Soma faciasının şifresi, dili, müsebbipleri

Soma maden kazası faciası “şehitlerine” Allah’tan rahmet ve mağfiret, akraba ve dostlarına sabr-ı cemil niyaz ediyorum…

Onlar şehid oldu, ebedî hayatları kurtuldu! Zira, şehitlik iki çeşittir:

– Din, millet ve vatan için hayatını feda eden “şehid-i hakikî…”

– Hastalık, âfât, kazalar dolayısıyla vefat edenler ve bebeğini doğururken vefat eden kadın “hükmen şehittir.”

Biz kendimize ağlayalım! Zirâ, kim bilir, nerede, hangi şartlarda vefat edeceğiz? İnşaallah imanla kabre göçeriz!

Türkiye, tarihinin en büyük ve en feci maden kazasını yaşadı. Soma şehitlerine içimiz yanıyor, dışımız yanıyor…

Yağmursuzluk/kuraklık, sel, yangın, hastalık gibi 40 civarındaki afat, belâ ve musîbetlere kader cihetinden de bakmakla mükellefiz.

Acaba musîbetler bize ne anlatmak istiyor? Kader sahilinden bize atılan ikaz taşları musîbetlerin şifrelerini çözüp, verdiği mesajları alabilecek miyiz? Soma faciasına, kuraklığa ve sair musîbetlere nasıl bakmalıyız, müsebbibi kimlerdir?

Kur’ân ve Sünnet-i Seniyye’nin çağımızdaki en muhteşem tefsiri Risale-i Nur’dan anladığımıza göre, bu musîbetin bir de manevî mesajı olmalı.

Soma faciası ve sair musîbetlere bir de bu zaviyelerden bakmak gerekmiyor mu?

Meselenin bu boyutlarını düşünmeden, gaflet döşeğine uzanıp uyumaya devam mı edeceğiz?

Yoksa devlet, millet ve ferd olarak hepimiz kametimiz miktarınca payımızı düşünerek tevbe-i istiğfar edecek miyiz?

Kader sahilinden atılan ikaz taşlarının bize isabet etmemesi için eğilip, başımızı kuma gömersek, daha şiddetlileri gelmez mi?

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*