Şiddet şiddeti doğuruyor

Image
Aİlede ve okulda şiddet gören çocuklarda şiddete karşı hoşgörü gelişebileceği, şiddet gören çocuklarda şiddete eğilimin de artacağı bildirildi.

Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gözde Yirmibeşoğlu, Türkiye’de çocuğa yönelik şiddete ilişkin çeşitli kurumlarca zaman zaman araştırmalar yapıldığını, bu araştırmalara göre şiddetin ortaya çıkmasında önce aile, sonra okul ve yaşadıkları çevreleri, daha sonra da medyanın etkin rolü olduğunun belirlendiğini ifade etti.

Aile içinde güçlünün güçsüze yönelik şiddet uyguladığına dikkati çeken Yirmibeşoğlu, ailede önce erkeğin kadına, erkek ve kadının da çocuğa yönelik şiddet uygulayabildiğini söyledi.

ŞİDDET GÖRMEK, ŞİDDETE MEYİLLİ ARTTIRIYOR

Yirmibeşoğlu, çocukların henüz büyüme çağında şiddeti görmelerinin, onların şiddete meyilli olmalarında etkili olduğuna değindi. Çocukların ailenin dışında okulda şiddetle tanıştıklarını belirten Yrd. Doç. Dr. Yirmibeşoğlu, çocukların okulda hem öğretmenlerinden, hem de yaşıtlarından şiddet görebildiklerini vurguladı. Türkiye’deki okullarda sadece fiziksel değil, duygusal ve cinsel şiddetle de karşılaşıldığını anlatan Yirmibeşoğlu, ‘’Çocuklara aşağılayıcı lâkaplar takmak, başkalarıyla kıyaslamak da çocukta şiddet duygusu oluşturuyor. Öğretmenlerin eğitimine dikkat edilmeli, öğrenciye şiddet uygulayanlara ağır cezalar verilmeli’’ dedi. Gözde Yirmibeşoğlu, şiddet gören çocuklarda şiddeti kanıksama durumu da ortaya çıktığını vurgulayarak, şöyle devam etti: ‘’Çocuk sadece tokadı şiddet olarak algılıyor. Halbuki, ‘Bunu nasıl böyle cevaplarsın, aptal’ diyen bir öğretmen de çocuğa karşı şiddet uyguluyor. Bunun üzerine gidilmesi lâzım. Dayak yiyen çocukta şiddet eğilimi kesinlikle artıyor. Çocuk şiddetle minimum düzeyde karşılaşmalı. Başka çaresi yok. Çocuklar iletişimle terbiye edilir. Konuşarak, severek eğitilir. Çocuk mutlaka şiddetten uzak kalacak. İletişim, bol konuşma, çocuklara zaman ayırma çok önemli. Şiddete maruz kalan çocuklarda altına çiş kaçırma, kekemelik gibi olumsuzluklar da ortaya çıkabiliyor.’’

ANKETTEN ÇIKAN İLGİNÇ SONUÇLAR

Yrd. Doç. Dr. Yirmibeşoğlu, Uşak’ta bir ilköğretim okulunun 6, 7 ve 8. sınıf öğrencileri arasında yapılan bir anket çalışmasının da ilginç sonuçlar ortaya çıkardığını anlattı. Bu okuldaki 148 kız ve 124 erkek öğrenciye şiddetin tanımı, şiddetin uygulaması ve psikolojik durumlarına ilişkin sorular yöneltildiğini anlatan Yirmibeşoğlu, bu öğrencilerin ankette verdiği cevaplayan hayli ilginç olduğuna dikkati çekti. Okulda yaşıtlarından dayak yiyen çocuklarda adaletsizlik duygusunun öne çıktığına işaret eden Yirmibeşoğlu, ‘’Bir öğrenci ankete verdiği cevapta, ‘Boş yere şiddet gördüm. Bizim okulumuzda disiplinin d’si bile yok. Arkadaşlarımdan bile dayak yedim ama bu kişilere hiçbir şey yapılmadı’ diyor. Bu tipte adaletsizlik yaşayan kişilerin de ileride şiddete başvurma riski var’’ dedi. Bir başka öğrencinin ‘’Şiddet okulda var ama örtbas ediliyor. Öğretmenlere dediğimizde hiç ilgilenmiyorlar. Sonra bir müfettiş geldiğinde güler yüzlü olup iyi davranıyorlar’’ dediğini anlatan Yirmibeşoğlu, şöyle konuştu: ‘’Bir başka öğrenci, ‘Sınıfta kendini bilmezler, bazı kişileri tehdit edip dövüyorlar. Kendilerini mafya adamı sanıyorlar. Öğretmenler her ne kadar uyarsa da yine aynı tavrı gösteriyorlar. Bence onlara bir daha unutamayacakları cezalar verilmeli’ diyor. Görüyor musunuz, ‘Cezalar verilmeli’ diyor. Mafya tipli öğrencilerin bir daha unutmayacakları ceza ne olabilir? Şiddet. Yani şiddeti gören öğrenci, kendisi de şiddet uygulayarak durdurmak istiyor karşısındaki öğrenciyi.’’ Yirmibeşoğlu, öğrencilerin öğretmenlerinden dayak yediklerini ve bu yüzden dayak atan öğretmenlerin dersine girmekten çekindiklerini söylediklerini kaydetti.

