Şefkat Duygusu Üzerine

Şefkat, merhamet, hürmet, yardımlaşma ve güven….
Bu duygular insanı insan yapan, şahsî, ailevî, toplumsal hayatında huzuru sağlayan temeller hükmünde. Şefkati dengeli kullanabilmek yani aşırı şefkatle yanmamak ve şefkatsizlikle başkalarını yakmamak ancak imanla mümkün…

ŞEFKATİ YANSITAN ÂLEMLER…

Şefkat ve merhametin canlılar âlemindeki önemi tartışılmaz. Bir anne kuş, yavrusu için ölümü göze alabilmekte. Bir karınca, kolonisinin selâmeti için kendini feda edebilmekte, evlâdının ezilmemesi için bir anne göz göre göre ölüme atılabilmekte…
Şefkat cansız olarak nitelendirdiğimiz âlemlerde bile etkili. Bilim ve teknolojinin gelişmesi ile bunu görmek artık mümkün.
Hatırlayacaksınız, geçmiş yıllarda bir Japon bilim adamının medyada da sıkça yer alan deneyi vardı. Hangi dilden olursa olsun, şefkat, merhamet, teşekkür duygularını ifade eden güzel kelimelerin fısıldandığı su zerreleri çiçekleri andıran çok hoş şekillerde mikroskopla tesbit edilmişti. Buna karşılık, nefret, öfke duygularını yansıtan kelimelerin fısıldandığı su zerreleriyse neredeyse korkunç diyebileceğimiz şekillerle mikroskopta görüntülenmişti. (Dr. Masaru Emoto’nun ‘’Suyun Verdiği Mesajlar’’ isimli iki kitabı bütün dünyada ilgiyle karşılandı.)

ŞEFKATİN HALLERİ

Merhamet, şefkat, diğergamlık yeni tabiriyle empati birbirini tamamlayan duygular. Bilimsel araştırmalar bu duyguların beyinde mutlulukla ilgili alanları harekete geçirdiğini ve insanlar için en iyi “sakinleştirici” olduğunu ortaya çıkarmış.
Araştırmaların bir diğer neticesi de, şefkatin ruh sağlığı yanında beden sağlığına da ciddî faydalar sağlamasıdır. Anne babalarını “şefkatli” ve “şefkatsiz” olarak tanımlayan denekler iki gruba ayrılıp 35 yıllık süreçte incelendiklerinde şefkatli bir ailede yetişenlerde kalp, şeker, tansiyon gibi rahatsızlıklara daha az rastlandığı tesbit edilmiştir.
Şefkatin, merhametin yüze yansımış hâli olan tebessümün dahi beyindeki kimyasal reaksiyonların tetiklenmesini sağladığı için insanın mutlu olmasına yardım ettiği de bir diğer bilimsel gerçektir. (Kaynak: Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Duyguların Dili)
Görünen o ki, kendimize ve çevremize yapabileceğimiz en büyük iyiliktir şefkat ve merhamet göstermek. Zira canlı cansız bütün varlık âleminin yüzü insana dönüktür, insanla ilgilidir.

DENGELİ ŞEFKATLER İÇİN ÖNCELİKLE İMAN…

Şefkat duygusunu aşırı uçlardan azade, dengeli kullanabilmek, ancak âlemlerin Rabbine imanla mümkündür.
Aşırı şefkat neticesinde ayrılıklar, musîbetler acz ve fakrden dolayı kalpte yangın izleri bırakır. Sevdiklerinin ardından çaresiz bakakalmak acıdır!
Şefkatten mahrumiyet ise firavun meşrep insan tiplerini ortaya çıkarır.
Dünya misafirhanesinden gelip geçen yolcular olarak bize ait zannettiğimiz her şeyin aslında “emanet” olduğunu fark etmemiz kaliteli bir hayatın olmazsa olmazlarıdır.

İHLÂSLI ŞEFKATLER…

Etrafımıza göz gezdirip de tefekkür ettiğimizde çok hassas bir şefkatle derinden derine terbiye edildiğimizi fark ederiz.
Sanki dünya bize bir beşiktir, ay lambamız, güneş sobamızdır, yeryüzü evimizdir de bir bebek gibi ihtimamla muamele görürüz.
Elsiz bir kurtçukla dünyanın en güzel ipek kumaşları dokunur bize.
Zehirli bir iğneye sahip olan sinek dünyanın en güzel tatlısını sunar.
Kara toprak, dört mevsim, on iki ay rengârenk çiçekler ve meyvelerle bir ziyafet sofrası gibi hazırlanır önümüze…
“Çalışıp, didinip, kazanıyorum” deyip de bütün yaptığımız aslında zaten bizim için hazırlanan bütün bu sunumları kendimize ve sevdiklerimize “servis” yapmaktan ibarettir. Yoktan var eden O’dur. Bizim vazifemiz sadece gayret ve faaliyettir.
Dünyaya gelirken fıtratımıza yerleştirilmiş şefkat duygusuyla severiz annemizi, babamızı, eşimizi, çocuklarımızı, komşularımızı, arkadaşlarımızı, sokaktaki kediyi, bahçedeki ağacın üzerinde şakıyan kuşu…
İçimize yerleştirilen şefkatle fark ederiz, nihayetsiz şefkatli ve merhametli olan Zatın zerreden güneşlere varıncaya kadar âlemleri kucaklayan görünmeyen bilinmeyen elini…

Ve duâ ederiz ona bütün kalbimizle…

“Ey bütün yakınlardan daha yakın
Ey bütün sevilenlerden daha sevgili
Ey bütün büyüklerden daha büyük
Ey bütün izzet sahiplerinden daha aziz
Ey bütün kuvvetlilerden daha kavî
Ey bütün zenginlerden daha zengin
Ey bütün cömertlerden daha cömert
Ey bütün şefkatlilerden daha şefkatli
Ey bütün merhametlilerden daha merhametli
Ey bütün yücelerden daha yüce

Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin. Senden başka ilâh yok ki, bize imdad etsin. Eman ver bize, eman diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar.”
(Cevşen duâsından, 44. Bölüm)

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*