allah bu işin neresinde? Her şeyi tabiat kanunları belirliyor.” diye düşünmeye başlamıştım. Dünya bana o kadar zalim, gaddar her şeyi ölüm ile ademe atan, musîbetler ile ağlatan bir yer olarak görünmeye başladı. Fakat Risale-i Nurları okuduktan sonra öyle bir nur imdada geldi ki kâinatın rengi değişti. Adeta gözümü açıp kapadıktan sonra başka bir yere gelmiştim. Tüm âlemdeki mahlûklar, vazifedarlar vazife başlamasından ve paydostan gelen sesler, duygular her yeri kaplamış, her tarafta bir şenlik var. İnsan da ebedî bir zatın halifesi olmuş. Bu kazandıklarımı ne ile karşılayabilirim. İnşallah tüm herkese buraya gelmek nasip olur.

Okurken en çok ilgini çeken konu hangisi?

En çok ilgimi çeken konu; tabiatın sadece içinde kanunların yazılı olduğu bir defter olması. Bir defterde elbette bu kanunları kendi kendine yazmak ve kâinatı yaratarak kendi içindeki kanunları her yerde cereyan ettirecek bir kudret, ilim, irade asla yok. Bu tabirler benim ilgimi çok çekti.

Programla ilgili unutamadığın bir olay hatıra anlatır mısın?

Programda Osman Şamil isimli bir kardeşimiz var. Bu kardeşimizin berberliğe ilgisi var. Programda bakıyorum her gün birinin kafasını sıfıra vurmuş. Gün geçtikçe güneşin aksini yansıtan ayineler artmaya başladı. Ben de dayanamayıp güneşe ayine oldum, ışıl ışıl parlamaya başladım.

Programdan sonra hayatında ne gibi değişiklikler olacak?

Programdan sonra Risaleleri her gün okumak için gayret edeceğim. Çok boş şeylerle uğraşmamam gerekiyor. Çünkü eskiden günler çok boş geçiyordu. Kazandığım hiçbir şey yok. Program, günlerimi daha değerli geçirebilmemi sağlayacaktır diye düşünüyorum.  Yapabilirsem de inşallah bu eserleri tanıdığım arkadaşlarıma anlatmak istiyorum.

Seni tanıyabilir miyiz?

İsmim Melih Öpöz. Ankara Sincan’da yaşıyorum. Mehmetçik Anadolu Lisesi’nde okuyorum. Lise 2’ye geçtim.

Bu programı nasıl buldun? Program hakkında ne söylemek istersin?

Açıkçası çok istifadeli bir program. Günde 8-10 saat boyunca Risale-i Nur okumak çok güzel bir duygu. Okudukça insan kalbi, aklı ve ruhunun beslendiğini hissediyor. Dünya’ya gönderiliş amacını öğreniyor insan.

Buraya gelmeden önce program hakkında ne düşünüyordun?

Bu programa gelmeden önce açıkçası biraz endişelerim vardı. Daha önce katıldığım programlara göre süresi uzundu ve okuma saati fazlaydı ve şehir dışı olması beni biraz endişelendiriyordu. Ama buraya gelince endişelerimin gereksiz olduğunu anladım. Türkiye’nin dört bir yanından aynı dâvâyı paylaşan kardeşlerle bir aradayız.

Risale-i Nur’da en çok hangi bölüm dikkatini çekti?

Risale-i Nur’da en çok hoşuma giden bölümlerden birisi 14. Şuâ yani abilerin müdafaası. Özellikle Zübeyir Abinin müdafaası. Bu müdafaalar sayesinde Risale-i Nurların ne kadar zor şartlarda yazıldığını abilerimizin insanların imanlarını kurtarmak için ne kadar büyük fedakârlıklar yaptıklarını öğrendim. Abileri daha yakından tanımak için onların hayatlarını okumaya karar verdim. Diğer en çok hoşuma giden bölüm de Peygamber Efendimizin (asm) mucîzelerini anlatan Mu’cizat-ı Ahmediye (asm) Risalesi.

Bu program sana neler kattı?

Bu program bana çok şey kattı, ama en önemlisi insan olduğumu, vazifelerimizin olduğunu ve Allah (cc) karşı ubudiyetimi hatırlattı. Bu programda insan vazifesini yapar ve günahlardan kaçınırsa alayı illiyyine çıkacağını eğer yapmaz ve dalâlete düşerse hayvandan aşağı esfelisafiline düşeceğini anladım. Bu küre-i arzda en üstün varlık insan olduğundan hayvan gibi akılsız kalpsiz olmadığından dolayı Allah’a karşı ubudiyetini yerine getirmesi gerektiğini öğrendim. Ve artık hayatımda yeni bir sayfa açmam gerektiğini anladım.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*