İyİ yetİştirİlmİş çocuk hazİneden değerlİdİr

Eğİtİmcİ-Yazar Ahmet Maraşlı, iyi yetiştirilmiş bir çocuğun hazineden daha değerli olduğunu belirterek, ailelerin çocuklarıyla ortak noktada buluşmaları gerektiğini söyledi. Feza Eğitim Kurumları Bafra Özel Delta Koleji tarafından velilere yönelik olarak düzenlenen “Çocuk büyütmek mi, çocuk yetiştirmek mi?” ve “Eğitimde ve Hayatta Çocuğumuzu Nasıl Yönlendirebilirim?” konulu seminerde konuşan Maraşlı, çocukların kişiliklerin belirlenmesinde yaşadıkları ortamların da etkili olduğunu kaydetti. Maraşlı, kendisini yönlendirebilen, özgüven sahibi çocuklar yetiştirmek için anne ve babalara çok büyük görevler düştüğünü dile getirdi. Çocuk yetiştirmekle, çocuk büyütmenin çok farklı şeyler olduğunu ifade eden Maraşlı ‘’Çocuk yetiştirmeyi bilmiyoruz. Bir çocuk yetiştirmek, bir de büyütmek vardır. Ama çocuk yetiştirmek emek ister, gözyaşı ister, alın teri ister, akıl ister’’ diye konuştu. İyi eğitilmiş ve topluma kazandırılmış bir çocuğun hem ailesi, hem de toplum için bir servet olduğuna dikkatleri çeken Maraşlı, “Anne-babanın görevi çocuğunu keşfetmek, onda olan yeteneklerin gelişmesini sağlamaktır. Yoksa onu her yaptığından dolayı eleştirmek değil. Çocuklar sözlerden ziyade davranışlardan etkilenirler. Öyleyse siz de davranışlarınızda hep samimî ve dürüst olmalısınız” dedi. Maraşlı, yetenekleri olumlu yönde işlenen her insanın mutlu olacağını, mutlu olan her insanın da başarılı bir yol tutturacağını belirtti.

MEDYA DA ŞİDDETİ ÖZENDİRİYOR

Gözde Yirmibeşoğlu, çocukların şiddete yönelmesinde medyanın da önemli etkisi olduğunu kaydetti. Çocukların televizyonda izlediği şiddeti gerçek hayatta yaparsa kimsenin zarar görmeyeceğini düşündüğünü anlatan Yirmibeşoğlu, kendini çizgi film kahramanı sanan bazı çocukların apartmanların pencere ve balkonlarından atlamasını da buna örnek gösterdi. Yapılan araştırmalarda çocukların günde ortalama 1,5-2 saat televizyon seyrettiklerini, ayrıca büyükler televizyon izlerken de yanlarında olduklarını belirten Yirmibeşoğlu, bu görüntüler neticesinde çocuklarda şiddetin normalleştiğini, çocukların gözünde şiddete karşı hoşgörü oluştuğunu vurguladı. Özellikle çete ve mafya dizilerinin çocukları etkilediğini kaydeden Yirmibeşoğlu, televizyon programlarının çok daha ciddî şekilde kontrol edilmesinin önemine işaret etti. Haberlerdeki şiddet görüntülerinin de çocukları olumsuz etkilediğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Yirmibeşoğlu, ‘’Yapılan çalışmalar şunu gösteriyor ki, şiddeti ne kadar fazla sergilerseniz, çocukta şiddet o kadar normalleşiyor ve şiddete eğilim artıyor’’ diye konuştu.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*