Sıfır baraj ittifakı

24 Haziran’da seçim olacak.

Bir çok kesim bir erken seçim bekliyordu.

Ancak bu kadar erken olması herkes için sürpriz oldu.

Bizim için de öyle.

“2018 mi 2019 mu?” adlı yazımızda da ifade etmiştik.

Bir erken seçim olabilir diye.

Beklentimiz yaz sonrası idi.

Fakat erkenden de öte baskın bir seçim ile yüzleştik.

Ne diyelim…

Daha şimdiden vatana millete hayırlı olsun.

Peki iktidar niçin böyle hareket etti?

Bir baskın seçimi gündeme getirdi?

Bir çok sebep sayıldı.

Ancak en önemli hedef muhalefeti hazırlıksız yakalayıp başkanlık sistemine kolayca bir geçiş sağlamaktı.

Çok hızlı hareket edip sonuç almaktı.

Atı alıp Üsküdar’ı hızla geçmekti.

Ama görünen o ki iş tersine tepti.

Ava giden avlanır misali iktidar kendi ayağına sıktı.

Zira seçim kararı alındığından bu yana ipler muhalefetin eline geçti.

Gündemi muhalefet belirledi.

15 İYİ milletvekili hareketi iktidarın büsbütün kimyasını bozdu.

Hele ki muhalefet bir ittifak yapabilir ise…

Sıfır baraj ittifakı…

Veya demokrasi ittifakı…

Ya da başka bir isim adı altında bir ittifak olur ise…

İşte o zaman iktidarda bozulacak kimya da kalmayacak.

Hatta meclisteki çoğunluk bile muhalefet cephesine geçebilir.

Belki başkan da muhalefetten olabilir.

Bu arada,

Bir demokrat başkan da ihtimal dahilinde.

Çünkü bu sefer muhalefet işi sıkı tutuyor.

Tuzaklara düşmüyor.

En büyük tuzaklardan birisi çatı aday idi.

Hatta Abdullah Gül ismi de çok ciddi bir şekilde gündeme gelmişti.

Biz “Abdullah Gül ve 2019 planı” adlı yazımızda bu duruma dikkat çekmiştik.

(Dikkat ediniz, Gül ve Çatı adayı tehlikesine ilk dikkat çekenlerden birisi bu köşede yayınlanan o yazı idi)

Böyle bir planın kesin olarak iktidara yeniden galip gelme yolunu açacağını ifade etmiştik.

Bu tam bir iktidar tuzağı idi.

Muhalefet bu tuzağa bu sefer düşmedi.

Sayın Akşener’in direnci…

Kılıçdaroğlu’nun çok ince bir siyasi taktik takip etmesi oyunu bozdu.

Şayet Gül çatı aday olsa idi Erdoğan için başkanlık çantada keklik idi.

Şimdilik bu keklik çantadan uçmuş gözüküyor.

Çünkü Erdoğan kendisine oy vermeyecek %49 gibi bir kitleyi muhalefet cephesinde konsolide etmeyi başardı!…

Bu da meclis çoğunluğunun muhalefete geçmesine yol açabilir.

Zaten bu seçimde meclis çok daha önemli.

CB seçimi ikinci planda.

Şayet muhalefet ittifakla meclis çoğunluğunu elde edebilir ise ikinci tura kalmış olan muhalefet adayı CB seçimini alır.

Hem de kesin olarak.

Çünkü güçten yana tavır koyan bir kısım seçmenin meclis çoğunluğuna bakarak karar vermesi kolaylaşır.

Bu nedenle ittifaklar çok önemli.

Bu satırlar yazıldığında henüz resmi bir muhalefet ittifakı yoktu.

Ancak CHP, SP, DP, İYİ Parti arasında bir anlaşma var gibi gözüküyordu.

HDP seçeneği ise net değildi.

Ancak bir ittifak olacak ise mutlaka ki HDP de olmalı.

Partileri dışlamak olmaz.

İşte böyle bir ittifak olur ise meclis çoğunluğu muhalefete geçer.

Bu da tam demokrasi yolunu açar.

Şu an için Sayın Akşener HDP konusunda mesafeli.

Evet, HDP meselesi kolay değil.

Ancak biz Sayın Akşener’in bir şekilde meseleye olumlu yaklaşacağını düşünüyoruz.

Böyle bir yaklaşım Akşener’e başkanlık yolunu bile açabilir.

Demokrasi farklı düşüncelerin ortak bir platformda birleşebilme kültürüdür.

Umuyoruz ki Akşener de öyle bir kültürün gelişmesine katkıda bulunur.

Bu noktada belki iktidarın muhalefeti “teröristlerle ittifak ettiler” ithamı ile suçlamasından korkuluyor olabilir.

Ama iktidar her ne olursa olsun bu suçlamayı zaten yapıyor.

16 Nisan’da gördük bunu.

Öyle ise Demokrasi adına cesur olmak lazım.

Bu fırsat bir daha ele geçmeyebilir.

Çünkü bu günkü soru şu:

24 Haziran’da ne istiyoruz?

Tek adam rejimi mi?

Demokrasi mi?

Benzer konuda makaleler:

• İYİ Demokrat Parti
• “Demokratlar ittifakı” ne kadar mümkün?
• Demokrasi ittifakı zamanı
• “Demokratlar ittifakına” doğru
• Yeni Bir Muhalefet Hareketi mi?
• Abdullah Gül ve 2019 planları
• Fevzi Paşa’dan Erdoğan’a
• 2018 mi, 2019 mu?
• 10 Ağustos dönüm noktası
• 24 Haziran’da sürpriz olur mu?