Sebepler, Hayat ve Cennet

İlginç bir suale muhatap olduk:

Bu dünyada havasız altı dakika, susuz altı gün, gıdasız altmış gün yaşabiliriz? Ayrıca ışık ve ısıya da ihtiyacımız var. Acaba ahirette durum nasıl olacak? Havasız, gıdasız ve susuz yaşamak mümkün olacak mı? Günlerce hava almadan, su içmeden yaşayabilecek miyiz? Yani bu dünyada yaşamak için lazım olan levazımat ahirette de lazımlar sınıfında olacak mı?

Risale-i Nurdan istifade ederek vermeye çalıştığımız cevap bu:

Bu dünyada Kudret-i İlahi hikmet perdesi ile iş görüyor. Hikmet perdesi ise imtihan sırrı nedeniyle sebepleri gerektiriyor. Ama esas olan hikmet perdesi altında yine Kudretin iş görmesidir. Hava, su, gıdalar ve diğer ihtiyaçlarımız da bir perdedir. Perdenin arkasında iş gören Kudret-i İlahiyedir. Bizler su içiyoruz, hava alıyoruz ve çeşitli leziz gıdaları yiyoruz. Bize hayat veren bu maddeler değil. Yani bizim hayatımızı devam ettiren bizzat su, hava veya ısı değil. Su, hava ve gıda perdesi altında bizim hayatımızı idame ettiren Hayy-ı Kayyum olan Cenab-ı Haktır. Evet, bu maddeler olmadığı zaman ölürüz, hayatımız sona erer. Bu da imtihan sırrı nedeniyledir. Ama hayatımızı da sonlarından sebep yine İrade-i İlahiyedir.

Ahirette ise imtihan sırrı ortadan katlığı için perdeler ve sebepler de önemini yitirecek, o­nlara ihtiyaç kalmayacaktır. Bu nedenle Kudret ve Rahmet perdesiz olarak tecelli edecek ve her bir kişi Rabbinin kim olduğunu doğrudan idrak edecektir. ” esbâb-ı zâhiriyenin perdesinin yırtmasını ve her şey doğrudan doğruya Hàlık-ı Zülcelâline teslim etmesi” prensibince her hadise perdesiz Kudret-i İlahi tarafından yaratılacaktır. Sebepler ve perdeler Tevhid ve Vahdet hakikatlerini perdelemekten men edilecektir.

İşte bunun neticesinde Hayy ismi de perdesiz tecelli edeceğinden, hayatın bu dünyadaki devamı için bir ölçüde perde olan ihtiyaçlara da gerek kalmayacaktır. Hayy-ı Kayyum hayatı perdesiz bir şekilde yaratacak, yaşamak için suya, havaya, gıdaya veya başka bir sebebe gerek kalmayacaktır. Zira Kudret ve Rahmet gibi Hayy ismi de perdesiz tecelli edecek.

Peki ahirette gıdadan, güzel kokulu esintilerden, nefis yiyecek ve içecekten bahsediliyor? Cennetin güzel nimetleri insanı celp ediyor? Bunlara ne diyeceğiz? Bu nimetlerden de mi istifade etmeyeceğiz?

Elbette ki bu nimetlerden istifade edilecek. Kur’an’da ve Hadsilerde bize haber verilen Cennetteki nefis ve leziz nimetlerden, Rahmet-i İlahi ile oraya gidenler doyasıya faydalanacaklar. Ancak bu nimetlerden zevk ve ebedi lezzet ve mutluluk için istifade edilecek. Yoksa bu nimetler yaşamak için zaruret noktasında değil.

Muhakkak ki insan Cennette yüzlerce çeşit meyveden, etten, sütten ve diğer yiyecek ve içecekten nasiplenecek. Ancak bu sadece ve sadece lezzet için olacak. Dünya tarzında bir ihtiyaçtan dolayı değil.

Aslında bu hadisenin bir misali dünyada da var. Şöyle ki:İnsanlar hayatlarını idame ettirmek için ekmek ve su gibi temel gıdalar sarf ederler. Bu temel bir ihtiyaçtır. Ancak ömrü boyunca hiç muz yememiş bir insan da yaşamaya devam eder. Demek ki, muz meyvesi bu dünyada bile bir lezzet verici bir meyvedir. Temel bir gıda değil. Cennette ise tüm gıdalar muz tarzında olacak. Yani insanlar cennet nimetlerinden sadece lezzet almak için istifade edecekler.

İşte bu misaller gibi ebediyet yurdu olan ahiret alemlerinde Cenab-ı Hakkın Kemal ve Cemali, Azamet ve Celali ve diğer tüm isim ve sıfatları perdesiz ve Allah’ın ihtişam ve haşmetine tam uygun bir şekilde tecelli edecek. Ahirette cereyan edecek olan hadiseleri bu düşünce doğrultusunda anlamaya çalışırsak meseleyi kavramak ve idrak etmek bir ölçüde kolaylaşır.

 

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*