Sarıyer’de bir ev vardır

Aziz Üstadımın nur menzillerinden biri de, güzel İstanbul’un şirin bir semti olan Sarıyer’de bulunmaktadır.

Birinci Dünya Savaşı sırasında Bitlis deresinde düşmanla çarpışırken yaralanarak Ruslara esir düşen Hazret-i Üstad, esaret altına alınarak Rusya’ya götürülür. Esarette iken firar ederek, çok zor şartlar altında inayet-i İlâhiye ile İstanbul’a teşrif eder ve burada uzun bir müddet kalır. İşte o zamanlar İstanbul’da ikamet ettiği yerlerden birisi de, Sarıyer’de boğaza nâzır iki katlı bir evdir.

Aziz Üstadımın bu evini bulmak ve görmek maksadıyla bir yaz günü Sarıyer sırtlarına doğru Nur yolculuğuna koyuldum.

Hazreti Üstadın, Osmanlı izlerinin bulunduğu son demlerde kurulan Darü’l-Hikmeti’l-İslâmiye’de üye iken, bizzat kendisinin doldurduğu ve eşkali hakkında bilgiler ihtiva eden tezkerede ikametgâhı olarak şunlar yazılıdır:

“Sarıyer – Fıstıklı Bağlar Sokağında 8 numaralı ahşap binada oturmaktadır.” (Son Devrin İslam Akademisi: Darü’l-Hikmet-i İslamiye, Y.A.Y, Sadık Albayrak)

Sarıyer – Fıstıklı Bağlar Sokağına ulaşmadan evvel, Aziz Üstad’ın şereflendirdiği bu Nur menzili hakkında kısa araştırmamızda oldukça mânidâr bilgilere ulaştık.

Evvelâ; muhteşem Nur Külliyatı içinde konuyla alâkalı birkaç yerde ifadeler mevcuttur. Meselâ bunlardan birisi, Lem’alar’da, Yirmi Altıncı Lem’a’nın Onuncu Rica’sındaki bahiste geçen şu ifadelerdir:

“..Ben de Boğaz tarafındaki Sarıyer’de, bir halvethâne kendime buldum. Gavs-ı Âzam (ra) Fütuhu’l-Gayb’ıyla bana bir üstad ve tabib ve mürşid olduğu gibi, İmam-ı Rabbânî de (ra) Mektubât’ıyla bir enîs, bir müşfik, bir hoca hükmüne geçti.”

Hazret-i Üstadın Birinci Said döneminden İkinci Said dönemine geçişteki acîp ve harika hâlin bu mübarek mekânda cereyan ettiği bir vâkıa. Bu husustaki Üstadın değerlendirmesi için 26. Lem’a ve 28. Mektub’a bakılabilir.

Hazret-i Üstadın mekân ittihaz ettiği bu Nur menzili ile alâkalı olarak, Risâle-i Nur’un saff-ı evvel talebelerinden İnebolulu Selahaddin Çelebi’nin de bir hatırası mevcuttur. Selahaddin Çelebi bu nurlu mekânla alâkalı olarak şunları kaydeder:

“1952 senesinde Üstad İstanbul’da Akşehir Palas Oteli’nin üst katında kalıyordu. Güneşli bir sabahtı. Kendilerini ziyarete gitmiştim. Biraz sohbetten sonra bana: ‘Selahaddin, bugün kısmet olursa seninle eski ikametgâhlarımdan Sarıyer’e gidelim’ dedi.

“Sonra taksi tutarak Sarıyer’e gittik. Orada kahveciden o semtin en yaşlısını sorduk. Kahveci, muhtarın yaşlı bir insan olduğunu söyledi. Aradım ve nihayet yaşlı muhtarı buldum. Ona, Üstad Hazretleri otuz sene evvel bu semtte oturduğunu, şimdi evin nerede olduğunu sordum. Muhtar hemen hatırladı. Fıstıklı Bağlar semtinde yokuşun hemen sağ tarafında durduk. Kapıyı vurunca bir hanım açtı. Hanıma ‘Müsaade ederseniz Üstad evi ziyaret edecek, otuz sene evvel burada oturmuş’ dedik. Hanım da ‘Buyursunlar’ dedi. Üstadla beraber eve girdik, merdivenleri çıktık.” (Bediüzzaman Said Nursî, Mufassal Tarihçe-i Hayatı, A.Badıllı)

Hz. Üstad’a mekân olmuş Sarıyer’deki bu nurlu evi ararken, bana Sarıyer’e bağlı İstinye’de bir camide imamlık yapan kayınbiraderim Adem Tok ile Sarıyer Merkez Camii’nde müezzin olan Serdar beyler refakat ettiler.

Kadim dostlarım Adem ve Serdar beylerin rehberliğinde boğaza nâzır Sarıyer sırtlarında Üstad’a ait evi aramaya koyulmuştuk.

Hava oldukça sıcaktı ve havanın müthiş sıcaklığına aldırmadan “Sımsıcak bir nurlu evin arayışını sürdürüyorduk.”

Her önümüze gelene sorduk. Sorduğumuz çoğu vatandaş “Bilmiyoruz” diyordu.

Biz aramaya devam ediyorduk.

Vakit bir hayli ilerlemiş, Sarıyer sırtlarında bir avcı misâli Üstadın evini bulmak hasretiyle gezip çırpınıyorduk. Güneş batmaya meyletmişti. Sonuçta aradığımız Nurlu mekânı bulmuş, maksadımıza ermiştik elhamdülillah.

Sevinç gözyaşları içinde hasret duygularıyla doyasıya seyrediyorduk, Aziz Üstada mekân olmuş o Nurlu menzili.

Benzer konuda makaleler:

2 Yorum

  1. Üstadın kaldığı evde şimdi her pazartesi ders yapılmaktadır. Müsait oldukça Fırıncı abi de gelmektedir derslere. Yolu düşenler bu evi ziyaret edebilirler.

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*