Siz Mimar Sinan mısınız?

Image
Mart ayı boyunca, Şam seferi de dahil, meskûn mahallimizden uzaktaydık. O ara, oynak gündem de boyuna değişiyordu.

Zaten normalde de takip etmek zor ya… Gazetemizi de, şöyle bir göz gezdirmenin dışında doğru dürüst okuyamıyorduk. Bursa’ya dönünce birikmiş gazeteleri okuyordum. Kâzım Güleçyüz’ün, “8,5 yıl, çıraklık ve kalfalıkla geçmiş” yazısının başlığını görünce anladım, ama yazıyı da okudum, doğruymuş tahminim.

Başbakan, kendi durumlarını anlatmış Mimar Sinan’a teşbîhen. Hani Koca Sinan’ın “Şehzadebaşı Camii çıraklık, Süleymaniye kalfalık, Selimiye de ustalık eserimdir” dediği gibi, o da 8,5 yıllık iktidarlarını böyle vasıflandırmış.
Ben bu sözleri 2007 seçiminden önce de duymuştum. O günlerde Bursa’dan Yalova’ya yaptığım bir otobüs seyahatinde, yan yana oturduğumuz bir zatla konuşurken, bize anlattıklarını hatırladım. İstanbul Aksaray’da esnaf olduğunu ve Erdoğan’ın da arkadaşı olduğunu söylemişti. “Bir gün işyerime geldi, üst kata çıkıp konuştuk. Durumların iyi olmadığını söylediğimde bana: ‘Biz bu hükümette staj yaptık. Bundan sonra işleri öğrendik’ dedi” mânâsında bir şeyler söylemişti. O zamanlar biz de bunu “Hükümet ve devlet idaresi staj yeri mi?” diye düşünmüştük. Daha sonra da gündemi geçince pek üstünde durmadık…
Şu son günlerdeki beyânâtı duyunca da, aklımıza bu geldi ve hatırlamış olduk.
Gerçekten de, 28 Şubat’a bir tepki olarak doğan AKP’nin böyle birden patlama yapacağını ne onlar tahmin ediyordu, ne de başkaları. Ama oldu bir defa. Onlar ne kadar da böyle bir şeyi tahmin etmiyor ve hazır değil, tecrübeleri yoksa da, iktidara gelmişlerdi bir kere. Tabiî gömlek biraz cafcaflı geldiğinden, daha önce onlara hiç meyletmeyenler de “Bu gömlek başka gömlek” diye meyledip onlara oy verince böyle oldu.
Halbuki o zaman, anayasayı dahi değiştirecek şekilde bir oy almışlardı, ama maalesef değerlendiremediler. Hele de, 28 Şubat’ın millete yaptığı zulümlerin düzeltilmesi için oy verenleri de şaşkınlığa uğratacak bir şekilde, maalesef icraat yapamadılar. 28 Şubat’ın en büyük zulümlerinden; İmam-Hatip, Kur’ân kursu ve başörtüsü meselelerine kayda değer bir çözüm getiremediler maalesef. AB gibi, ellerini çok rahatlatacak bir fırsatı da iyi değerlendiremediler. Yani, çıraklık ve kalfalıkla geçen bir 8,5 seneden sonra, tekrar iktidara gelirlerse, acaba Selimiye gibi bir âbide eser dikebilecekler mi bakalım?
Image

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*